Van'ın hüzün ve gurur ayı Nisan
İkram Kali
Baharı müjdeleyen, renkleriyle, kokusuyla güzellikleri bünyesinde barındırır nisan ayı geliyor. Van ve Vanlılar için nisan ayı çok farklı anlamlar taşır. Nisan Vanlılar için alelade bir ay hiç değildir. Van'ın yakın tarihinde, Vanlıların hatırlarında hüzün ve gururun iç içe geçerek kurtuluş ve kuruluş günlerinin yaşandığı bir aydır nisan. Hatıraların, duygularla göz yaşına dönüştüğü nisan ayı tarihin özetidir. Aziz, asude Van şehri… Birinci Dünya Savaşı'na kadar ticari, idari ve kültürel canlılığa sahip bir bölge olma özelliğine sahiptir. Ancak misyonerler, yabancı okullar, kiliseler ve emperyalist devletlerin kışkırtmasıyla harekete geçen ve amaçlarına ulaşabilmek için terörizmi benimseyen Ermeniler, 1890'lı yıllardan başlayarak 1915'e kadar birçok defa isyan hareketine giriştiler. Bu isyanlarda Müslüman mahalleleri Ermeniler tarafından yakılıp yıkıldı; Şehirdeki çarşı, dükkân, kütüphane, hastane, kışla ve ibadethaneler tahrip edildi; Osmanlı Bankası, Duyun- ı Umumiye, reji, posta ve telgraf binaları yok edilmiş; vilayet merkez ve kazalarında bulunan idarî binalar ateşe verildi. Van işgal edildikten sonra Rus ve Ermeni gönüllü birliklerinin katılımıyla Ermeni Komiteciler tamamen kontrolden çıkmış, şuursuzca etrafa saldırmaya başladı. İsyanlardan sonra şans eseri sağlam kalabilmiş bütün camiler, türbe ve tekkeler de yıkıldı, Van Hastanesi ise çok trajik bir hadiseye sahne olurken, içinde bulunan hastalarla birlikte yakıldı. Böylece savaşın sonunda Van şehrinin dokusunu oluşturan tüm tarihi eserler, sosyal ve kültürel kurumların neredeyse tamamı Ermeniler tarafından tahrip edildi. Van'ın geleceğini olumsuz etkileyen; hafızasının, zenginliklerinin yok olmasına neden olan Ermeni isyanı ve Rus işgalinde 30 bini aşkın Vanlı Müslüman katledildi. Yıkımlar, ölümler nisan ayında meydana geldi. Van'ın çektiği çileler, Vanlıların yaşadığı acılardan dolayı Van'a Şehit Van denilmektedir.
Tarihte Van’ın Nisan günleri…
4 Nisan 1915: Ateş alev güzel Van'ın çevresini ve şehir merkezini sardı 5 Nisan 1915: Ermeniler Van'daki Hamud Ağa kışlasını bombaladı. 5 Nisan 1915: Van Muhabere Başme'mûr-ı sâbıkı ve Nusaybin Telgraf Müdür Vekili Yusuf Zeve toplu katliamını anlatıyor. İslâmiyye erkek, kadın ve çocuk vahşiyane bir surette katledildi. Milis Kumandanı Edhem Bey'le dört neferi dahi itlâf ve Pakiz (Pakis) ve Zorafe (Zorava) ve Gorasta ve Köprüköy ve Zive (Zeve) karyelerinde bulunan Müslümanları emsali nâmesbûk (benzeri olmayan) bir surette itlâf (topluca katliam) eylediler. 7 Nisan 1915: Çevreden gelen Ermeniler Van'ı kuşattı, halk ve askerler Van kalesine sığındı. 10 Nisan 1915: Hoy'da cephanesi tükenmek üzere olan askerlere gönüllü cephane taşıyan ve geri dönüş yolunda 120 Vanlı kahraman çocuklardan 80'i donarak şehit oldu. Kurtulan çocukları tedavi ederek bütün Vanlıların sevgisini kazanan Ermeni Dr. Maltızyan Ermeni çetelerince katledildi. Maltızyan göğsünde "Düşmanlarımıza hizmet edenin akıbeti budur" yazısı olduğu halde asılı olarak bulundu. Van Valisi Cevdet Bey Doktor Maltızyan'ın şeref ve hizmetine layık bir merasimle defnedilmesi için emir verdi. 