Van'ın biriken vergi borcu nasıl ödenir ve Sakarya depremindeki uygulama Van'a niçin yapılmaz
İlhan Güneri
Bilindiği üzere 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 tarihlerinde Sakarya'da meydana gelen deprem sonrasında 28.12.2001 tarihinde TBMM’de kabul edilen 4731 sayılı yasa ve akabinde 07.04.2002 tarihinde bu yasaya ilişkin yayımlanan 1 nolu tebliğle, YERİNDE VE DOĞRU BİR UYGULAMA YAPILMIŞ OLUP; bu bölgedeki uygulamalar özetle şöyledir:
Varlıklarının % 10'unu kaybeden mükelleflerin;
a) Depremden önceki vergilendirme dönemlerine ilişkin tahakkuk etmiş ve vadesi geldiği halde ödenmemiş veya
b) Bu tarihlerden öncesine ait olup deprem tarihi itibariyle vadesi geçmemiş vergi alacaklarından
Vergi Usul Kanunu Kapsamına giren vergi, resim ve harçlar ile bunlara bağlı vergi cezaları ve gecikme zamları terkin edilmişti. Bu Vergiler şunlardır:
- Gelir Vergisi
- Kurumlar Vergisi
- Damga Vergisi
- Harçlar
- Veraset ve İntikal Vergisi gibi vergilerdir.
Ayrıca terkin edilen bu vergileri depremden sonra ödeyenlerin ödedikleri vergilerde iade edilmiştir. ( 1 Nolu Tebliğ II-A Bölümü Son pargraf)
Yine terkin kapsamına giren vergiler için tarhiyat yapılmayacağı da (yani vergi incelemesi yapılabilir ama sonuçta vergi yazılmayacak) hükme bağlanmıştır. (1 Nolu Tebliğ I-B bölümü)
4731 Sayılı Kanun uyarınca yayımlanan 1 Nolu Tebliğ ile Sakarya Depremi mağdurlarına sağlanan kolaylıklar;
Sakarya Depremi nedeni ile çıkarılan 4731 sayılı yasa ve yayımlanan tebliğlerde sağlanan kolaylıkların en önemlisi VERGİ TERKİNİ'dir. Tebliğde bununla ilgili esaslar şöyle sıralanmıştır. (bu tedbirlerin uygulanması için depremzedelerin, varlıklarının %10'unun kaybetme şartı aranmaktadır.)
"A- Terkin Edilecek Alacaklar
4731 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin 1 ila 4 numaralı fıkraları uyarınca, alacak türü ve dönemi itibarıyla Kanun kapsamına alınmış tüm amme alacakları bu Tebliğin I/C bölümünde açıklanan mükellefiyetler itibarıyla aranılan şartlara göre terkin edilecektir.
Kanunun 1 inci maddesinin 9 numaralı fıkrasının Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, vadesi deprem tarihlerinden önce geldiği halde Kanunun yürürlüğe girdiği 30/12/2001 tarihi itibarıyla tahsil edilmemiş olan Devlete ait alacaklardan, Bakanlığımız vergi dairelerince tahsil edilen ve Vergi Usul Kanunu kapsamı dışında kalan amme alacaklarından;
-Sakarya il merkezi, Düzce il merkezi ve Kaynaşlı ilçesi ile Kocaeli ilinin Gölcük ilçesindeki vergi dairelerince tahsil edilenlerin tamamının,
-Sakarya ilinin ilçeleri, Kocaeli ilinin Gölcük dışında kalan merkez ve diğer ilçeleri, Yalova ve Bolu illerinin merkez ve ilçeleri ile Düzce ilinin merkez ve Kaynaşlı ilçesi dışındaki ilçelerinde bulunan vergi dairelerince tahsil edilen ecrimisil alacaklarının tamamı ile 500.000.000 lirayı aşmayan (bu tutar dahil) para cezalarının,
terkin edilmesi uygun görülmüştür.
Terkin edilmesi uygun görülen bu alacaklar dışındaki amme alacaklarının ise takip ve tahsiline devam edilecektir.
Kanunun 2 nci maddesi uyarınca 1 inci madde kapsamında olan mükelleflerin;
-1999 yılına ilişkin olarak tahakkuk eden yıllık gelir veya kurumlar vergisi, bu yıla ilişkin geçici vergileri,
-Kurumların, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b) alt bendi uyarınca 2000 yılında yapacakları gelir vergisi tevkifatı, terkin edilecektir.
Bu madde kapsamına giren mükelleflerin 2000 yılına ilişkin yıllık gelir ve kurumlar vergileri, geçici vergileri ile kurumların, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b) alt bendi uyarınca 2001 yılında yapacakları gelir vergisi tevkifatı, Bakanlar Kurulunca belirlenecek oranlarda bu Tebliğdeki açıklamalara göre terkin edilecektir.
