Sözle değil, özle yaşayalım:
Eğitimci Yazar Bahri Yıldızbaş
Yaz gelsin demekle gelmez, Kış gitsin demekle gitmez. Ağaçların gövdesi, hayvanların bedeni ve kuşların yelesi ısınmalı. Hayvanlar inlerinden, ağaçlar kabuklarından, böcekler topraktan çıkmalı. Hayvanlar ile böceklerin göz bebeklerinde kanlanma, ağaçların dallarında canlanma olmalı. Güneş vurmalı Kİ bedenlerine, baharın gelişini anlamalı. Canlar ile canlılar. Yazda gelir o zaman, güzde olur, kıştan önce ve sonra yeni bir bahar da…
Ada’m hacı mı olur, Mekke’ye yetişmekle.
Eşek Derviş mi olur, tekkeye taş çekmekle!
Öğretmen, doktor ve mühendis kültürlü mü olur, boş beleş mektep bitirmekle!
Zengin mi olunur; hırkayla, kamu malıyla, yatla, katla, parayla, haramla ve cehaletle.
İnsan mı olunur; üç tane soruyu çözmeyi öğrenemeden, bir düşkünün elinden tutmadan, baba parası, paralı diploma ve lüks araba ile ortalıkta hava atıp gezmekle.
Sevgili çocuklar, gençler, vatandaşlar ve sorumluluk sahibi bireyler; korkularınızı, kaygılarınızı, kötü hayallerinizi, yarınlarınıza zarar vereceklerin üç kuruşluk vaatlerini, onur ve haysiyetinizin önünde tutmayın.
Gözlemleyin, izleyin, bakın, görün, anlamak ve özgürce yorumlayıp karar vermek için okuyun, hayaller kurun, hayallerinizin önündeki manileri analiz edin ve onları bertaraf ederek, ahlaktan taviz vermeden hedefinize ulaşmak İçin yorulmadan koşun.
“Yaptım, yaparım, biliyorum” gibi boş sözler ve sloganlarla yaşayacağınıza, “Konuşmadan çalışın, söylemeden yapın.” Göreceksiniz ki, yaptığınız güzellikleri ve başarıları, on binlerce güzel insan sizin adınıza güzel konuşacak, söyleyecek, şükranlarını ve minnetlerini sunacaktır. İçi çirkinliklerle dolu haset ve sizin başarılarınızı kötüleyen insancıkları önemsemeyin, çünkü onların size karşı olması veya karalamaya çalışması, sizin tertemiz, başarılı ve ahlaklı biri olduğunuzun tapusudur. Sadece kendi menfaatiniz için hareket eder ve birilerinin kötü emellerine alet olursanız, yarınlarda kendi vicdanınıza, evlatlarınıza ve halkınıza hesap veremeyeceğiniz gibi, kendinizle yüzleşmekten bile utanırsınız.
Yarınlar: Ahlak, adalet, hak, hukuk, merhamet, haysiyet, uygarlık, medeniyet, eşitlik, demokrasi, özgürlük ve barış üzerine kurulursa, o ülkede; sağlıklı, huzurlu, mutlu, güvenen ve güvenilen bireylerle, kardeşlik ve birlik oluşur Kİ, bu da bizi dünya arenasındaki sefiller, açlar, cahiller ve zavallıları oynamaktan kurtarıp, eğitimli ve düzgün kişilerle ekonomisi ve bilişimi güçlü bir ülke yaratmamızı sağlar.