![Mustafa M. Atilla](https://i.vansesigazetesi.com/c/60/180x180/s/dosya/koseyazar/mustafa-m-atilla-5bj7.jpg)
Biz bize konuşuyoruz işte..
Mustafa M. Atilla
Havada vurup tavada pişirenin, bulup buluşturup biriktirenin, parayı nereye harcasam diye düşünenlerin, havuzuna parayı doldurup seyredenin, banka kasaları kiralayıp içini tıka basa dolduranların, haksız kazanç elde edenin, savurganların payı var bu konuyu köşeme taşımaya…
Neden insanlar; hiçbir değeri olmayan,sırf kafalarında çok büyüttükleri,ulaşılmaz, yetenekli, ayrıcalıklı insan profili oluşturma adına duvarlarını süsleme istemiyle binlerce insana yaşam kaynağı olabilecek meblağda ki parayı sırf reklamı iyi yapılmış;
Pablo Picasso
Vincent Van Gogh
Leonardo Da Vinci…. gibi abartılmış resamların tablolarını alır ve baktıkça özel bir haz duyarlar, anlamakta güçlük çekiyorum.
Eminim ki zaman zaman aldıklarına pişman olduklarını düşünüyorum, fakat; o özel ve ayrıcalıklı insan olma egoları peşlerini bırakmadığından müzayede salonlarını yaşam alanlarında ki ofisleri yapıyorlar.
Elbette tablolar, resimler; tuvale dökülebilir, fırça darbelerin de hayat bulabilir, doğa, insan ve manzara resimlerin den huzur bulunabilinir, özenerek, itinayla ressamlık mesleğini de icra edilebilir, bunlar yaşamın renkleri, fakat; Aklımın almadığı; çok büyük meblağlarla satın alınan tabloların verdiği haz, geçici bir heves, aldanış, belki bir boşluk, yahut avarelik, belki de psikolojik rahatsızlık, diye düşünüyorum. Başka bir açıklamasının olduğunu da zannetmiyorum.
Öyle resim ve tablolara, misafir oluyorum ki!
Neresinden baksam bu kadar parayı hangi
En… vermiş dediğim olmuştur.
Tersinden bakıyorum bir şeye benzetemiyorum, yanından yöresinden bakıyorum yine öyle, güya natürmort veya amorf bir çalışma yapmış, ayrıntılı özel bir benzerliği yok.
Eminim ki sen ne anlarsın o tür resimlerden diyenler çıkacaktır. Aynı senfoni müzik veya konçerto dinlemeye gidip, hiç bir haz alamayıp uyuklayanlar gibi,..sonra oradan çıkıp başka bir mekana sanat müziği dinlemeye kayanlar, sırf kendi düşüncelerin de sınıf atlamayla irrealist yaklaşım içine girmelerin den kaynaklı.
Tabiata baktıkların da; bu tablolarda bulamayacakları binlerce piksel resim ve görüntü karşılarında canlı canlı rengiyle kokusuyla,şekliyle durduğu halde o tablodan aldıkları hazzın zerresini almadıklarından eminim ki kırlara, bayırlara kendilerini atacakları yerde kıymetli vakitlerini satıyorum satıyorum sat..tım sesindeki "aldım" zevkiyle mi tatmin oluyorlar bilemiyorum kıymetli okurlarım.
O salonlar da açık artırmayla geçirdikleri zamanı doğa da geçirmiş olabilseler en büyük resamın farkına varır ona övgüler yağdırmanın hazını alırlardı. Hayatın, yaşamın, ömürün ne kadar kıymetli olduğunun farkına da varmış olabilirler,O YAŞAMIN İÇİNDE başka başka tabloların da olduğunu görebilme şansını da yakalamış olabilirlerdi.
430 milyon dolara,150 milyon dolara sattıkları tabloyu;.. ben uyanık insanların akıl zenginliği. olarak kabul eder,hayranlığımın fenomeni sayarım.
Çünkü aptallar arzularını,beklentilerini,isteklerini,hırslarını hayalleri zannederler.
Işıltılı hayatlar daki,akıllı balıkçıların oltalarıyla yakalayacakları balıklar için oluşturulmuş yapay göletlere benzetiyorum müzayede salonlarını.
Önce ulaşılmaz bir fırça sanatkarı diye lanse edersin sonra toplarsın kefalleri salona, hangisi kaparsa yemi,.. şanslı addeder kendini.
Koleksiyonuna yeni bir parça katmanında ayrıcalığını tadar.
Haydan gelen huya giden paralarla,hayatları boyunca hiç sıkıntı ve yoksulluk nedir, bilmeyen egoist insanların alışverişidir bu.
Hesabıda sorguya tabi olacaktır biline.
* * *
Hayranım!..
Dünya da aklını kullanan insanlara!,.. Asırlardır keşifler, buluşlar, tablolar, resimler, mücevherler araştırmalar, icatlar üzerinden adeta tırmalıyorlar yeryüzünü, toprağın altını üstüne de getiriyorlar, dalıyorlar içine var mı yok mu düşünmeden, adeta rastgele dercesine,vur kazmayı sök çıkar, vur fırçayı, sür yağlı boyayı, işle, kendin ce paha biç, özendir, yap reklamı, gelsin yeşil dolarlar, ye iç eğlen, gez, coş,koş, oyna.
Pişman olduğunda da kendi düşen ağlamaz de kendine.
Geçen hayatı,kaybedilen zamanı,elde varken kazanılacak sevabı,bu meblağla açılacak yüzlerce ekmek kapıları,güldürecek yüzleri, ve birçok dua kapıları varken ??.....oyalan dur.
Neden bu konu?
Olur ya!.. tesadüfen o sınıftan biri okur da, o salondan çıkar dışarı, ümidiyle yazdım.