11 Nisan 1915: Van Valisi (1898-1906) Tahir Paşa'nın oğlu olan 1914'de göreve başlayan 1917'de görevi son bulan Van Valisi Cevdet Bey, İstanbul'a çektiği telgrafta, " Van'a gizlice 4000 kadar Ermeni çeteci getirildi ve bölgedeki köyleri basarak, yakıp yıkmaya, kadın, çocuk ve ihtiyarları yersiz yurtsuz bırakmaya başladılar" şeklinde bilgi verdi. 14 Nisan 1915: Ermeniler Van'da Müslüman kıyımına başladı. 14 Nisan 1915: Osmanlı ordusunda görev yapan Venezuelalı Rafael de Nogales de, genel durumu ve Van isyanını hatıratında şöyle aktarıyor: "Van'daki mevcutları 30-40.000 civarında olan Ermenilerin elinde binlerce mavzer tabancasından başka çok miktarda filinta ve tüfek vardı, bunları seneler boyunca satın almışlar ve depolamışlardı. Hatta Ermenilerde, bize çok zayiat verdiren, el bombası da mebzulen (bol) mevcuttu. Nisan 1915 tarihine gelindiğinde Van'da köy ve kentlerden kalın dumanlar yükselmekteydi." 15 Nisan 1915: Ermeni isyanını yaşayan Emekli Tümgeneral Ahmet Hulki Saral anlatıyor: "Van, Ermenilerin ilk önce ele geçirmek istedikleri bir şehir idi. Bir noktada şansları da kendilerine yardımcı idi. 33. Piyade Tümeni Erzurum'a savaş dolayısıyla gönderilmişti. Van şehrinde bu surette jandarma kuvveti hariç başka askeri kuvvet kalmamıştı. Böylece Ermenilerin şehri işgalleri nispeten daha kolay bir hale gelmişti. Fakat her ihtimale karşı Rus ordularının Türk topraklarına girmeleri ve baharın gelmesini beklemişlerdi. Bu suretle Ruslar ile müşterek hareket edilerek daha başarılı olacaklarına inanmışlardı. Uzun senelerden beri silahlanan, tüfek, tabanca ve el bombaları gibi türlü silahlarla donanmış olan Ermeni çeteleri Van'da toplanmışlardı. Köyler de aynı şekilde silahlandırılmış, harekete hazır hale getirilmişlerdi. Ermenileri Aram isminde biri idare ediyordu. Türklerin savunmasını ise Vali Cevdet Bey idare ediyordu... 19 Nisan 1915: Çatak kazasına bağlı kasaba ve köylerde Ermeniler tarafından 20 jandarma şehit edildi. 20 Nisan 1915: Bütün hazırlıklarını tamamlayan Ermeni isyancılar Aram Manukyan komutasında Van isyanını başlattı. 20 Nisan 1915: Vali Cevdet Bey İstanbul'a telgraf çekti. Şifreli telgrafta şehirde çarpışmaların bütün şiddetiyle sürdüğünü bildirdi. 23 Nisan 1915: Van'da Ermeni Milli Müdafa Komitesi Bildiri Ve Harp Tebliğleri yayınlarına başladı. Bildirilerde "Zafere yürüyoruz. Bütün ruhlar vatan müdafaasının ateşiyle dolu, bütün bizler ölmeye hazırız… Düşmanın kan gölü olmuş kışlalarına, şu sayılamayacak zaiyatına bakınız! Yaşasın Ermeni askeri, yaşasın Ermeni milleti! " ifadeleri yer aldı. 24 Nisan1915: Vali Cevdet Bey kaleye sığınmış olan kadın, yaşlı ve çocuklardan oluşan Van halkının canlarını kurtarmak için kafileler halinde göç ettirilmesi için Dâhiliye Nezareti'nden izin istedi. İzin sonrası 100 bini aşkın Vanlı gözyaşları içinde memleketlerini geride bırakarak yaya yollara düşerek muhacir oldu. Çoğu yollarda hayatını kaybetti, bir kısmı kayboldu bir kısmı da geri dönemedi. 24 Nisan 1915: İstanbul'da ikamet eden Taşnak ve Hınçak gibi terör örgütlerine mensup komitecilerden 235 kişi tutuklandı. 