Mustafa M. Atilla

İdrakte sıkıntıdayız

Mustafa M. Atilla

Bugünkü yazım,Bir Vanlı olarak çok üzücü fakat ne çare diyebileceğim,idrakte eksik ve yanlış düşüncede ki insanların,hazmedilmeyen

fakat altı dolu olan bir kaç kelime (Ne mutlu Türküm diyene) ile yaşanan güzel bir gecenin sonunda,geçmişe dönük anılarda da yer bulacak müzik etkinliğine,kardeşliğe, birlik ve beraberliğe düşürülen gölgenin haberini aldığım,ne çare dediğim an o an oldu.

 

Bu olayı duyduktan sonra,soru cevap şeklinde

önce anlamaya çalıştım ki yazımı daha detaya

oturtabileyim.

Hayatımız boyunca karşılaştığımız pek çok

durumda ani duygusal tepkiler vermek veya

kontrolsüz davranışlar içine girmek insana cazip gelebilir,bu gayet normal olan düşünce,

fakat bir anda misafir sanatçının hiçte yabancı olunmayan söylemine ve Anadolu toprakları

üzerinde binlerce yıldır birlikte yaşanan Türk, Kürt halkına karşı saygısızca yapılan

düşûnceden kaynaklı davranışlar,söylemler

sorumsuzluğun belirtisi.

 

Mütemadiyen elbet birgün kardeşliği,birliği,beraberliği,oturtacağız diye

ümit ederken yine kötü bir el arkadan çıkıyor

galeyana getirip su şişesini fırlattıryor.

 

Galeyana gelmek gibi bir durum,özellikle stresli

ve zorlayıcı anlarda mantıklı düşünme yeteneğini etkilediğinden insanı hatalı davranış

içine yönlendirir.

Bu olayın yaşandığı anın öncesi gayet keyifli bir ortamda gayet eğlence dolu saatler yaşandı.Stresten uzak,zorlayıcı herhangi bir durumun da yaşanmadığı eğlenceli saatleri ancak provokasyon gölgelerdi,..o da  öyle yaptı.

 

Dinle,siyasetle insanları aldatanlar olduğu gibi

etnik kökenle de aldatanlar olacak,huzuru

bozup bundan menfi nemalananlarda olacaktır.

 

O an biri el çalar sizde çalarsınız,biri birşey fırlatır sizde fırlatırsınız,biri bağırır sizde bağırırsınız ama neye ne için bağırdığınızı o an

anlayamaz,anladığınız da geçen geçmiş,uçan uçmuş,kaçan kaçmıştır.Bunun da böyle birşey olduğunu sorumsuz,arkadaş kurbanı gençler tarafından yapıldığını anlıyorum.

 

Otuz kırk yıldır Kürt, Türk sorunu ile bir kimlik krizi altında neler var neler yok diye düşünürken gümbür gümbür yıllar geçmiş ve bugünlere gelmişiz.Sürekli nifak sokmalar,

kargaşa ve kaos ortamı yaratılarak, aslı da olmayan sorunu sıcak tutmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürülmesi vakası da diyebiliriz.

 

İyi mi oldu şimdi?Bir daha nasıl getireceğiz

sanatçıyı,etkinlikleri,hangi yüzle,hangi bahanelerle,biz onlar değildik mi diyeceğiz.

gelirler mi,yoksa gelmesinler çokta meraklı değildik mi diyeceğiz.

 

Veriyoruz zararı kadim şehrimiz Van'a,veriyoruz

insanımıza, esnafımıza,dünyanın her yerinde

işini,aşını,hayatını kurmuş Vanlı kardeşlerimize,

Ben gururla Vanlıyım cesurum, kılıcı kanlıyım diyen insanımıza.

 

Zarar gören kim,uzanan eller değil elbet,

uzanan elleri kıramayan,hala takıntı içinde hiç

bir şeyin farkında olmayan,onlardan oralardan medet bekleyen su şişesini fırlatıp kendine saygıda yenik düşen; belkide Vanlı olmayan sevimsiz düşüncelere sahip insanlar.

 

Bunu iyi anlamak lazım, sanatçıya ve öğretmene ayrı bir saygı duymak lazım onları

el üstünde tutmak korumak,hürmet göstermek

gerek,ne demiş HZ Ali, bana bir harf

öğretenin kırk yıl kölesi olurum.Kırk yıl kölesi

olunacak kimselere su şişesi fırlatıp hakaretler

etmek neyin nesi.

 

Her Şeyi görebilen insan gözü,kendini,kendi yaptıklarını göremezken ve kendiyle tanışıp neyin iyi neyin yanlış olduğunu anlayamıyorsa

hayatı boyunca yanlışlarla yaşlanmasına da

şaşırmamalı.

 

Cem Adrian, bu provokatör saldırının ardından

sağduyulu açıklamalarını özenle seçili kelimelerle yapması,sanatçılarımızın boş olmadığını göstermiş, Van halkının sempatisini

kazanmış olması, sanatçıya önem veren biri olarak insanımızın medeniyet seviyesinde en

üstte,ulaşılmaz yerlerde olduğunu gösteriyor.

 

ELİMDEKİ GÜLÜ ŞİŞE FIRLATAN ARKADAŞLARA HEDİYE ETMEK İSTİYORUM

SÖYLEMİ,biraz bir şeyler anlatmalı anlayabileceklere.

 

Yapılan her harekat,davranış,her düşünce, tüm Van halkına mal edildiği için dikkat etme eğiliminde tüm yaşanacaklar Van’ın geleceği ve kazanımları için önem arz ediyor.Çünkü karakteriniz sizi ele verir ona göre kıymet verilir

olursunuz,gittiğiniz yerde,gittiğiniz şehirde,ülkede hep yaşananlarla anılır,anılarda yer alır,takdir görür beğeni alırsınız.

Anladık mı?.yoksa ülkemize uzanan ellerle tokalaşmanın iyi olduğunu zannedip şeytani düşüncelerindeki  planlarının piyonu mu olmayı

sürdüreceğiz.

Ben Türküm gururla haykırıyorum!,sen kürtsen o zaman sende gururla haykır kürtlüğünü, kardeşlikte yakala ve saygıda hiçbir insana kusurda bulunma.

Çünkü senin özünde de benim özümde de saygısızlık yoktur,dostluk vardır,insanlık vardır.

Yazarın Diğer Yazıları