Kıyama dur, yık dar ağaçlarını...
Ömer Gündüz
Mısır’da seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye darbe yaparak, ülke yönetimini ele geçiren zalim Sisi, katliamlarına aralıksız devam ediyor. Tahrir meydanında binlerce masumu katleden darbeciler, sabah namazından çıkan 91 kişiyi de şehit etmişlerdi. Masum Müslümanların kanını dökmekten çekinmeyen Sisi yönetiminin, 529 kişiye verdiği idam kararı, darbecilerin insanlıktan nasiplerini almadıklarını bir kez daha gösterdi. Sisi rejimi verdiği kararla Cemal Abdül-Nasır dönemindeki katliamları geride bıraktı. Fakat bizlere tek teselli yine yüce Rabbimizin göndermiş olduğu ayeti celilesi ile verilmektedir. “(Resulüm!) Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, Allah onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.” (İbrahim/42) Ancak dünyanın gözleri önünde işlenen bunca haksızlığa ve zulme karşın hiç bir kesimden özellikle halkı Müslüman olan ülkelerin tepkisizliği adeta bizleri kahrediyor.
Kendi ülkelerinde idamı kaldıran yada kaldırmak için mücadele eden batı ülkeleri, söz konusu Müslüman hayatı olunca bu konuyu önemsemiyor; hatta görmemezlikten geliyor. ABD, BM, AB acıklı kınama mesajları yayınlamaktan öteye gitmezken, Türkiye başta olmak üzere, İslam ülkeleri de eleştirmekten yada kınama mesajları yayınlamaktan başka hiçbir şey yapmıyor, yapamıyor. Müslüman halkların feryadına kulaklarını tıkayan İslam ülkeleri, Mısır’ı, İsrail ve ABD’nin insafına terk ederken, sıranın bir günde kendilerine geleceğini umursamazcasına sessizce izliyor, yaşanan vahşeti. İslam topraklarında yaşanan her olumsuz gelişmede Batı’dan medet uman yönetimler, elleri, kolları bağlı beklerken, dünyaya adalet ve insan hakları dersi vermeye yeltenen ABD ve Avrupa, Mısır’daki apaçık darbeye bile “darbe” demiyor. Bir taraftan yaşananları sözde kınayan Batı, gaspçı general Sisi iktidarını meşru bir yönetim gibi görmeye devam ederek Mısır’da Siyonizm ve Emperyalizm uşağı bir yönetim tesisine zemin hazırlıyor.
Aslında bunca anlatılanlar, çokta garipsenecek yada hiçte görmediğimiz manzaralar değil. Yıllardır özellikle Ortadoğu topraklarında asıl hedefin de yine Türkiye olduğu böl, parçala, yut taktiği ile kurulacak büyük İsrail devletinin temellerini oluşturacak zulüm düzeni planlanmaktadır. İşte bu günde Mısır'da yaşanan olaylar bunların bir benzeridir. Arap Baharı dediğimiz ve bir çok Ortadoğu ülkesinde yaşanan halk ve iktidar kargaşalarında işin gözükmeyen tarafı Siyonizm 40 yıldan sonra kadro değişikliğine gitmesidir. Yoksa Müslümanların ağzına doladığı özgürlük, demokrasi, seçim gibi söylemler tamamen bir aldatmaca dan ibarettir. Mısır yıllarca özlediği ve beklediği özgür halk seçimleri ile iktidara getirdiği Müslüman Kardeşler yönetimi, yapılan askeri darbe ile alaşağı edilmiştir. Şu an bu halkın destekleri ile iktidar kadrolarında yer almış 529 kahraman ve yürekli dev adam, sırf halkı özgürlükten geri adım atmasın, İslam'a, vatanına ve milletine sahip çıksın diye adeta ölüme, idama gülerek ve vakarlı bir şekilde gitmektedir. Ancak bu şahsiyetli 529 kahramanın biz uyuyan Müslümanlara vermiş olduğu bir çok mesaj vardır. Bu kahraman şahsiyetler dünyaya bu mesajı vermektedir. Ey inananlar korkmayın ve asla ümitsizliğe kapılmayın. Hak ve adalet, eşitlik ve özgürlük bir gün elbet galip gelecektir. Belkide bu gün canlarımızla ödediğimiz bu bedeller, yarın İnsanlığın kurtuluşuna giden bir yoldur. Zafer yakındır ve zafer inananlarındır. Allah mutlaka nurunu tamamlayacaktır, serzenişinde bulunmaktadır. Ancak bizlerin dünya Müslümanlarının buradaki tavır ve duruşu çok daha önemlidir. “Mazlumları öldüren zalimlerin kurşunları değil, ümmetin sessizliğidir” mecazi sözü tamda bu günde Mısır'a karşı duyarsızlığımızı anlatır tarzdadır. O zaman Müslüman bu sessizliğini üzerinden atabilmek ve hakka, hukuka sahip çıkabilmek adına bir şeyler yapmalıyız. Çünkü Bir islam beldesine kafir saldırdığı ve işgal ettiği zaman o beldedeki müslümanlar bu saldırıyı def etmeye muktedir olamadıkları takdirde, onları o zulümden kurtarmak ve kafiri o islam beldesinden defetmek bütün Müslümanların üzerine farzı ayındır. Peki “Farzı Ayn” nedir: Herkesin yapmaya mecbur olduğu farz. Yani mükellef olan her Müslümanın bizzat kendisinin yapması gereken farzlardır. Mısır'da yaşanan idam kararları insanlık suçudur. Susmak suça ortak olmaktır. Bizler en azından gücümüzün yettiğini yapmalı, elimizden gelen en son gayreti göstermeliyiz. “Küfredenler; asla öne geçtiklerini ve bizi de aciz bırakacaklarını sanmasınlar.” (En'am/59) ayeti kerimesi emri mukabilince acizlikten kurtulmalıyız. Bu ifadelerle umut ediyor ve dualarımızda söylüyoruz ki inşallah Mısır'daki bu idam kararı durdurulur ve bunca yaşanan zulümlere son verilir...
Selam ve muhabbetle...
Önemli Not:
- Twitter'da açılan kampanya ile “529 Kardeşine Sahip Çık” etiketine destek verelim.
- 10 Nisan Perşembe günü saat: 20:00'de Ayasofya Camii Meydanında gerçekleştirilen “529 idam kararını protesto etmek için kefenini al, gel” mitingini organize etmiş olan Anadolu Gençlik Derneği'ne teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.