27 Nisan 1915: Edremitli Feyzullah Efendi bin Hasan Dünbüloğlu anlatıyor. "Rus askerinin Van'ı istila edeceğini, Ermeniler aralarında takarrür (kararlaştırma) ettiler. Ermeniler ahaliye hücum, sokaklarda tesadüf ettikleri çoluk çocuk darîr-i a'mâ, fukara, esnaf, tüccar vesâ'ir İslâm erkek olsun ve kadın bulunsun itlâf ve katlettiler. 28 Nisan 1915: Erivan'dan yola çıkan Lejyon (yabancıların oluşturduğu asker birliği), Van'ı işgal etmek üzere hareket eden Rus General Nikalayev'in birliklerine katıldı. "
Kurtuluş ve kuruluş ayı Nisan
Büyük acılar yaşıyan Van, 1915 yılı Eylül ayı içerisinde 3 kez Ruslar ve Türkler arasında el deştirdi. En son olarak 29 Eylül 1915'te Ruslar tarafından kesin olarak işgal edildi. 4. Kolorduya bağlı Ali İhsan Sabis Paşa komutasındaki 5. Tümen Van'a girerek düşman işgaline son verdi. 31 Mart 1918: Gevaş, 1 Nisan1918: Erciş, Gürpınar 2 Nisan 1918: Van-(İpekyolu, Tuşba, Edremit ilçeleri, Muradiye 3 Nisan 1918: Çaldıran, Saray, Özalp 23 Nisan 1918: Başkale ve Van'ın tamamı düşman işgalinden kurtarılarak yeniden istiklaline kavuştu. 6 Nisan 1918: Ruslarla birlikte Van'dan giden Ermenilerin dışında geride kalanlar Saray ve Hoşap üzerinden kaçmaya başladı. 10 Nisan 1918: Van Valisi Tahir Paşa'nın Paşo isimli ablasının oğlu Vali Haydar Bey Van'a dönmeye başlayan az sayıdaki muhacir Müslüman Vanlı ahalinin iaşe sorununu çözülmesi için İstanbul'a telgraf çekti. 21 Nisan 1918: Vali Haydar Bey, Dâhiliye Nezareti'ne şehir merkezinde ve köylerdeki Müslümanlara ait evlerin Ermeniler tarafından tamamen yakılıp yıkıldığını belirterek yapılması gerekenleri rapor halinde bildirdi. 13 Nisan 1919: Van'da asayiş kesin olarak sağlandı. 25 Nisan 1919: Bütün aşiret reisleri Abdurrahman Gazi Tekkesi önünde toplanarak devlete bağlılıklarını dile getirdi. 30 Nisan 1920: Vali Haydar Bey Ankara'ya gitti. 1 Mayıs 1920'de TBMM'ye Van Mebusu olarak katıldı. Görevi 6 Nisan 1923'e kadar devam etti. 18 Nisan 1928: Van Gölü İşletme İdaresi ve Tersane, Van Vilâyeti İdare-i Hususiyesi'ne devredildi. 25 Nisan 1935: Van Belediyesi, Erek Dağı yakınlarda bulunan Zernabat suyunu (künk-toprak boru) borularla şehre akıttırmak amacıyla çalışmalar başlattı. Cumhuriyet döneminde Tatvan-Van arasında yolcu ve yük taşımacılığı yapan gemiye 2 Nisan adı verildi. 2 Nisanspor kuruldu. 2 Nisan Caddesi, 2 Nisan Kavşağı isimleriyle nisan ayı Van şehriyle ölümsüzleşti.
Unutma, Unutturma
Sonuç olarak 1915'in nisan ayında başlayan acılar, ölümler, yıkımlar 1918'in nisanında son bularak yerini yeniden doğuşa, ümide bırakmıştır. Nisan, Vanlılar için acıların gurur ve sevinçle yoğrularak hafızalara kazandığı zaman dilimdir. Nisan, yitik şehrin yürek burkan hikâyelerinin dönüm noktasıdır. Kışa başkaldıran, yağmurlarıyla ve güneşiyle doğayı uyandıran, kasaveti ve sükûnu umuda dönüştüren nisan, Van ve Vanlıları için tarihe yolculuktur. Nisan; Her Vanlı için bayramdır, halaydır, duygudur, coşkudur, türküdür, şiirdir, tazeliktir, gençliktir, hafızadır, vefadır. O nedenle Van'ın nisan ayı hiçbir yerin nisanına benzemez. An, Anla, Anlat-Unutma, Unutturma.
https://www.vansesigazetesi.com/vanin-huzun-ve-gurur-ayi-nisan-84236-haberi