Anlamakta zorlanıyoruz
İdris Ortakaya
Evet, değerli okurlarım, koronavirüs bittikten sonra, dünya insanlarını daha büyük bir tehlikenin beklediğini birçok yazımda yazmıştım.
Üzülerek belirteyim ki, kimsenin umurunda olmadı.
Umurlarında olsa bile ne yapabilirlerdi ki...
Normal vatandaşın yapabileceği çok şey yok…
Bu mesele siyasi iktidarların meselesidir.
Bu meseleyi çözmek de çok kolay bir şey değildir.
Yürekli olacaksın.
İnançlı olacaksın.
İmanlı olacaksın.
İnsanları seveceksin.
Kararlı olacaksın ve yönettiğin ülke halkının desteğini alacaksın.
Dünyada senin gibi düşünenleri de örgütleyeceksin…
Belki o zaman çözebilirsin.
Nedir? bu kadar önemli olan konu diye soranlara anlatmaya çalışayım.
Değerli okurlarım, Amerika’da bir araştırma sonucunda, Amerikalıların yüzde ellibeşi aç ve açıkta kalabileceklerinden dolayı endişe yaşadıklarını ifade etmişler.
Bu acı tablo yalnızca Amerika’da değil ne yazık ki dünyanın tüm ülkelerinde gündeme oturacaktır.
Fransa’da ve Avrupa’nın diğer ülkelerinde "Sarı yelekliler" diye oluşan bir gurup, her şeyin farkındadırlar…
Şu anda onları engelleyen tek bir şey var, oda bu salgın hastalık…
Salgın bittikten sonra eylem başlatılacak demiştim. ..
Ancak daha erken başlama sinyalleri gelmeye başladı.
Milyarlarca insan aç ve açıkta kalacak.
Bizim ülkemiz de dahil olmak üzere, dünya bir felaketin içinde bulacak kendini. Geç kalınırsa, hiç bir güç bu felaketi engelleyemez.
Bu korkunç felaketin adı "Kapitalist köleci sistemdir".
Bu sistemle alakalı onlarca yazı yazdım.
Kapitalist sistem nihai hedefine ulaşmak üzeredir.
Bu sistem çok acımasız, gaddar bir sistemdir.
Sistemde iki sınıf mevcuttur.
Birisi efendiler, diğeri köleler.
Bunların modern isimleri ise çalışanlar ve çalıştıranlar.
Çok zenginler ve çok yoksullar.
Bu tanımlama şaka gibi gelse de gerçeğin ta kendisidir.
Kimsenin evi, arabası ve rahat geçinebilecek bir geliri olmayacak.
İster inanın.
İsterse inanmayın.
Emin olmak için, insanlık tarihine bir göz atın. 1400 yıl önce köle olan insanlar, köle pazarlarında alınır ve satılırlardı. Bunlar efendilerin malıydı. İster asar, ister keserlerdi. İslamiyet’in egemenliğinden sonra köleci toplum anlayışı sona ermiştir. Günümüzde ise köleci toplum anlayışı zirve yapmış durumdadır. Tüm engeller aşılmıştır.
Emin olun ki, sistem gereğini yapacaktır.
Bu da çok uzun bir zamanı kapsamayacaktır. Bizler yaşamasak bile, torunlarımız, mutlaka yaşayacaklardır.
Evet, değerli okurlarım, bu sistemden kurtulmamız için tek bir seçeneğimiz var.
O da İslami ekonomik sistemdir.
Başka hiç bir yolu yok.
Ya köle olacaksın.
Ya da İslami ekonomik sistemin gelmesi için gayret göstereceksin.
Dünyanın hiç bir ülkesinde İslami ekonomik sistem yoktur.
Bu sistem mutlaka gelmelidir.
İlahi bir sistemdir.
Ana kaynağı Kuran’dır.
Dünya insanlarının kurtuluş reçetesidir.
İslam’ın özünde bulunan, adalet, sevgi, merhamet, Allah korkusu ve paylaşım duygusu sistemin oluşmasında önemli bir yer alacaklar.
"Komşun aç ise, sen tok yatamazsın" anlayışı üzerine inşa edilecek bir ekonomik sistemin mükemmelliğini düşünün.
Önce insan, sonra eşya düşünüldüğünde, hiç kimse aç ve açıkta kalmaz.
Bu gün aç kalma, açıkta kalma korkusu içinde olan insanlar, yarınına güven içinde bakacaklar.
Bu anlayışı hayata geçirebilecek tek bir Dünya liderinin Recep Tayyip Erdoğan olduğuna inanıyorum. Bu beklenmeyen durum, Erdoğan için de çok önemli bir fırsattır. Umarım Erdoğan bu fırsatı değerlendirerek, hem ülkemiz insanlarına, hem de Dünya insanlarına büyük bir hizmet yapmış olur. Haydi, Erdoğan Allah yar ve yardımcın olsun.
İnşallah, Erdoğan bu önerilerimizi dikkate alarak Dünya nizamını yeniden dizayn ederse, Dünya insanlarının gönlünde ölümsüzleşir.
Saygılarımla…