Dr. Erdal Orman

KANDIRILDIK!

Dr. Erdal Orman

Çok klişe bir başlık olsa da Vanspor’da yaşanan durumun tam olarak özeti budur; Kandırıldık…

Bir başkan düşünün, her maç sonrası güven veren, bilgelik saçan, ikna edici entelektüel konuşmalarla taraftarı hülyalara daldıran, umutlandıran.

Ve bir takım düşünün 3. Ligde anca orta sıralara oynayabilecek kapasiteye, kadroya, derinliğe sahipken, ilk 8 hafta önüne geleni devirip namağlup liderlik koltuğuna oturan…

Hal böyleyken, her hafta atkısını boynuna takıp; Aman futbolcum küsmesin, aman nazar değmesin, aman hoca duymasın diyerek gördüğü tüm izansızlıklara rağmen ses çıkartmadan izleyen bir güruh. Oysa sessizliğinin nedeni; sırf âşık olduğu kulübünü gözünden sakınıp, sadece ve sadece başarısına odaklanmış bir sorumluluk bilinci içinde hareket etmek...

Yoksa takım elbiseliler sanmasın ki bu atkılılar hiçbir şeyden çakmıyor. Suskunlukları sadece güzide kulüplerinin düzeleceğine olan inançlarındandır. Ya da takımı emanet ettikleri kişilerin herhalde ilin en prestijli markasını o kadarda ayaklar altına alıp kendi egolarına, amaçlarına alet etmeyeceklerini düşündüklerindendir.

Sanmayın ki son iki haftada birbirinin aynısı kopya golleri nasıl yediğinizi görmüyorlar. Sanmayın tarihinde 5 atmayan Bayburt’tan beş yemeyi hazmeden futbolcusunu görmüyorlar, sanmayın, bağıra bağıra gollerin geldiğini görüp te bile bile müdahale etmeden izleyen kenar yönetimini görmüyorlar. Her maç canlı yayın olmasa bile, eli telefon tutan bir atkılı taraftar, her maçta olanı biteni bize canlı olarak aktarıyor zaten. Yani kaçışınız yok…

Be aymaz herifler, bu halk hiçbir şeyi unutmaz dediğimi hafife mi alıyorsunuz?

‘‘ Takım benim, gerekirse seyircisiz oynatırım’’ diyen Gülüştür’e bile rahmet okutacak kadar alçaldığınızı görmüyor mu sanıyorsunuz.

Her şeye rağmen takımını iç saha, deplasman demeden çılgınca alkışlayan ve özlem dolu, ümit dolu gözlerle izleyen bu seyirci varken, Allah aşkına bir kez olsun profesyonelce düşünün, sağduyuyla yönetin bu takımı!

Vanspor’u yönettiğini zannedenler(!)

Başarısızlığın, basiretsizliğin, beceriksizliğin kitabını yazdınız da bir kez olsun kendinizi sorgulamadınız, pay çıkarmadınız, ders almadınız…

Neden kabullenmiyorsunuz? Futbol takımında başarı, amatör ruhla sağlanır ama o takımı başarılı yönetmek ancak profesyonel kadrolarla mümkündür. O yüzden her sezon profesyonellik çarkı gelir, sizi ezer böyle ne olduğunu anlamadan.

İşte bu yüzdendir ki her yıl birbirinin kopyası sezonlar yaşıyoruz. Hatta 2. Ligi takip eden sosyal medya kanalları bile ‘‘eh bu Vanspor’dur. İlk birkaç maç tozu dumana katar, ondan sonra İran mazotu koymuş gibi teklemeye sonrada stop etmeye başlar diyorlar’’…

Beyler, bu ülkede futbol takımı yönetmek her babayiğidin harcı değildir. Bıçak sırtında yürümek gibidir. Çok iyi giden takım, en ufak isabetsiz bir kararda geri dönüşü olmayan yollara girer. Türk futbolu veya Vanspor’ un tarihi bunun acı örnekleriyle doludur.

Ben yazmaktan yıldım, siz tekrarlamaktan bıkmadınız. Fakat benim ümidim artık tükendi.

