Mustafa M. Atilla

Nasıl olduysa, evrildik

Mustafa M. Atilla

Ne mi değişti! değişen ne oldu? Çok şeyler değişti hayatımızda,doğrudur fakat değişimin sebepleri nasıl bu kadar çabuk evrildi,ani değişime prim verdi bilemiyorum.

Bugünkü yazımı, sonsuzluğa aktarılan (Ölen) 

insanlar için eskiye nazaran yitirdiğimiz, belki 

görenek umursamazlığı,belki sevgisizlikten,

saygısızlıktan kaynaklı yitirdiğimiz değer,belki yakın akrabalık,komşuluk,arkadaşlık ilişkisinde ki önemini kaybetmiş duygusuzlukları içinde barındıran “evrilmeye” ayırdım.

Bu kelimenin içinde doğallığı düşünebiliriz fakat bahsetmek istediğim konumun doğal birşey olması halinde, insan fıtratına uygunluğu açı

sından değer kaybettirir insanoğluna,o nedenle ölüm sonrası yaklaşımlar da, bu kadar çok ve hızlı evrilmeyi birçok başlık altında toplamam,

bu konuya açıklık getirdiği gibi,göz önüne de serebilir diye yazdım.

 

Yaratılış gereği doğum ve ölüm takdiri ilahi bir

iş fakat ölüm;bir son buluş değil elbet,bir geçiş,

imtihan sonrası yeni buluşma,iyi ve masum insanlar için mükafat dolu yeni bir hayat olduğu

dur.

Konu başlığım,.Neden? Hepimiz anne,baba,

kardeş,eş dost arkadaş,komşudan herhangi birini kaybettiğimiz zaman, geçmişteki gibi o acıyı,o hüznü,kaybetmenin kaygısını duymu

yoruz..Soru çok basit!.açık ve net..nasıl evirdik kendimizi bu bozulmaya...Kısa bir an hariç aynı gün,aynı saat gülebiliyoruz,şakalaşabiliyoruz,

yapmacık üzüntüler,yapmacık ağlamalar falan filan.Bana göre işin özü derin sevgi ve saygıyı yitirdik gibi geliyor.Her şey yüzeysel ve geçici, değerini ve derinliğini yitirdi.

Hatırlarız, ölüm halinde komşudan birini kaybet

menin acısı ve saygıdan kaynaklı televizyon,

radyo bir süre açılmaz,.teselli edilirdi,sofra ziyafeti verilirdi,..ya şimdi !! komşuları aç ve sıkıntı ile boğuşurken,eşi dostu akrabası yaşlısı evinde çaresizce yatalak yatarken günlüğü kırk bin TL ye kayak tatiline gider,hayatını evire çevire keyfi alemle yaşarsa, birileri de yanı başındaki otel yangınında yanan insanlara umursamadan para vermişim devam diyerek kayak yapabiliyorsa bende,Can yakan evrilme

ler işte bunlar diyebiliyorum,kabullenmek zor,

etkilenmemek bir başka zor.

Neden acaba diye ben kendime sorduğum gibi 

sizinde kendinize sormuş olmanız gerek.Ne oldu da,ne değişti de bu kadar sağa sola evril

dik,hangi hayra alamet ki umursamadan sürüp 

giden hayatın içindeki bir kısım güzel hasletleri böyle değişimlere yeğledik. 

 

Yenen ekmek aynı,içilen su aynı,solunan hava 

aynı öyleyse vardır bir hikmet,beyin fırtınasına sokmaya lüzum yok,biraz hayatımızın ve etraf

ımızın altyazısını okuduk mu bu soruna ulaşa

biliriz.Bu durumu ayrı ayrı bakış açısından ele

aldığımız zaman,öne çıkan sebepler arasında

en önemlisi..geniş aile ve geniş samimi komşu

luk ilişkileri yas sürecini çoğulcul ve geniş paylaşımlara eviriyordu,yas sürecinin daha derin ve daha kollektif yaşandığını görebiliyor

duk.şimdi ise dijitalleşmenin ölümler üzerinde ki medya paylaşımları kısa ve yüzeysel gerçek

leştiği için,o eski birlikteliğin bir kısmının zayıf

ladığını anlayabiliyoruz.

Bugün Vanımızın güzel insanları eskisi kadar olmasa bile bu birlikteliği koruma adına özel bir çaba gösteriyorlar,taziyeler aksatılmıyor,taziye evleri boş kalmıyor,acı düşen evlere dualarıyla ferahlama getiriyorlar.Evrilme işini Kadim şehrimin insanından biraz uzak tututuyorum,

çünkü hala o cenaze evi kültürünü en üst perdeden sürdürmeye çalışıyorlar.Bu da çok

sevindirici bir durum.

Sevindirici olmayan durum ne biliyormusunuz,

oy uğruna cenaze evlerine belediyeler taraf

ından götürülen yemekler.Bunlara düşmeyen hizmet,Bu iş;.eş dost, akraba, komşu arkadaşa düşen hizmet olmalı,olmalı ki bağlar güçlensin,

insanlar arasında sıcak duygular oluşsun,birlik beraberlikten uzak olan evrilmeler oluşmasın.

 

Nasıl olsa yerel yönetimler pide gönderiyorlar dendiği için, paylaşma duygusu kendini öne çıkarmada zayıf kalabiliyor.Hatır saymalar,

gönül vermeler,gönül almalar,ilişkilerdeki kara bulutları dağıttığı gibi hava soğukluğunun düş

mesine yarıyor du.o nedenle!

Böyle böyle evrilmeler.. içimizde yer eden eski

duygu ve bağları zayıflattığı sürece toplum ilişkileri su üstünde kayıp gider gibi elimizden kayıp gidecektir.

Sevap tarafıyla ilgilenenler,bu konuya yakla-

şımları azalmadan devam ederken,çağın hızlı 

temposu içinde olan bir kısım toplum bireyleri,

umursamaz dolu dizgin hayatlarının vurdum-

duymazlığı ile yeşil otlaklarda zaman geçiri-

yorlar.

Hadi hayırlısı,bir defa evrilmeler en zayıf yerlerinden patlak vermeye başladı bir kere,

yama yapmak artık çok zor.

Yazarın Diğer Yazıları