İnançlıysanız veya bilgiliyseniz, okuyunuz!..
Eğitimci Yazar Bahri Yıldızbaş
— 7. yüzyıldan sonra Yezid’lerin, 10. yüzyıldan sonra ise Mısır’ın hakimiyetini eline geçiren Fâtımîler'in; önce din adamlarını tehdit ederek ve sonra kendilerini din adamı zannedenlerin başlattığı islam diniyle hiç bir ilgisi olmayan hurafeler, maalesef günümüze dinde varmış gibi, vazgeçilmez batıl inançlar olarak taşınmıştır.
— Kandiller, ölülerimizin yedisi, kırkı, elli ikisi, seneyi devriyesi, süslü mezarlar ve ölülerin kabrinde para İLE kuran okumalar, bunların en önemlilerindendir.
— Gerçekle ve hiç bir inançla ilgisi olmayan batıl inançlar; aslında o dönemin deccallarının doğum günlerini kutlamak ve ölüm günlerini anmak İçin, sahtekar alimlerin sahih hadis adı verdikleri sözleri kitabına uydurarak, günümüze taşınmalarıdır.
— Sadece somut bir örnekle, konunun ciddiyetini ve saçmalığını anlayabiliriz. 15. yüzyılda (1409 yılında) yazılan mevlidin, 7. yüzyılda yaşamış Hz. Muhammed’inmiş gibi, tüm kandillerde ve belirttiğim günlerde sesi güzel İmamlar taratından sünnet gibi okunması bunun ispatıdır. Hem kuran para İLE okunuyor (okuyanlar lanetleniyor) ve hem de, bilmeden tarihin sayfalarına kara leke ile yazılanların doğum günlerini kutluyor, ölüm günlerinde de anmış oluyoruz. Adına da “mevlit kandili” diyoruz.
— Sizler hala; ölülerinizin yedi, kırk, elli iki ve seneyi devriyesinde, yüzlerce tok insanı sesi güzel imamların mevlit okumasıyla, lokumla, börekle, çörekle ve yemekle ağırlıyorsanız ve o gün ağlıyorsanız, vallahi ölülerinizin yükünü ağır ediyorsunuz.
— Oysa, ölmeden önce hayatın her basamağında; öksüzlere, yetimlere, kimsesizlere, düşkünlere ve sessiz mağdurlara önce gönlümüzle manevi ve sonra da maddi olarak dokunabiliyorsak, ahlaklı yaşıyor, kimsenin ve kamunun malını gasp etmiyorsak, iftara atmıyor ve yuvaları dağıtmıyorsak; yedimiz, kırkımız, elli ikimiz ve seneyi devriyemizin korkularını yenmiş oluruz. Ölülerimiz için ise, deccalların üretimi olan gösteriş ve tamamen batıl olan hurafelerden uzaklaşarak, onların adına maddi ve manevi desteklerle, sesi güzel olanlara mevlit, karnı tok olanlara ziyafet çekmekten, binlerce kat sevap işlemiş olduğumuz gibi, gönüllere de girmiş oluruz. Ölülerimize sadece mezarının başında kuran okunmaz veya okutulmaz. İstediğimiz zaman ve istediğimiz her yerde okuyacağımız ayetler ile duaların ulaşım hızı aynıdır. Batıldan ve cehaletten uzaklaş artık. Müslümanların kuran okuyarak kutlayacağı veya anacağı “Kadir Gecesi” haricinde, hiç bir kandil ve ölüm söz konusu değildir.
— Yaşayanların aklına ve düşüncelerine sağlık, vefat edenlerimize ise Allahtan rahmet diliyorum.