Leyla Mihrinaz Engin

Bizler ve Ötekiler

Leyla Mihrinaz Engin

Her dönem, yönetim ve nitelikli aydınlarla sanatçılar arasında badireler olur, karşı karşıya gelirler ya da getirilirler. Çünkü kaos, iktidar sahiplerinin gıdasıdır.

Nitelik nedir, diye de bir başlık atmak gerekirse bir çok anlamı olsa da kısaca: insani değerlere vakıf olmak, canlı cansız tüm evrene olumlu duyarlılık göstermek, çağdaş, demokrat, kültürlü, hümanist olabilmektir. Nitelikli olmak; bölge değil dünya insanı olabilmektir, diyebiliriz ve uzar gider...

Her dönem iktidarlar konforları bozulmasın diye kendi aydınları, yazar çizeri, gazetecisiyle karşı karşıya gelir.

Şuan memleket fikir olarak ikiye ayrılmış durumda; bizler ve ötekiler.

Oturup biz kimiz, ötekiler kim, neden iki kutubuz, ikiye hatta kırka bölünmeyi biz mi istedik, yöneten mi istedi, egomuz mu,  kibrimiz mi istedi ona bakalım...

Bir kere memlekette birçok şehirde valilik, bazı resmi kurumlar bir taraf belediye bir taraftır... Gerek sol gerekse sağ görüşten olsun bir çok konuda karşı karşıya gelmiş durumdalar.

Hala memleket benim mi, senin mi,

hala ben bir cevherim neden keşfedilmedim, 

hala ben ona nasıl yaranabilirim, hala biz kardeşiz deyip Kürt, Türk, Alevi, cinsiyet, hayvan, insan

ayrıştırılıyorsa kimse ne yakınsın ne ağlasın, ne beylik taslasın ne de mağduriyeti oynasın. 

Çünkü;

Kitap okuyanla okumayanların,

vicdan sahibi ile vicdansızların,

kültürlü ile kültürsüzün,

cahil ile bilgilinin, iyi ile kötünün,

bazı kadınlar ile bazı erkeklerin,

hayvanlar ile insanların aynı dünyada yaşıyor olmaları kabahat.

Ayrı ayrı dünyalarda olsaydık iyiler kendi, kötüler kendi dünyalarında mutlu olacaktı.

Ütopik bir taleptir bu, farkındayım ama düşünsenize sekiz buçuk milyar insanın sekiz milyarı mutsuzsa, sadece beş yüz milyon insan mutluysa neden bir arada yaşayalım ki...

Bu çelişkiye neden kafa yormayalım ki?

Cehalet neden güçlü bir argüman olsun ki?

Para neden güçtür ki?

Kötüler neden bu kadar kötü ve

iyilik neden cezalandırılsın, neden düşünüp sebebini bulmayalım ki?

İyilik neden yargılanır!

Hak hukuk neden haksızlık hukuksuzlukla yer değiştirdi?

Neden zenginler daha zengin fakirler daha fakir oldu?

Devletleri yöneten dinazorlar kime ve neye hizmet ediyor?

Doğarken dil, din, ırk tasmasıyla mı doğduk?

Tasma kelimesini okumaktan bile korkuyorsun değil mi!

 İşte, sekiz milyar insanın boynuna dil, din, ırk adı altında takılan tasmaların ipi o beş milyon insanın elinde ve bizleri istedikleri yere sürüklüyorlar.

İyiler çok ve kopuk, kötüler az ve kenetlenmiş durumda; alın size bataklığın kaynağı...

Bir kere şunun farkına varmak lazım; insan ve insani kaynağımızdan bilinçli, sistematik  ve ince hesaplarla uzaklaştırılıyoruz.

Herseyi bir tarafa bırakın, onları ifşa etmemiz gerekirken öyle kurnazlar ki birbirimize düşürecek akıldalar ve biz bunu görmüyoruz. 

Gidişattan umutsuz muyum

Asla hayır...

Çünkü ben varoluşun mekanizmasına inanıyorum...

Öyle muazzam yaratılmışız ki kötünün deşifre olduğu, aslolanın insanlık olduğu bir dönem kapıdadır.

Ve ben kötü yöneticilerin, kötü teknoliji ve para babalarının ruhlarını dar kirli karanlık bir kuyuda görür gibi oluyorum...

Elbetteki iyiler, sevgi ve ışık ile huzur içinde yaşayacaklar...

Yazarın Diğer Yazıları