VAN'LI
Nazmi Saraçoğlu
Vanlı'nın biri İtalya’da Fiat fabrikasında çalışan bir işçi...
O zamanki Sovyet lideri Krusçev, resmi bir ziyaret için İtalya’ya gelmiş. Programda Fiat tesisleri de var. Fabrikanın tezgâhları arasında dolaşırken Vanlıya rastlamış. Herkesin gözü önünde “Vay Vanlı kardeşim ” diye sarılıp kucaklaşmış. O da Krusçev' e " Vıle yetim nedisen" diyerek seslenmiş Orada ayaküstü sohbet etmişler.
Tüm protokol bu dostluktan şaşkın… Konuk gittikten sonra patron,,
Vanlıyı çağırıp, Krusçev’i nereden tanıdığını sormuş.
"Vanlı Hemşehrimiz ‘Heeeçç" demiş. Men eskiden gomünisttim.
1 Mayıs gutlamalari için parti meni Mosgova’ya göndermişti. Orda tanışmıştim.Hatta ona soradan 2 kilo Otli peynir gönderdım o da mana votkadır motkadır nedır bi şişe ondan gönderdi menım heci baba bu zıkkumi kim gönderdi diye mana gızmışti, ele hepsini yüznumaraya tökmişti çoğ heyıfım gelmişti o zaman "demiş
Olay unutulmuş. Üç beş ay sonra bu kez Amerika Başkanı Nixon gelmiş İtalya’ya.
Yine aynı program ve fabrika ziyareti… Tezgahların arasında “Vay Vanlı kardeşim …" "Vele Nixon…nedisen yetım” muhabbeti.
İyice meraklanan patron ziyaretten sonra Vanlıyı yine çağırtmış bu adam ABD başkanı sen nereden tanıyorsun bu samimiyet nereden diye sormuş Vanlı da" Bu Nixon varya menım sayemde heyattadır yemin içerem men olmasaydım bu herıf heç bi p.. ğ olamazdi ama herıfçinin oğli vefali çığti bağ unutmamış. Bu varya bi zamanlar bundan 40 sene önce Van'a turist olarak ince tekerli bi pıskıletle gelmişti bi de gısa şort giymişti sırtında da böyük bir çanta vardi neyse men de ele tam Edremitte o daşların üzerinde oturidım, demağ ki oradan geçimiş, bi bağtım bi gıjjevıj gopti bu piskıletten düşüp yerde bağıri gettım yanına bağtım yüzi gözi şişip eyağlari gan içinde galıp neyse yerden galdırdım doğtora götürdüm eyağlarına pansuman yaptilar gözleri ele şişti demağ ki gözlerini aro sancıp ona, sebep bağırıp bıskıletten düşüp, neyse şişen gözüne domates goydum iyileşti biskıletıni de bisikletçi hoca tamir etti hatta o da turisttir diye para bile almadi ondan sonra Van’dan gitti bu Nixon ama helal olsun bağ unutmiyıp "dedi vanlı
Olay bu kadarla kalsa iyi.
İki ay sonra Fransa Başkanı De Gaulle ziyaretinde de aynı manzara yaşanınca patron Agnelli derin bunalımlara girmiş. Kendisini tanıyan yok. Yanında çalışan Vanlının uluslararası çevresi var.
- De Gaulle’ü nereden tanıyorsun?
Vanlı...
- Bunun o zamanlar Paris’te yaşli bir nenesi vardi, şeker hestesiydi duymiş uşgun un şekere eyi geldığıni bu goniyi ABD başgani nixo ile gonuşunca o da menım ismimi verıp tam 25 sene onun nenesıne koli koli uşgug gönderdım oradan samimi oldum ama bi gaç senedır istemiyi di oni sordum demağ ki nenesi ölüp, ona sebep istemiyimiş, bunlari gonuştuğ işte "demiş
- Sen herkesi tanır mısın?
- Heee, ele hemen hemen... Patron iyice hırslanmış.
- Neredeyse Papa da arkadaşım diyeceksin.
Vanlı gülmüş.
- Heee o da menım yağın arğadaşımdır.
Çıldırma noktasına gelen Agnelli haykırmış:
- İspatla. İspatlayamazsan kovarım...
Vanlı.
- Tamam, bu pazar güni ayininde Vatikan meydanında ol. Papa balkondan halkı takdis ederken bağ men yanında olacam heke olmasam men insan değilem" demiş
Patron pazarı iple çekmiş.
Vatikan’da Papa’yı bekleyen kalabalığın arasına karışıp beklemeye başlamış. Bir süre sonra Papa balkona çıkmış. Yanında Yine Vanlı...
Kalabalığa bakıp, patronunu bulmaya çalışıyor.
O sırada bir kargaşa olmuş. Biri bayılmış.
Vanlı bayılanın kendi patronu olduğunu görünce Papa’ya “Mana bi dekke müsaade” deyip meydana koşmuş.
Agnelli yerde yatıyor. Bir iki kişi de ayıltmaya çalışıyor.
Vanlı çevresindekilere, “Bu herıf menım patronumdur Vıle ona noldi ?” diye sorunca biri cevap vermiş:
- Siz Papa ile balkona çıktığınızda bunun önünde iki Japon turist vardı. Japonlardan biri senin patronuna döndü. “Şu sağdaki bizim Vanlı ama yanındaki kim?” diye sorunca seninki düşüp bayıldı.