Gençlik Reçetesi 5
Burhan İçgüleç
Bir gün genç arkadaşlarımız gelip sordu. “Hocam kendimizi geliştirmek istiyoruz ama nerden ve nasıl başlayacağımızı bilemiyoruz.” dediler. Bu soru benim kafamda yeni bir arayışın da sebebi oldu. Evet, gençler nerden başlamalı, hangi aşamaları takip etmeli ve nereye vardırmalı?
Bunun üzerine gençlik reçetesi çalışmamızı oluşturmaya gayret ettik. Fark et, keşfet, planla, yürü ve çekilin yoldan ben geliyorum diye 5 aşamadan oluşan bir reçete sunmaya karar verdik. Bugün sizlerle yürü aşamasını konuşacağız. Planlı yaşamaya karar veren gençler istikrarlı yürüyüşlerini kimlerle ve nelerle başaracaklar. Yol azıkları neler olmalı? Hangi destekleyici unsurları kullanmalılar, bunun üzerinde duracağız.
Önceliklerimizi belirledikten sonra destekleyici unsurlar kapsamında bireysel ve toplumsal yaşam döngümüz üzerinde yoğunlaşacağız.
Bireysel döngümüzle başlayacak olursak planlı yaşamaya karar vermiş her genç zihinsel süreçleri açısından değerlendirdiğimizde umut dolu olmalıdır. Yani yaşam sevincini daima yüksek tutmanın yanı sıra etkileşime girdiği dünya ile ilgili yaşananlara olumlu pencereden bakmayı daha çok tercih etmelidir. Olup biten her şeyin günlük gülistanlık moduyla olacağı anlamını kastetmiyoruz. Fakat bu hayatı her girdiği işi, peşinen kaybetmiş bir ruh haliyle yaşayamayacağımızı tam tersine Allah’ın gayret eden her insana kısa ya da uzun vadede fırsatlar sunduğu bilincini merkezine alarak peşin hükümlü tutumlar yerine daha aklıselim yaklaşarak yol alabileceğinden bahsediyoruz. Bardağın boş tarafını görmeyeceğiz demiyoruz ama dolu tarafı üzerinden yürümemiz gerektiğini söylüyoruz.
Bununla beraber 24 saat planlamasında; beslenme alışkanlıklarımız, uyku düzenimiz, fiziksel aktivitelerimiz, inanç değerlerimiz (spritüal alan) ve pratiklerimiz, eğitim aldığımız ortamda öğrenme şekillerimiz gibi etmenleri yerli yerine oturtmamız gerekiyor. “Bugün böyleydi yarına Allah Kerim” mantığıyla sağlıklı sonuçlar almamız pekte mümkün olmamaktadır.
Gençler, zararlı alışkanlıklardan ya da zamanı boşa harcayacak etkinliklerden uzak durmalıdır. Mesela dersek, sosyal medyada saatlerini harcayan bir gencimiz bu saatlerin bir kısmını kitap okuyarak değerlendirirse neler değişecektir.
Bir bakalım;
Sosyal medya bağımlılığı yerine kitap okuma alışkanlığını kazanacak
Fazlası zarar olandan, azında fayda olana geçiş yapılacaktır.
Çoğu zaman gereksiz bilgi taşıyan sanal dünya yerine yıllarını bilgiyle ve tecrübeyle biriktirmiş yazarların birikimlerini ve bakış açılarını yakalayacaktır.
Sağlık anlamında zararlı telefon ışığına maruz kalan gözler kitapla farkındalığını yaşayacaktır.
Ailesinden ve çevresinden daha olumlu mesajlar alarak daha istikrarlı bir yaşam döngüsünü sergilemiş olacaktır.
Böylelikle rastgele yaşam yerine planlı yaşama bir adım daha yaklaşım sağlayacaktır.
Düzenli uykunun önemini bilmeyenimiz yoktur. Bir günde 6 ile 8 saat arasındaki uykunun insan sağlığı için yeterli olduğunu biliyoruz. Peki, 6 ile 8 saat arası uykuyu istediğimiz saatte uyuyarak gidermemiz yeterli midir?
Tam da burada vücudumuzun salgıladığı melatonin hormonunu konuşmamız gerekiyor. Kendimizi zinde hissettiğimiz ve algılarımızın iyi düzeyde olduğu bir günde yaşamak istiyorsak melatonin hormonundan azami derecede istifade etmemiz gerekiyor. Epifiz bezi Melatonin hormonunu akşam 11.00’e doğru salgılamaya başlayıp gece 02.00 ile 04.00 aralığında en yüksek salgı seviyesine ulaştırdıktan sonra hava aydınlanmaya başlayana kadar sürdürüyor. Melatonin hormonunun en iyi şekilde salgılama yapması için odamızdaki ışıkların kapalı olması oldukça önemlidir. Diğer türlü aydınlık ortamlar hormonun salgılanmasını azaltmaktadır.
Rabbimiz Furkan Suresi 47. Ayette “O, geceyi size bir örtü, uykuyu istirahat zamanı ve gündüzü de hareket ve çalışma vakti yapandır.” buyurduğu gibi geceyi bizlere dinlenme, gündüzleri de uğraşı zamanı olarak tayin etmiştir.
Uykumuzu terbiye etmemiz, planlı yaşam konusunda önemli bir basamağı aşmamız anlamına gelecektir.
Yine planlı yaşam döngümüzde, inanç değerlerimizin farkında olmak ve gerektiği şekilde ibadetlerimizi yerine getirmek te ayrıca önem taşımaktadır. “Ben insanları ve cinleri ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zariyat: 56) ayetini dikkate alan genç bütün temel sorularına cevap bulmuş ruh haline sahiptir. Anlamlı bir dünya algısını oluşturan ve ruh dünyasını, Allah inancıyla ve İslam aşkıyla beslemiş bir gencin sırtını dayayacağı bir Rabbi vardır. O’na güvenir, O’na göre yaşar ve O’ndan yardım ister. Allah (c.c.) dışında başka bir varlık ya da güçten korkmaması gerektiğini bilir. Adımlarını daha bir kararlılıkla atmaya başlar.
Planlı yaşamaya karar vermişsek ve yolu yürümeye başladıysak beslenme alışkanlıklarımızı da gözden geçirmemiz gerekiyor. Ne ile beslendiğimiz, nasıl beslendiğimiz ve ne zaman beslendiğimizin, düşüncelerimizin ve davranışlarımızın üzerinde etkisinin azımsanmayacak derecede önemli olduğu günümüzde bilinen bir gerçektir. Bu konuyu burada uzun uzun açmamız mümkün görünmüyor. Fakat katı sıvı dengesi, yemek öğünlerine dikkat edilmesi, vücudun ihtiyaç duyduğu protein ve vitamin dengesi gibi temel etkenleri göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Bugün hazır gıda tüketiminin yol açtığı sağlık sorunlarını hepimiz bilmekteyiz.
Bu yazımızda yürü aşamasının bireysel yaşam döngüsünde temel bazı noktalara değinmiş olduk. Bir sonraki yazımızda toplumsal yaşam döngüsü üzerine yazacağız. Hayat ruhu genç olanlar ile güzel. Kalın sağlıcakla…