Mustafa M. Atilla

Kızlarımız ve kız kardeşlerimiz.

Mustafa M. Atilla

Kız kardeş nedir bilirmisin…?

Kız kardeş anadır. Ana gibi kardeşlerine yanandır.

 

Kız kardeş nedir bilirmisin…?

Kız kardeş sevgide masmavi okyanusdur,

İçinde tüm güzellikleri, incileri biriktirendir.

 

Kız kardeş nedir bilirmisin…?

Evinde rahat ettiğin, sofrasında doyduğun,

kapısını çalmadan içeri girebileceğin en güzel

insandır.

 

Kız kardeş nedir bilirmisin…?

Aileyi ayağı da tutan, toparlayıcı, fırtınaları

ılık esintiye çeviren özel bir bağdır.

 

Kız kardeş;

Yastıktır başını yaslayacağın, sesini duyduğunda mutlu olacağın, varlığı ile neşeleneceğin bahar şenliğindir.

Kız kardeş nedir bilirmisin…?

Nazın geçtiği, hüznün ortağı, aynı pencereden

yağmuru seyrettiğin, küçükse su

getir, sofrayı kur, büyüğün ise yap bir içli köfte de yiyelim diyebileceğin, anne yarısıdır.

Kız kardeş işte öyle birşey.. dir.

Hangi yaşta olursak olalım, hangi ailenin ferdi

olursak olalım, hangi ana babanın çocuğu olursak olalım, bir defa bunları aklımızın bir köşesine iliştirelim. Güçlü bir destek özellikleriyle, Allah'ın babalara ve erkek kardeşlere bir hediyesi olan kız kardeşlerimiz, hayatın akışında, dün olduğu gibi bugün de hala süregelen yanlış düşüncenin esirliğinden arınamadan ısrarla, başta geri kafalı ve düşüncesiz bazı babalar olmak üzere kardeş ve bazı analar..nasılsa evden ayrılıp gidecek, başka bir aileye yar olacak diye neredeyse doğduğundan itibaren ikinci sınıf varlık olarak görmektelerdi.

Ayrımcılık, acımasızca işledi bu güne kadar; yemeden tutunda, gezmeye, giyinmeye, harçlığa, en önemlisi mirasa kadar bariz

olarak yapılmaktaydı. Ele gidecek diye miras konusunda erkekleri önde tutan geleneksel anlayış, ülkemiz geneliyle, batısıyla, doğusuyla bir uyum gösterdiğini de duyuyoruz biliyoruz. Her yöre,her mahal bu konuda eşitsizlikden yana tavrını, biraz da birbirinden etkilenerek koyuyor, aile içi emeğin büyüklüğü de erkek ve güç yönünde etki etsede, sonuç itibarıyla buna mukabil kız çocuklarının ev ortamında ki yardımları asla göz önünde bulundurulmadığından, ev içi çalışmaları feminist literatürde de yeterince dikkate değer bulunmuyor. Ön plana çıkan; yine erkek evladın birinci sınıf vatandaş, kız evladın ikinci sınıf olarak yerini korumasıydı.

Fakat, beni şimdilerde çokça mutlu eden bugünkü bir durumdan bahsetmek istiyorum, O da şu:

KIZ KARDEŞLER VE KIZ ÇOCUKLAR eski zamanların ne küçükleri nede büyükleri. Artık yeni kız evlatlar doğuyor, dünyaya geliyor, kendini ezdirmiyor, sesini yükseltebiliyor, mirasına sahip çıkabiliyor, konuşup istediğini koparabiliyor, hayata hep eksi de başlarken şimdi artıyla başlıyor, özgüvenle, ne istediğini bilerek. Bunlar yalnız babalara-analara ferman dinletiyor adeta. Onların dinletmesine gerek olmaması lazım aslında, anlamak lazım insan olarak herkesin erkek ve dişi şeklinde,birbirine eşit ve muhtaç yaratıldığını.

Birinde güç varsa öbüründe maharet, birinde cesaret varsa, öbüründe merhamet, birinde korumak, kollamak, öbüründe incelik, duygusallık ve cazibe, annelik vergisi.

Yaratıcımız; yaratma ilminde her şeyde olduğu gibi insanı yaratırken de denge hassasiyetini göstermiştir.

Değerli okurlarıma okurken zihnime yazdığım bir yazıyı, ilgili olduğu için paylaşmak istiyorum;

Diyor ki bunu yazan muhterem insan. Eğer iki kızınız varsa sigortalısınız, eğer bir kızınız ve bir oğlunuz varsa bağkurlusunuz, yok eğer iki oğlunuz varsa yeşil kartlısınız. İşin esprisi…

Hiç de fena tahminde bulunmamış, etrafını uzun bir süre zihin taramasından geçirmiş olmalı ki bu kanıya varmış…

Neyse, kız kardeş nedir bilir misiniz?

Kız kardeş anne hayatta olmadığında uyurken üşümeyesiniz diye üstünüzü örtendir.

Bilir misiniz kız evlat nedir.

Dünyaya geldi, erkek evlat gibi bir müddet evin çocuğu ve neşesi oldu, büyüdü anne, teyze, hala oldu. Sonra ne oldu, Sabiha Gökçen oldu, öğretmen, doktor, milletvekili,  mühendis, mimar, ev hanımı, çiftçi, hakim, savcı, başbakan, şoför oldu…

Köyde traktör kullanıp tarla sürdü, ekin ekti çapa yaptı, üretim yaptı, üretti ekonomiye katkıda bulundu. Evde ne yaptı, kardeş büyüttü, anneye arkadaş oldu, elinin altında pervane olup sırdaşlık yaptı, zaman zaman üzülen anneyi babayı teselli etti…

Sonra kalkar ele karışacak diye mirastan ve sevgiden mahrum bırakırsanız, ayrımcılığımızın kurbanı yaparsınız. Bu kısacık hayatın içini hiçbir zaman kız kardeşin ve kız evladın sevgisi ile dolduramazsınız.

Bugün bir kesim hayatlar için dünden, evvelsi günden, daha yaşanır halde. Bu aile içi tabu kıldan ince kılıçtan keskin olarak da tarif edilen sırat köprüsünü geçmek gibi bir şeyken, zaman ve şartlar, O zihniyette ki aile içinde yaşayan kızlar ve kız kardeşlerden yana işliyor. Ben her zaman şunu söylerim, bilhassa kendi ayağının üzerinde duramayan kız kardeşler ve kız çocuklar evlenip ayrılsalar dahi, bırakın itilmeyi baba ve erkek kardeşlerin maddi manevi koruması altında olmalılar. Eğer yaratıcımızdan tam puan almak istiyorsak…

Yazarın Diğer Yazıları