Mustafa M. Atilla

Acımalı mı, evet acımalı…

Mustafa M. Atilla

Allah, neden haksızlıklara anında müdahale etmez serzenişleri her zaman kendi mecrasın da insan beynini meşgul etmiştir. Düşünürüz Allah'ın varlığını, kudretini de biliriz fakat ani müdahalesini haksızlıklar, hastalıklar, kazalar, musibetler karşısında bir türlü göremeyiz. Ara ara sızlanırız, ara ara aklın nedensellik arayışına girer sorgulamaya başlarız, ben şahsen ani müdahalenin olmayışı durumunda, onun tarafından yaratılmış insanoğlunun bilmediği konuda fazla itirazcı yaklaşım içine girmemeli anlayışını tercih ederim. Çünkü yaratıcının, yarattığı her nesnel varlık ortamında, her canlı varlığın ve bunlara tanınan ömür sürecin de, yapacakları, yaptıracakları, yaşayacakları, yaşaması gerekli her durum için ani müdahil olması onun insan seviyesine inmesi anlamına gelmesini düşünürüm.

Yaratıcı insan mıdır? Haşa, tarifi belli olan Allah her şeyden, her benzetmeden münezzehtir.

Kuralları vardır, ilmini oluşturmuştur, kainatı ve kainat içindeki yaratılma gayesine mazhar olan her canlı ve cansız varlık onun eseri olması münasebetiyle, herşeyi bilenin, her şeyi yaptıranın, müdahil olup olmamasının kendi inisiyatifinde olduğu münasebetiyle insanoğluna düşen, neden, niçin sorularından uzak kalmasıdır.

Allah'ın insanlara sürekli müdahale etmeyişi, İslam inancında insanların özgür iradesine saygı gösterilmesiyle ilişkilidir. Allah, insanlara doğruyu ve yanlışı seçme yetkisi verir ve onları bu özgür iradeyle sınar. Bir sınava tabi tutar ve insanların kendi eylemleri ve seçimleri üzerinden bir sorumluluk taşımasına olanak sağlar,

Dünya hayatının bir imtihan olduğu ve insanların sabır, şükür, doğru insan, doğru yol seçme, gibi insanın başına gelenlerinden dolayı erdemleri kazanmaları gerektiği öğretilir. Allah; İnsanlar dilediği zaman doğru yolu bulabilmesi için çeşitli fırsatlar sunar, ancak sürekli müdahale etmez, çünkü bu özgür iradenin anlamını yitirmesi ve imtihanın amacına ters düşmesine neden olacağından bireysel veya toplumsal müdahaleyi anında yapmak istemez.

Bugün yaşanan küresel kötülükler, zulümler, Allah'ın adaletinin veya merhametinin olmayan bir parçası olarak kabul edilmemeli, aksine dinimize göre bu tür kötülük ve zulümler, Allah’a karşı işlenmiş günahların ve insanların kendi eylemlerinin sonucu olarak görülmelidir. Bu nedenle kötülük ve merhametsizlikle işlenen zulümlerin görünen yüzüne bakarak acele bir hüküm vermek yerine, onun Allah'ın büyük planda ki yerini kavrayabilmek önemlidir. Acımalı mı? acımalı, yardım eli uzatmalı mı?  uzatmalı, dua edilmeli mi? edilmeli, ders çıkarmalı mı? çıkarmalı, mücadele edilmeli mi? edilmeli, içten büyük bir ah edilmeli mi? evet elden bir şey gelmiyorsa edilmeli. Sonuçta her şey tam teslimiyet içinde ona bırakılmalı.

Çocuk, bebek, yaşlı ve mazlumların, yaşananlar içinde çaresizce kalmaları, dünya hayatından koparılmaları hakkında fikir yürütmek de, akıl sahiplerine düşen bir görev olmadığı gibi, her şeyden haberdar olan Allah'a saygısızlık ve işine karışma gibi bir şey olur.

Allah, yaşanılan her şeyi, sınav ve ders mahiyetinde zamana endekslemeden kullanır. Nasıl açıklarız bunu; dilediği vakit tecelli ettireceği insiyatifinin son reddesi olarak, Bu nedenle insana sorumluluk yüklemiştir. Yapyap gocun, otur otur uzan keyfine bak, çalışma çalışma zevki sefa sür, aklını izanını kullanma, nedenlerini niçinlerini de hafızana sorma aciz kal, sonra! Allah nerede diye sızlan dur. Bakarsın şeytan da sana musallat olmuş, Allah varsa neden müdahale etmiyor, neden ceza vermiyor fısıltıları ile şüphe içinde zihinsel bir döngü içinde bir başkaldırışın içine atmış olursun kendini.

Yaratıcımız, insanoğlunu takipte aciz değildir.

Takiple görevli ruhani varlıklar, arının vızıltıyla gezinecek yolları bile takip edip dururken, biz insanoğlu onu takipte yetersiz ve aciziz. Aciz olmadığımız bir çok dünyevi menfaatler, zevkler ve kazançlar, vahiy yoluyla gelen bildirimleri anlamamıza handikap oluşturuyor ki bundan dolayıdır, biz insanoğlu hala Allah’a işini, neyi ne zaman yapması gerektiğini öğretmeye yelteniyoruz.

Sonuç itibariyle, zulümler, kötülükler ve acımasızlıklar müdahalesinde, hızlı ve çabuk veya öteleyici davranması, yazgıda ki kararlı akışının

gerçekleşmesi diye düşünmemiz çok daha iyi olur…

Kıymetli okurlar.

Yazarın Diğer Yazıları