Niçin Umre'ye Gidilir
Leyla Mihrinaz Engin
Karı koca olan kapı komşularım iki gün önce Umre'den dönmüşlerdi. Gencecik iki insan için ihtimalen Umre'ye gidip dönmek büyük bir manevi kazançtı. İnandıkları bir ibadeti yerine getirmişlerdi. Kaldı ki ekonomik badirelerin içinde gitmeye karar vermiş olmakta büyük bir cesaretti. En iyi ihtimal ile kişi başına yedi bin beş yüz, iki kişi on beş bin Türk Lirası ödemişlerdi.
Kafama takılan yer burası değildi elbette.
Oturduğumuz binanın yedinci katındaydık. İkimizin de kapısı çalındı. Kapıda genç güzel bir kadın ve dört yaşında bir oğlu vardı. Para ve yiyecek istiyorlardı. İlkin komşunun kapısı çalınmış olmalı ki sesleri de oturduğum yere kadar geliyordu. Kapıyı açmamla, komşumun kapısının büyük bir sesle bu iki insanın üzerine olanca güç ile kapanması bir olmuştu.
Yardım isteyen kadının suratı buz kesmişti. Ben gülerek karşılayınca zorla gülmeye çalıştı. Bir gözü üzerine çarpan kapıda bir gözü bendeydi.
"Ne istersin, ne verebilirim size?" diye sordum.
"Para topluyoruz." dedi. Çantamdaki tüm bozukları avuçlayıp kadıncağıza uzattım.
"Çocuğum aç, yiyecek bir şey var mı?" diye sordu.
Zaten oldum olası çocukların acı çekmesine, dilenmesine tahammül edemiyordum. Mutfaktan çocuğun hoşuna gidebilecek yiyecekler, getirip çocuğa uzattığımda, çocuğun o gülen yüzü içime büyük kederle birlikte bir sevinçte düşürdü. Dilenmenin ne olduğunu bilmeyen bu çocuk çok mutlu bir çocuktu ve biraz daha mutlu olmuştu.
Ancak Umre'den yeni dönmüş komşum, neden bunu yaptı kafam halen oradaydı.
İçeri girip Umre nedir? Neden Umre'ye gidilir? Konularına bakma ihtiyacı duydum.
Dikkatimi ilk çeken bu iki soruya cevap veren sitelerin başında, turizm acenteleri sitelerinin gelmesiydi.
Ayet ve hadislerle kısa bir açıklama yapmaya çalışan siteler hemen akabinde Umre'ye gidiş yollarını, maliyetini, yolculama ve konaklama koşullarını yazmışlardı. Büyük bir rant merkezi olduğu apaçık gözler önündeydi.
Umre nedir?
Umre, lügaten; ziyaret manasındadır.
Şer'an; ihramlı olarak Beytullah'ı ziyaret etmek ve Safa ile Merve arasında sa'y yapmaktır.
Umre'ye niçin gidilir?
Alt alta sıralanmış on altı madde ile niçin Umre'ye gidilirin cevabı da yazılıydı. Sadece beş tanesini paylaşmak isterim.
1. Allah rızasını kazanmak için.
2. Duaların kabul edildiği mekanlarda, dualarının kabulü için.
3. Günahlarından arınarak, hayatına yeni bir sayfa açmak için.
4. Yaptığı hataları tek tek hatırlayıp bağışlanması için, bir daha da bu hataları yapmamak için.
Allah'tan yardım talebinde bulunmak için.
5. Gerçekten bu dünyada bir KUL olduğunu anlayarak gerçek vazifesi olan kulluğuna dönmek için.
Kaldı ki ben Umre ibadetinin farz ya da sünnet olduğunu kaleme almıyorum bile.
Ben Umre'den dönen yani manevi olarak kirlerden kötülüklerden arınmış komşumun, kapısına bir parça ekmek almak için gelen zavallı bir kadın ve masum bir çocuğun yüzüne kapıyı niye çarptı, onu anlamaya çalışıyordum.
Umre'yle ilgili çok güzel bir hadiste gözüme çarpmadı değil. Peygamber Efendimiz (SAV) diyor ki: Hac ve Umre yapanlar Alllah'ın misafirleridir. Ondan bir şey isterlerse, onlara cevap verir. Af isterlerse, onları affeder.
Peki ama biz misafir olmak için ta buralardan kalkıp kilometrelerce öteye Allahın'ın evine kadar gidiyor, af diliyor, rızık diliyor, sağlık ve her şeyi diliyoruz da, kapımıza kadar gelen bir dilenciyle ekmeğimizi bölüşemiyorsak, inancı kendi içinde aramayıp da ta Arabistanlarda aramanın bir faydası olacak mı?
Allah her yerde değil mi?
Merhamet, bir çocuğa uzatacağımız yiyecek parçasında değil mi?
Nezaket, dilenen biri dahi olsa kapıyı üzerine usulünce kapatmak değil mi?
Güzellik, bir insanı gördüğümüzde gülen yüz hatlarımızda değil mi?
Peki, Allah seni Umre'de görüyor da, seni evinde görmüyor mu?
Şak! diye çarptığın o kapının sesini duymuyor mu?
Ben o çocuğun gülen yüzünü asla unutmayacağım.
Benim için bu gün ki ibadet; o çocuğun gözlerinin ışığıydı ve annesinin bana iyi niyet dualarında buluna buluna merdivenlerden iniş haliydi.
Ben bugün ki ibadetimi Umre'ye gitmeden yaptım.
Ya sen?