Ömer Gündüz

Seçim Bir Fırsattır

Ömer Gündüz

Seçim sürecinin sonuna geldik artık. Bu hafta sonu milletin tercihi belirlenecek olduğundan uzun süredir yükselen tansiyon düşecektir diye umut ediyorum.
Son hafta tüm partiler için önemli bir zaman dilimidir. Kararsız seçmenin kararını verdiği zamanlardır bunlar. Aynı zamanda kafaların netleştiği, oyun renginin belli olduğu zamanlar.
Sıkıntılı bir seçim süreci geçirdik milletçe. Sözlü kavgalar, fiziksel kavgalar, derken artık Pazar günü sandık önümüze geliyor. Önümüze bırakılacak sandığa gidilecek ve elimize verilecek oy pusulası ve mühür ile bir tercih yapmak gerekecektir. Şimdi yeniden ellerimizdeki en güçlü silahlarımızı kullanma zamanı. Bütün dünya siyasetle yönetilirken ve tüm iyilikler veya zulümler siyaset üzerinden icra edilirken, bizim elimizdeki imkânımızı hafife almamız ve önemi kadar hassas davranmamamız kabul edilebilir bir şey değildir. Evet, oylarımız bizim iyiliklere veya kötülüklere karşı kullanacağımız en güçlü silahımızdır. “Hüküm yalnız Allah’ındır” demenin gereğini yerine getirmek, Allah’ın indirdikleriyle  hükmedecek bir yönetimi iktidara getirebilmek için bir araçtır.

         İlk önce, “Bir benim oyumdan ne olur” düşüncesini zihinlerimizden atmak zorundayız. Bundan yüz yıl önce, Seyyid Çavuş eğer “Bir tek benim atacağım top mermisiyle ne olur” demiş olsaydı, düşman gemisi boğazı geçer ve Çanakkale adını tarihe asla “Geçilmez” olarak yazdıramazdı. Seyyid Çavuş elindeki silahtan sorumluydu ve onu kullanmak zorundaydı. İsabet edip etmemesi onun bilebileceği şey değildi. Bizlerde şu an en az onun kadar sorumluyuz. Bizim de elimizde, ülkemiz üzerinde oynanan oyunların son hamlelerini yapmak üzere boğazı geçmek isteyen düşmana atabileceğimiz mermilerimiz var. Ve doğru yere hedef alıp, sonucunu Allah’a bırakıp “Ya Allah” diyerek mermilerimizi ateşlemeliyiz. Önce sefer, sonra şanlı bir zafer; elbette büyük sevdalara yaraşan bir sondur. Fakat biz sonucundan mesul değiliz. Çünkü zaferden değil seferden sorumlu tutmuş Yaradan bizi. Asıl seferimiz, asıl cihadımız ise, göz boyamalara, aldatmalara inanmadan, Hak çizgide sebat etmek ve her şeyin açısının saptırıldığı bir dünyada, dosdoğru yolda yürümeye devam etmek, açıyı tam tutmaktır.

         Hak taraftarı olmak, hiç bir zaman mağlup olunmayacak bir kulpa tutunmaktır. Hak’ta sebat etmek, seçimlerle, sandık sonuçlarıyla mukayese edilemeyecek kadar ulvi bir vazifedir. Bizler kardeşiz. Düşünce ve fikirlerimiz birbirine tamamen aykırı da olsa, desteklerimiz ve destekçilerimiz birbirinden tamamen bağımsız da olsa, bu gerçek asla değişmeyecektir. Asıl mesele ise, iman kardeşleri olarak kucaklaşarak yaşadığımız bu dünyayı, cennetten bir bahçeye çevirmek. Ezilenlerin hakkını ezenlerden almak ve adil düzen üzerine yepyeni bir dünya kurmak… Dava böylesine büyük olunca, kaybetmek olur mu hiç? Hedef bu kadar yüksek olunca küçük hesaplar yapılır mı hiç? Seçimler, sandıklar, iktidarlar… Hepsi gelip geçicidir. Bizim derdimiz ise bütün dünyalık hesapların üzerindedir.

         Makamın ve servetin değil, hakkın ve hakikatin peşinden gitmekten başka çare olmadığını “şahsen” vurgulamanın vakti gelmedi mi? “Oyun” içinde bir “oy”un olduğunu gör ve sadece birileri değil, herkesin kazanma imkanı varken ve bu imkan elinde iken, bir oyla Türkiye’nin hem yolunu hem yönünü belirle artık! 30 Mart, kimseye halel getirmeden ve vatanına asla bir bedel ödetmeden görevini başarılabileceğine inananların yanında olmak için bir fırsattır. Yola çıktığı insanları yarı yolda bırakmayan, batının ve egemen güçlerin maşası olmayan, ne kasedi ne de hasedi olmayanlara destek olmak için bir fırsattır. Kimin milletine hizmetkâr, kimin menfaatinin peşinde olduğunu göstermek için bir fırsattır. Türkiye’yi derleyip toparlayacak bir üslup üzerine yeniden inşa etmek ve bunun da sandıkla başlayacağını göstermek için bir fırsattır.

         Bir seçim yap “yeni” olsun, insanlık saadet bulsun. Bu yolda, kimin gözlerinde azim ve kararlılık, kimin gözlerinde makam sevgisi olduğunu görüyorsan, seçmek zorundasın. Çünkü, Türkiye’nin yeni bir sese, yeni bir söze, yeni bir siyasete ihtiyacı var.  Bu seçim, bu ülkenin geleceğinde kendini sorumlu görenler için gerçek bir irade beyanı olacaktır.

 

         Selam ve muhabbetle...

Yazarın Diğer Yazıları