DOĞUNUN İNCİSİ VAN
Nedim İlikçi
Değerli okurlar; bir yerin tarihini öğrenmek için kullanılan materyallerden biri de fotoğraflardır. Van’ımızın geçmişi ile alakalı da birçok fotoğraf bulunmaktadır. Tabii bu fotoğraflar günümüzdeki gibi renkli fotoğraflar değiller. Fotoğraf teknolojisinin gelişmemiş olduğu dönemlerde çekilmiş fotoğraflardır. Ancak siyah beyaz fotoğraflar ile resmedilmiş Van fotoğrafları bile bizim hafızalarımızda tarihimiz ile ilgili önemli bilgilerin oluşmasına sebep olmaktadır. Kaldı ki geçmiş dönemlerde kitap baskı teknikleri ve kâğıt kalitesi de çok gelişmemiştir. Ancak tüm bu olumsuz imkânlara rağmen o dönem çekilmiş fotoğraflar insanda hüzünlü duyguların oluşmasına da vesile oluyor. Bu hafta sizlere tanıtmaya çalışacağım kitap Van ile ilgili yazılar içermekle beraber daha ziyade 1940’ lı yılların başında çekilmiş Van fotoğraflarından müteşekkildir. Kitabın ön kapağının hemen arkasında “ Bu broşür Foto Süreyya Müessesesi tarafından tertip ve Foto Magazin Neşriyat Yurdu tarafından çıkarılmıştır. Bu broşürün hazırlanmasında değerli arkadaşımız İlyas Kitapçı’nın büyük katkıları olmuştur.” Diye bir not okuyucular ile paylaşılmıştır.
Kitap; İsmet İnönü’nün başvekilliği döneminde Van’a yaptığı ziyaretin fotoğrafı ile başlamaktadır. Kitap 1940 lı yılların Van’ından evler, bağlar, caddeler, binalar, etkinlikler, göl ve folkloru ile ilgili 132 fotoğraf içermektedir.
Kitabı hazırlayan S. Süreyya Bükey kitaba yazdığı önsözde “ En uzak köşe bucağına kadar her tarafını bütün özellikleri ve güzellikleriyle yakından, dosdoğru, iyice tanımamız gereken mübarek yurdumuzun henüz layıkıyla değil, hatta gelişi güzel denebilecek şekilde bile tanıtılmamış, her bakımdan önemli, bereketli, zengin ve şirin yerlerinden biri de Van’dır. Van coğrafi durumundan dolayı bu güne kadar ancak memuriyet ve iş ile gitmiş bazı yurttaşlardan başkalarının görmediği sayılı merkezlerden biridir. Bu talihsizliğine mukabil, Van’ın bir de bahtiyarlığı vardır ki, o da; istisnasız kim o havada yaşamış, hatta iki üç günlük konuk kalmış, hatta yolu düşmüş de şöylece oradan geçmişse, bu faninin artık bütün bir ömür Van’a meftun kalmaktan ve bu bağlılığını her vesile ile açığa vurmaktan özünü kurtaramamış olması keyfiyetidir. ” Demektedir.
Kitabın çıktığı tarihlerde Van Yeni Yurt Gazetesini yayınlayan ve kendisini rahmetle andığımız İlyas Kitapçı “Doğunun İncisi Van” isimli bu kitaba yazdığı yazının bir bölümünde şöyle demektedir:” Muhakkak olan şu ki; Dünya durumu müsaade eder etmez yapacağımız uzun boylu araştırmalar, belki yıllarca sürecek etraflı kazılar ve her türlü ilmi tetkikler neticesinde bu şirin yurdun temelini ve bu temeldeki alın terinin izini bulup dünkü Van’ı bütün delilleri, şahitleri ve hüviyetiyle meydana çıkarmak ve böylece medeniyete ve tarihe borçlu olduğumuz vazifeyi hakkiyle yapmak yine bize, bu toprakların ezelden beri sahibi olan bize nasip olacaktır.”
Kitapta; okuyucuların 1940 lı yıllarla bu günü kıyaslayabilmeleri açısından önemli bulduğum “ Van’a nasıl gidilir?”başlığı ile yazılmış yazıdan bir bölümü siz okuyucularla paylaşmak istiyorum.” Bir zamanlar haftalarca süren Van yolculuğu, artık kısalmış, kolaylaşmıştır. Bütün yaz devam eden hava seferleri, Van’ı aktarma olduğu halde İstanbul ve Ankara’ya iki günlük bir mesafeye kadar yaklaştırmıştır. Yaz kış muntazaman devam eden tren seferleri ise, Van’ ı eski uzun kervanlar yolu sonunda kalıştan tamamen kurtarmıştır. Diyarbakır trenine binen yolcu bu vilayet merkezini geçen vagonundan Garzan (Siirt- Kurtalan)istasyonunda iner. Burada Van Gölü’nün Tuğ(Tatvan) iskelesine giden otobüslerden birine biner. Bu otobüs dört saatte Bitlis’e varır. Burada istirahattan sonra tekrar yola çıkılarak iki saat sonra göl kıyısındaki Tuğ iskelesine varılır. Devlet Deniz Yollarının muntazam posta seferlerini yapan Van ya da Bitlis vapurlarından birine binilir. Tuğ ile Van iskelesi arasında haftada iki posta işler. Biri Yedi saatte Van’a varır. Öteki posta Ahlât, Adilcevaz, Erciş iskelelerine uğrayarak giden şimal yolunu takip eder ve ertesi gün öğlenden sonra Van’a ulaşır. Fakat bütün Vanlıların dört gözle bekledikleri demir yolu Van’a ulaşınca mesafe büsbütün kısalacak ve yolculuk o nispette rahatlayacaktır.”
“Doğunun İncisi Van” isimli kitap 1944 yılında İstanbul’da S. Süreyya Matbaası tarafından basılmış ve 48 sayfadan ibarettir. 1944 yılında çekilmiş Van fotoğraflarını görmek isteyen herkesin edinmesi ve kütüphanesinde bulundurması gereken bir kitap olduğunu tavsiye ediyorum.Kalın sağlıcakla….