Bir de çıkmışsınız ayrı ayrı her biriniz, mahalle kavgasında birbirinin tüm kirli çamaşırlarını faş eden komşular gibi utanmadan demeç üzerine demeç vererek ‘‘tencere dibin kara, senin ki benden kara’’ misali gülünç durumlara düşerek, kendinizi de takımınızı da Van’ı da rezil etmeye hala devam ediyorsunuz…

Meseleye güzel yanından bakarsak, bu anlattıklarınızı iyi ki duyduk. Ulan bu ne müsriflik, bu ne bolluk, bu ne yemesini bilmemek… Biri diyor ki token karşılığı 3 milyon verdiler kabul etmedim, biri diyor Spor Bakanlığından 12 milyon ödenek çıkarttırdım ama ertelensin seneye yapılsın dedim… Yahu sizler o zaman ikide bir neden para yok, tesis yok deyip şu kadar paramı verin çekileyim diye bir de tehditler savuruyorsunuz. Siz daha kulübü en basit muhasebeci mantığıyla yönetmeyi beceremeyip, üstelik bunu da marifetmiş gibi canlı yayınlarda anlatma yarışına gidiyorsunuz.  (Haa unutmadan 2 milyon TL. de, Silahtaroğlu isminden gelecekmiş).

Meğerse Vanspor’un hiç birinize ihtiyacı yokmuş…

Ne yazık ki yıllardır hiçbir şekilde kendini hesap verme sorumluluğunda görmeyen bir güruhla yönetiliyor bu kulüp. Çekin ellerinizi takımdan, o küçümsediğiniz atkılılar veya kayyum daha iyi yönetir. Üstelik hiçbirinizin egosunu çekmeden...

Eski başkan diyor ki fayansları dökülmüş, iğrenç tesislerde, antrenman çorabını, suyunu bile alırken ceplerinden ödüyor futbolcular. Yav 4 yıldır kulübü yöneten adam bunu söylemekten utanır yav…

İçim acıdı, kendimi futbolcuların yerine koyunca. 4 yılda sen bunu çözememişsen üstelik 12 milyon ‘‘eski parayla 12 trilyon’’ ödenek çıkarttırıp bir de devletle inatlaşmaya gitmek neyin nesidir. Vali bir ilin mülki idare amiridir. Tabi ki doğal olarak ‘‘e ihale’’ diye diretecektir. Dua edin o parayı elinizden alıp, ilin başka acil ihtiyaçları için kullanmamış. Bu demecinizle Vali beyi bile zor durumlara düşürüyorsunuz. Artık tüm iyi niyetli yardımların da önünü kesiyorsunuz haberiniz yok. Bir daha kimse cesaret eder mi bu cadı kazanına para aktarmaya, üstelik statüsünü, görevini tehlikeye atarak. Ne uğruna? Beyefendilerin egoları yarışsın diye…

Sayın eski başkan, takımı politikleşme eşiğinden kurtarıp üstelik 2. Lige çıkartıyorsunuz. Zorluklara rağmen Play-off oynatıyorsunuz, paralar harcamışsınız, tamam Eyvallah. Fakat bunu her defasında Demokles’in Kılıcı misali tepemizde döndürerek her güzel giden maç sonrası ‘‘istifa ediyorum gücüm kalmadı’’ deyip takımın havasının ahenginin bozulacağını hesap etmeden nice demeçler verdiniz. Veya her sezon sonunda; ‘‘Bırakıyorum, takıma talip değilim, maddi gücü olan biri gelsin’’ deyip birbirinden rezil garip, olağanüstü kongre süreçleri yaşatıp, takımı kayyumun eşiğinden döndürerek; ‘‘Bakın gördünüz mü? Yine bana muhtaç düştünüz, yine ben koştum imdada’’ der gibi ‘‘azizlik’’ yapmaya kalkıyorsunuz. Bu yıl yine aynı film döndü ve kendi ağzınızla söylediniz, sponsorluk karşılığında madem yönetimi bıraktınız neden şampiyonluk kadrosu kuracağım diye Manisa’da, Ankara’da Erzurum’da transfer çalışmalarına girişiyorsunuz. O artık yeni yönetimin işidir. Bırakın ne halt ederlerse etsinler, biraz da kenardan izlemeyi bilin. Yeni başkan yüzüne gözüne bulaştıracaksa daha ne, size gün doğacaktı zaten. Ama tabi egolar izin vermiyor…

Sayın istifa eden daha doğrusu 4. denemesinde en sonunda istifa eden yeni başkan, sanıyorduk ki gerçekten kendini yetiştirmiş, Van için kalbi çarpan, genç dinamik görünümlü, konuşunca nice holdinglerde onca kişiye CEO’luk deneyimi olduğunu söyleyen ve hatta son demecinde lisanslı bir futbolcu da olduğunu zikreden siz Sayın Başkan. En büyük hayal kırıklığını sizinle yaşıyoruz. Hem de şahsınızla ilgili yazdığımız övgülerin daha mürekkebi kurumadan …

