Dirlik, Birlik, Beraberlik İşte Van! İşte Vanspor!
Dr. Erdal Orman
Tarihi belleğe sahip olan futbol takımları, yıllar geçse de asla unutulmazlar. Nitekim E. Erokspor -Van BŞB Spor arasında oynanan final maçını anlatan TRT Spor'un tecrübeli spikeri Erdoğan Arıkan bile çoğu zaman takımımızı Vanspor diye andı. Hatta maçta 65. dakika coşkusuna hazırlanan seyircimiz için 'Van seyircisini özlemişiz' derken, aslında gönlünden geçeni de açık ediyordu. İlçe, belde, kurum takımlarının yerine, kitle takımlarının o muazzam seyircisinin, futbolu ne kadar da güzelleştirdiğinin o da farkındaydı.
Van'da çokça canlı maç anlatmış olan Arıkan, 'Doksanlı yıllarda Vanspor'u süper ligde izlerken büyük keyif alıyorduk, lige renk katıyordu' deyip bir de takımın kısaca kronolojisini anlatıyordu sözlerinin arasında. Ayrıca maç sonunda TRT Spor, bir jest daha yapıp kupa törenini de bizlere canlı olarak izletti. Yurdun dört bir yanından gelen cefakâr taraftarıyla, futbolcusu, yöneticisi, teknik adamıyla yaşanılan o coşkuya bizleri de ekran başında ortak etti. Bu sayede, onca şampiyonluk kupası almış olan takımın, ilk defa böylesine güzel bir kupa törenini izlemiş olduk. Ayrıca böyle bir taraftara sahip olan takımı, enkaz bir stada mahkûm edenlere, binlerce taraftarla etkili bir görsel mesaj vermiş olduk. Buradan TRT'ye ve Erdoğan Arıkan'a teşekkürlerimizi sunuyoruz…
Bir üst lige, şampiyon olup hep doğrudan katılmaya alışmış bir takım olarak, bu sezon ilk defa Play-off'ta elemeli final maçlarına kalıp, farklı bir heyecan yaşayarak anlımızın akıyla mutlu sona ulaşmış olduk. Şehir olarak ne kadar da susamışız böylesi bir coşkuya. Günler öncesinden gerek sosyal medya platformları üzerinden ve gerekse yerel basın, dernekler, taraftar grupları tarafından yapılan, dalga dalga yayılıp, çığ gibi büyüyen katılımla, kırkın üzerinde otobüsle, yurdun dört bir yanından gelen taraftarlar bir çıkartma yaptı Ankara'ya. 'İşte Taraftar, İşte Şampiyon' sloganının içi dolduruldu adeta. Başlıkta belirttiğim 93 ruhuna ait 'Dirlik, birlik, beraberlik, işte Van işte Vanspor' klişesinin en güzel tezahürünü 25 sene sonra tekrar yaşadık. Bu muhteşem bir olay…
Demek ki Vanlılar dayanışma duygusundan hiçbir şey kaybetmemiş. Yeter ki önünde bir hedef olsun, yol gösteren, yol açan birileri olsun bu dayanışma ruhuna tekrar bürünebiliyormuş. O yıkıcı depremlerin üzerinden geçen hüzün dolu yılları artık silkelenip atmanın vaktidir. Bir kez daha anlaşıldı ki Vanspor bu şehrin soluk borusudur. Sanki süper lige çıkmışçasına sevinen o coşku dolu, özlem dolu kitleler, içimizde biriken uhdelerin toplu halde bir haykırışıydı adeta. Geçmiş yıllara nazaran bu kadar renkli ve coşkun süren bu sevinç, aynı zamanda sosyal medya üzerinden daha bilinçli ve organize olabilmeyi beceren yeni nesil taraftarın da bir başarısıydı. Tezahüratları bile çok farklı, oldukça senkronize, uyumlu ve sabırlıydı. Bu bana çok umut veriyor doğrusu. Eski, sessiz, yığın kalabalıkların yerine, etkili ve organize bir taraftar profili, saha olayları yüzünden çok canı yanmış bir kulüp olarak yitirilmemesi gereken bir kazanımdır.
Aklıma takılan tek bir şey var! Daha doğrusu işin tılsımı neydi acaba? Diye sorasım var. 27. Hafta Van'da oynanan Pazarspor mağlubiyetinden sonra, yönetim krizinin ardından takım adeta sihirli bir değnek değmişçesine, futbol tarihinde ender görülen bir atağa kalktı. 5-0'lık Bergama deplasmanı galibiyetinden sonra o zamana kadar evinde kazanamayan takım Çatalcaspor'a 4 attı. Ardından deplasmanlarda Ordu'ya 3-0, Düzce'ye 6-0 gibi fark yaparak tarihi skorlara imza attı. 27. haftadan 34. haftaya kadarki periyotta, attığı gol sayısı 26, yediği ise sadece 3'tü. Üstelik gollerin çoğu deplasmandan. Ayrıca Karşıyaka ve Erok'la oynanan maçlarda da kaybetmeden, toplamda 10 maçlık yenilgisiz geçen bir istikrar dönemi. İşte bu takımı böyle şaha kaldıran olayı çözdüğümüz an 2. Ligde de vakit kaybetmeden 1. Lige, oradan da nihai hedefimiz olan Süper Lige emin adımlarla yürüyebiliriz. Yönetim ve futbolcular bunun sebebini eminim çok iyi biliyordur. Bu konu, üzerinde durmaya değer bir nitelik taşıyor. Ligin en az gol yiyen kalecisi, en fazla gol atan takımı ve gol kralımızla, yine rekorlarla adımızı bir üst lige yazdırarak, şanlı tarihimize yakışır bir başarıya ulaştık...
Bu zaferin ardından tüm teknik ekip ve futbolcularımızı kutlarken, buradan bir şeyi daha belirtmeden geçemeyeceğim. Bu yıl Kayyumla birlikte takımda gözle görülür bir kıpırdanma başlamıştı. Fakat inişli çıkışlı bir grafikle sezon bitecek derken, bir anda istikrarı yakalayarak 3. Ligde zaman kaybını böylece bitirmiş olduk. Şimdi Büyükşehir Belediye Başkanımızdan dileğim şudur; Ne olur bu kulübü, takım elbiselilerin umuduna bırakmayın. Bu takımın Belediye ismi altında politize olmasına göz yummayın. Oy getirdiği ölçüde ilgi, alaka veya imkân vermek yerine, şehrin vazgeçilemez bir sosyal projesi olarak görüp, devamlılık gösteren bir güçle destekleyin. Ve en önemlisi de ne olur, bir hesap verme mekanizasyonu oluşturun. Yapanın yanında kâr kalmayacak, bedelini ödemeyi bilecek kişilerle çalışın. Her yıl büyük umutlarla, şampiyonluk hedefiyle, onca para harcayarak, her şey iyi giderken o görünmeyen ellerin takıma dokunup, sezon sonunda aynı filmi izletmelerine izin vermeyin. Gördüğünüz gibi Türkiye'nin en vefalı, en sadık, en coşkulu seyircisine sahibiz ve her daim yanınızdalar. Bu eleme maçları bizlere gösterdi ki 93 ruhu sadece bir kıvılcım bekliyormuş. Valilik, Belediyeler, STK'lar, taraftar grupları, basın, iş adamlarımız ve diğer illerdeki Van Dernekleri ile şahane bir Van Lobisi oluştu. Bu oluşumu, bu dayanışmayı kollamak, sürdürmek hepimiz için bir görevdir. Bu temenniler ışığında takımımızı, bir kez daha tebrik eder, bu uzun yolda başarılar dilerim.