Mustafa M. Atilla

Yapmayın, çocuklarımıza bunu yapmayın

Mustafa M. Atilla

Eğitim sistemimize ağlayayım mı?

Güleyim mi? bilmiyorum.

Çocuklar ve gençler!

Milli eğitim bakanlığı adına gönüllü olarak sizden özür dilerim.

Her yıl bugünlerde usanmadan yazılır,çizilir,

anlatılır, gözlere sokulur adeta beyinlere şırınga

edilir, fakat dikkate alan hiç bir kimse olmaz.

Harekete geçip yeni bir düzenlemeye sıcak bakan olmaz,gençlerin sesini duyan,velilerin

isyanını işiten olmadı bu gidişle olmayacak da.

Öğrencinin hayaline şans veren olmadığı gibi sadece ortada görüntüye kilitlenen bir bakanlık ve siyaset avcıları var.

Her şeyi tek başına yapacak hali yok ya Cumhurbaşkanının,

görevi vermiş bir ekibe,bu iş sizde demiş. Onlar da bilgi, eğitim,beceri,yetenek, yoksa ne yapsın, seçimde mi hata var yoksa önerilen insanları önerenler de mi kayırmacılık kokusu var.Hangi ekibe verdiyse fiyasko oldu.

Demek ki bu ülkede kendi içlerinde eğitim sorununu çözecek bir Allah’ın kulu bulunamıyor, bulunamadığı içinde bugünkü sistemle çocukların hayallerini süsleme yerine

hayal kırıklığına sebebiyet veriyorlar.

YKS’den bahsediyorum,... Yapılan üniversite sınavından bahsediyorum.

Bu sınavın yapılışından, nasıl yapıldığından bahsediyorum.

Bu sınavın yapılışında; doğanın uyanışına zıt iki önemli konuda, yıllardır zihnimde yaptığım sınav  gezintim den bahsetmek istiyorum..Bu konu

hiç eskimedi,hiç değişmedi bende.Hatta yumak oldu yuvarlanıp yuvarlanıp durdu..

Düşüncemde olması gerekeni paylaşmak için

bu hafta bu konuyu seçtim...Yazılıp çizilmedi mi? Tüm olan biten,Yazıldı,

defalarca yazıldı fakat değişmedi, değişmediği sürece de mütemadiyen gündeme geldi geliyor.Ta ki akıllara sokulunca ya kadar.

Birincisi….. Öğrencilerimizden beklediğimiz geleceğimizi;..öğrencilere sormadan,onlarında fikrini almadan, kendi kendimize planladığımız,

öğrencinin tüm yaşamını,hayalini,isteklerini,

hedeflerini gerçekleştirecek aynı gün içinde, koştur koştur yetiş,..kimliğini unuttu unutmadı,..aç, tok,heyecan ve stresle uyudu uyumadı,..gelecek tedirginliği,..hele pandemi döneminde bulaştı bulaşmadı korkusuyla, hayatlarının belirleneceği,iki saate sığdırılan, iki saatlik harfli şık işaretleme sınavı için ancak üzgünüm çocuklar diyebiliyorum.

Çünkü; eğitim bizim işimiz,biz biliriz diyerek meydanlara çıkan ben eğitimciyim diyen insanlardan güya en özel birkaçının bakanlık kararı bu sınav.

Sonuç,aile baskısı,yönlendirmesi,çevre

etkisi derken istemediği bir okulda,istemediği branşta geçen 4-5 yıllık gelecek korkusu taşıyan öğrencilik hayatı.

Çocuk hastaymış,çocuk açmış, çocuk stresliymiş,çocuk yetersiz eğitimin şanslısıymış

çocuğun o gün acılı günüymüş,özel okulda yetişmiş,yetişmemiş, bunları dikkate almadan ben yaptım ister kabul et ister etme egosuyla;süregelen,değiştirilmesi kesinlikle

düşünülmeyen, yüzbinlerce heder edilecek  öğrencinin,

kaleminin kağıt üzerindeki korku dolu akrep yelkovan yarışı.Ben böyle istiyorum, olduda bitti maşallah demekle olmuyor,hallolmuyor,

çözümlenemiyor hiçbir şey.

İkincisi..Bu sınavın en acı tarafı;.. özel yetiştirilmiş yarış atıyla yılkı atını aynı hipodromda aynı gün,aynı saat,aynı tokluk,ayrı nallar ile koşun çocuklar koşun,bakalım kim kimi geçecek,kim yarışı iyi puanla tamamlayacak,kim tökezleyecek hazin

düşüncenin fütursuzca uygulanması. İşte en haksız tarafı budur.Herşeyde adalet arandığı gibi bunda da adaleti tesis etmek,çocuklarımıza

hakkı teslim etmek olacaktır.

 Ayrıca bir dönem sorulardan haberdar edilenler de cabası.O haram düşünceyle başladıkları,kurdukları hayatları, kul hakkını içerdiği için elzem bir hal alacağı dikkatlerinden kaçırdıkları bir başka tarafı,O insanların.

Gerçekten acı olan bu durumu,sınavı,sistemi yeniden,sil baştan değiştirmek bakalım hangi

hükümete nasip olacak.

Tekrar bu sistem ve yönetmelikle sınava gireceklere özür borçlu olduğumuzu samimiyetle itiraf eder,bakanlık adına da özür dilerim. Başarılar temennisin de buluşacak insanlarla birlikte, belki birgün çözülür umuduyla bu yılki sınav kazasız,belasız,.. umarım güzel geçer.

Allah yar ve yardımcınız olsun,sevgili öğrenciler.

Değişmezse gelecek yıl yine köşeme taşıyacağım konu bu konudur. Buluşmak üzere.

Yazarın Diğer Yazıları