Van'da Baharı Karşılamak
Şule Edremit Özen
Uzun müddet yağan karın erimesiyle birlikte, adeta habercisi olan Kardelen çiçeğinin açması baharın geldiğini müjdeler. Doğa yavaş yavaş uyanışa geçmiş, Toprak ana artık tüm ikramlarını sergilemeye başlamıştır. Hiçbir yerde göremeyeceğimiz mor menekşe tüm naifliği, zarafeti ve ahenk içinde kendini göstermeye başlamış, yeşillikler içinden eşsiz bir şekilde Zeringadek’ler ben de buradayım dercesine açmıştır. Sofralar da yerlerini bulan, Çatlanguş, Kazayagı, Mendo neşe ile dansetmektedir…
Ağaçlar tomurcuklarını artık çiçeklere devretmiştir. Akasya ve Leylağın tüm mahalleyi saran kokusu insanı büyülemeye başlamıştır. Badem ağaçları en güzel benim endamı ile çiçeklerini açmış, olmazsa olmazımız Uçkun, arabalarda, tezgahlarda yerini almıştır.
Toprak ananın ikramı gibi gökyüzü de göstermiştir sevgisini, bazen yağmur, bazen gökkuşağı, arada dolu olarak göstertir unutulmazlığını. Misafir eder Van şehri, Nisan ayında gelen, kasıma kadar kalan Flamingoları…
Gökyüzü, Toprak ana, ikramlarını gösterir de Van Gölü göstermez mi!!! En alasından gösterir tabi benzeri olmayan Van balığı sunulmuştur artık lezzeti ve endamıyla , tandırlarda, fırınlarda yada kızartılarak gelir sofralara…
Baharı karşılama ritüelleri artık başlamıştır şehirim de . Aklımda kalanlar, baharın gelmesi en çok artık sobaların kalkmasıyla başlar. Aylarca yanan sobanın isi’ni . evler badana yapılarak temizlenmesi sağlanırdı. Tahtadan olan yerler, fırçalanır, halılar yıkanır,yün yorganlar yerini pamuk yorganlara bırakırdı.Perdeler, somya yada sedir örtüleri yıkanırdı. Kışlık giyisileri de, yavaş yavaş, hurçlara, bavullara yada dolaplara kaldırılırdı.
Derken, en neşelisi, en muhabbetlisi, en cıvıl cıvıl olan Mayıs ayı yüzünü gösterir. Bir başka olur Van’ımda Mayıs ayı… Artık gökyüzü daha da Mavidir, yer yüzü daha Yeşil, çiçekler daha coşkuludur.
Mayıs ayın da “1Mayısı” Bahar Bayramını daha coşkulu, kardeşçe, davullar çalarak yaşardık, kavga, kin daha serpilmemişti. Hemen ardından altı mayıs “Hıdırellez” için hazırlanmaya başlardık.Beş mayısı altıya bağlayan gece dereye gidilir, dilekler yazılır, niyetler edilir, ateşler yakılır , maniler söylenirdi. Evlenmek isteyenler, araba, ev isteyenler, dere kenarına resimlerini çizerdi. Dereye atılan her dileğin kabulü için dua edilir, ardından sabah namazı kılınarak eve dönülürdü.
Mayıs’ın bir başka güzelliği “19 Mayıs Gençlik ve Spor bayramı” telaşı içine girmemiz di. Okullarda okuyan bizler daha coşkulu şekilde hazırlanırdık. Aylar öncesinden başlardık çalışmalara, okul bitimin de okulda kalırdık, giysiler belirlenir, Bayrak ve Flamayı kimin taşıyacağı, bando takımı, kusursuz bir organizasyon için de zaman, zaman stada provalar yapılırdı. Aklım da kalan mutlaka 19 Mayısta yağmurun yağmasıdır…
20 Mayıs Vanlılar için hüzün günüdür.
Birinci dünya savaşı sırasında 20 Mayıs 1915’te Ruslar, Ermeni gönüllüleriyle birlikte güzel Van’ı işgal ettiler. Rusların desteğini alan Ermeni çeteleri Van’ı yakıp yıktılar.
Diyeceğim o ki Mayıs ayı renkli ve özel bir aydır.