Kanunun 2 nci maddesinde, 1999 ve 2000 yıllarına ilişkin yıllık gelir veya kurumlar vergilerinden ödenmiş kısımların red ve iade edilmeyeceği yönünde düzenleme yer almadığı gibi, madde gerekçesinde bu madde kapsamına giren vergilerin iade edileceği belirtildiğinden; bu yıllara ilişkin olarak ödenmiş bulunan yıllık gelir veya kurumlar vergileri, Kurumların, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b) alt bendi uyarınca yaptıkları gelir vergisi tevkifatı, 6183 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi de dikkate alınarak red ve iade edilecektir.
Aynı şekilde,1999 ve 2000 yılları kazançlarına ilişkin olarak yıllık gelir ve kurumlar vergisine mahsuben daha önce tevkif yoluyla ödenen vergiler ile geçici vergilerin de red ve iade edileceği tabiidir. Ancak, red ve iade işlemlerinin yapılabilmesi için bu vergilerin daha önce ödenmiş olması gerekmektedir.
Bu madde uyarınca red ve iade hakkı bulunan mükelleflerin; red ve iade taleplerinin yerine getirilebilmesi için, mükellefiyet kayıtlarının deremden zarar görme şartı aranılan veya aranılmayan yerlerde bulunduğuna bakılmaksızın 2002 yılı sonuna kadar yıllık gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairelerine müracaatta bulunmaları zorunludur."
Görüldüğü üzere 1999 yılında Sakarya'da meydana gelen deprem nedeniyle alının önlemlerde, deprem öncesine ait bir takım vergilerle, 1999 ve 2000 yıllarına ait gelir ve kurumlar vergisi terkin edilmiştir.
Van ilini ekonomik gelişmişliği Sakarya'nın onda biri olmayıp daha pozitif ayrımcı uygulamaların yapılması hakkaniyete uygun bir davranış olacaktır. (Örneğin % 10 oranı Van için % 5 0larak uygulanabilir vb.) Sakarya'dakine benzer bir uygulamanın da Van için gündeme getirilmesi, yasa teklifi olarak Meclise sunulması için girişimlerde bulunması gerekir.
Devam Eden Mücbir Sebep Hali ve Yarattığı Sorunlar;
Beş yıldır devam eden mücbir sebep hali nedeniyle bölgede birçok mükellef beyannamelerini vermemektedir. Beyanname verenlerde tahakkuk eden vergileri (mücbir sebep halinden dolayı gecikme zammı olmadığından) ödememektedirler. Bu durum birçok soruna yol açmaktadır. Şöyle ki;
a) Beyanname ve bildirimlerin verilmemesinedeni ile KDV iadelerinde ciddi sorunlar yaşanmakta,
b) Ödenmeyen vergiler mücbir sebep halinin sona ermesinden sonra 24 taksitte ödenebilmektedir. Bu durum biriken vergilerin ödenememesinde zorluklar yaratacaktır. Ödenmeyen vergiler nedeni ile idare doğal olarak elektronik ve fiili haciz işlemlerine başlayacak, bu da ticaretin kilitlenmesine neden olacaktır.
c) Ancak bugün yürürlükte olan 6736 sayılı yasadan, VERGİ TERKİNİ ve MÜCBİR SEBEP HALİNİN DEVAMI nedeni ile yararlanmayan Vanlı mükellefler ciddi bir hak kaybına uğrayacaklardır. Şöyle ki; bu yasada var olan 48 taksit imkanından faydalanamayacağı gibi MATRAH ARTIRIMI'ndan da faydalanamayacaktır.
d) Mücbir sebep halinin bitiminde sadece vergiler değil, aynı zamanda bu sürede alınan ve ertelenen kredilerinde geri ödemesi başlayacaktı ki, Van ekonomisinin böyle bir yükü kaldırması mümkün değildir.
Tüm bu sorunların aşılması için;
1. MÜCBİR SENEP HALİNİN bir an önce kaldırılması (6736 sayılı yasadan faydalanma süresi geçmeden)
2. Sakarya'da uygulanan VERGİ TERKİNİ benzerinin (Van'ın Sakarya'dan zengin olmadığı göz önünde bulundurularak)vergi terkini uygulamasının Van içinde yapılması
3. En kötü koşulda yıllık ciro baz alınarak terkinin küçük esnaf için uygulanması.
4. Kalan borçların ödenmesi için asgari 72 aylık bir süre belirlenmesi adil bir uygulama ve kamu vicdanının rahatlaması için şarttır.