Hayal Kırıklığı
Şükran Akçap Yurtkuran
İnsanlar umutları için yaşarlar, o umutların gerçek olma düşüncesi bile insanı çok mutlu eder. Buda yetmez yaşayış amacımızı umutlarımıza yönelik şekillendiririz.
Birşeylere ulaşmak için mücadele ederiz. İşte bu aşamada birileri hayatımıza tesadüfen girer.
Zaman içinde bunlara yakınlık duyarız, aile efradından biri olarak düşünürüz, bazen öyle olurki kanbağı ile bağlı olduğumuz akrabalarımızdan bile daha çok değer veririz.
Hatta onların yerine düşünür, onların yerine üzülürüz. Sanki onlar olmazsa hayatımız her an sekteye uğrayacak gibi gelir.
Bu süreçte yanlışlar görünmez, arada fitne ve hasetliklere göz yumar, hislerimizde yanıldığımıza inanır, olumsuzlukları örtbast ederiz.
Ama bir gün gelir artık gücümüz, değerlerimizden yana umutlarımızı bağladığımız insanlar için tükenir.
İşte o anlarda anlarız ki, gözümüzde büyüttüğümüz, hatta vazgeçilmez sandığımız inandığımız insanlar bizi derin bir hüsrana sürüklemiş ve yaşanmışlıklarımızı özlemez olmuşuz, içimizi bir hayal kırıklığı kaplar.
Sakın haa..bu insanların yaşattığı hayal kırıklıklarını çok da önemsemeyin.
Unutmayın, dünya dönüyorsa hâla, güzel insanların hatrına dönüyor.
Güneş battığı halde güzel insanların hatırı için geceye rağmen tekrar sapsarı doğuyorsa, doğa sararıp, tekrar yeşilleniyorsa, en derin acılar bile bir gün unutuluyorsa, elbette bizde bazen üzülüp, bazen güleceğiz, hiç kimse ağlamasın gidenlerin ve üzenlerin arkasından, yokken var saydığınız insanlar için boşa kürek çekmenin pişmanlığını ve hayal kırıklığını duymak yerine, çok geç olmadan vakit, inancımız insan olmaktan ve insanlık için mücadele edenler için baki kalsın.