İlk demeci siz verip kazanacağınızı mı sandınız? Elinizde hiçbir belge olmadan sadece ve sadece anladığımız ‘‘sizin o otoriter kimliğinize baş eğmeyenleri şikâyet edip durdunuz’’. Üstelik hiçbir belge, tutanak vb sunmadan sadece ve sadece konuştunuz. Eğer ki eski başkan iddialarında haklıysa bir de kulübü kendi malınız gibi yöneterek tüm misafirlerinizin masraflarını, kulübün kasasından ödetip bir de koordinatör, asistan vb. gibi kadroları tanıdıklarınıza yüksek maaşlı ballı koltuklar vermişseniz, bu da affedilir işler değil. Ben kendi namıma hakkımı helal etmiyorum. Kulüpte maaşını alamayan emekçiler varken bu ne insafsızlıktır. Derhal soruşturma açılmalı ve teftiş kurulu kovuşturma başlatmalıdır.

Madem hukukçusunuz, madem bunca kurumu yönetip sözüm ona insan psikolojisinden anlayan bir siyaset bilimcisiniz. Size demezler mi Başkan olduğunuz bu takım iddia ettiğiniz gibi eğer hiçbir alacağı yoksa nasıl idmana çıkmaz? Siz kudretli bir başkansanız nasıl oluyor da o idmana çıkmayanları basit bir tutanak tutturup kadro dışı bırakamıyorsunuz. Veya gelenden 3 gidenden 5 yiyip seyirci gibi kılını kıpırdatmadan kenardan izleyen hocayı nasıl eline tazminatını tutuşturup yol veremezsiniz?

Van’da kurum yönetmek Vanlılar için gerçekten ateşten gömlek giymekten farksızdır. Çünkü birbirlerini yemek için adeta yarışırlar. Bunu bilenler bilir. İlk defa Vanlılardan oluşan bir konsorsiyum, Van’ın en güzide markasında, yönetimde uyum halinde başa geçti sandık. İlk defa gurur duyduk, umutlandık, büyük hayaller kurduk. Çok yazık ettiniz…

Beyler! Eski yöneticilerden yeni yöneticilere, eski futbolculardan yeni futbolculara ve hocasına kadar hiç birinize güvenimiz kalmadı. Taraftar olarak öfkeliyiz, haklıyız ve takımı bir kez daha tarihin derinliklerine göndermenizden korkuyoruz. Kendi kredinizi el birliğiyle kendiniz bitirdiniz, maalesef faturayı da kulübe, seyirciye, kente kestiniz. İkide bir Vanspor’dan şu kadar alacağım var demeyi de kesin. Verdiğiniz demeçlerle aslında Vanspor’un sizlerden çok büyük alacakları olduğunu görüyoruz ve biz size soruyoruz; Onca yanlış transferle çöpe attığınız milyonlar da sizin bu takıma olan borcunuz olmasın sakın? Bunun hesabını soran bir mekanizma olmadığı için, sürekli kulüpten alacağınız olduğunu, elinizde salladığınız belgelerle istiyor da istiyorsunuz. Zaten yıllarca takımın bir türlü kurumsal yapıya kavuşamaması da bundandır. Hiçbir şey kayda girmesin, hesap sorulmasın…

Hale bak! En basit dernekte bile devlet, alınan tüm kararların işlendiği bir karar defteri görmek ister. Bunu ibraz etmediğiniz yazılı olarak ispat etmediğiniz takdirde büyük bir suç işlemiş oluyorsunuz. Karar defteri bile olmayan bir köklü kulübü Kanarya Sevenler Derneği kadar yönetemediniz yazıklar olsun!

Haa! Bir sözümüzde takımın yarısını oluşturan Vanlı futbolculara. Sizler neden sürü psikolojisiyle hareket edip takımınızın adını, şanını ayaklar altına almalarına izin vererek o rezil sonuçlara ses çıkarmadan alet oldunuz. Hiç mi parasız kalmadınız, hiç mi gecikmedi alacağınız. Yakıştı mı ki namağlup takımın armasına o ruhsuz, gurursuz oyunlar. Bari siz yapmayın…

Şuradan tarihe bir not düşelim; Beyler, eğer ki siyasi bir beklentiniz vardıysa o nu da kaybettiniz bilesiniz. Ağzınızla kuş tutsanız bu iş halkın gözünde bitmiştir. Bu da bizim intikamımız olacaktır. Armasına layık olmadığınız Vanspor’a daha fazla zarar vermeden hepiniz tez zamanda çekiniz, gidiniz i s t e n m i y o r s u n u z…

 

Yazarın Diğer Yazıları