Ali Paşa Ağıdı
Ümit Kayaçelebi
Ermeni ayrılıkçı hareketi korkunç bir şekilde gelişirken Osmanlı devleti Van'a 18 mart 1907 de Hakkari mutasarrıfı Ali Rıza Paşayı vali vekili olarak tayin eder. Ali paşaya aynı zamanda Hakkari mutasarrıflığı yanında tayin edildiği vali vekilliği için on bin kuruş maaş bağlanmıştı.
Ali Paşa hakkında geniş bir bilgiye sahip değiliz. Fakat Ali Paşadan önce Van'da valilik yapmış olan Tahir Paşa ve Adliyeci Ali Paşaların Van için büyük bir tehlike arz eden Ermeni meselesinde yeteri kadar başarı sağlayamadıkları anlaşılmakta olup, Ali Paşanın bu meselenin halli konusunda daha başarılı olabileceği göz önünde bulundurularak vekaleten atandığı anlaşılmaktadır.
Son dönem Van valilerinden Adliyeci Ali Paşa ile Ali Rıza Paşa sık sık birbiriyle isim benzerliğinden dolayı karıştırılmaktadır. Adliyeci Ali Bey, 18 aralık 1906 da Van valiliğine tayin edilmiş (ancak sağlık sebebiyle Van'da dört ay kadar kalabilmiştir. Bunun yerine ise Reşit Paşa Van'a vali tayin edilmiştir.Fakat Reşit Paşanın göreve gelip gelmediği anlaşılamamıştır. Birkaç ay içerisinde Van'da meydana gelen bu olumsuz durum karşısında Ali Rıza Paşa Van'a vekaleten bakmaya başlar.
Van ve civarında Ermeni olaylarının büyük bir hızla artması sebebiyle İran hududumuzda Hakkari - Başkale istikametinde bir tahkikat heyetinin görev yapması için bölgeye gelmiştir. Bu heyetin başında bulunan Tahir Paşa bölgeyi büyük bir dikkatle inceleyip dolaşmıştır. Tahir Paşanın bu vazifesi iki ay sürmüştür. İncelemeleri neticesinde Van vali vekili Ali Rıza Paşanın Devlet-i Aliyenin şahs-ı maneviye sini başarıyla temsil etmesinin yanında Van'da yaşayan Ermenilerle Türkler arasında büyük bir itibar kazandığını, dikkatli bir şekilde Ermeni meselesini takip ederek şehirde huzuru temin ettiğini görür. Tahir Paşa, Bab-ı Aliye çektiği telgrafta bu meseleyi anlattıktan sonra Ali Rıza Paşanın asaleten Van'a tayin edilmesinin çok lüzumlu olduğunu beyan eder. Bu telgraf üzerine Ali Rıza Paşa 20 eylül 1907 de Hakkari mutasarrıflığı ile beraber yürüttüğü Van vali vekilliğine asaleten atanırken Hakkari mutasarrıflığından ayrılır. Tahkikat heyeti bölgede yaptığı incelemelerde Ermenilerin Rusya'dan İran'a oradan da çeşitli yollar kullanılarak Van'a silah, mühimmat istihdamının yanında çok sayıda ihtilalci Ermeni'yi geçirdiklerini görmüştür.
Ali Paşa'nın İcraatları
Altı ay kadar vekaleten yürüttüğü valilik vazifesine asaleten atanmanın vermiş olduğu güvenle Ali Paşa, Hükümet işlerini yoluna koymaya gayret edip bir türlü yakalanamayan kanun kaçaklarını takibata alarak bir çoğunu yakalattı. Devletin alış verişini, mali kaynaklarını düzene koydu. Ticareti elinde bulunduran Ermeniler senelerden beri devlete olan vergi borçlarını ödemiyorlardı.
Diğer taraftan memurlara, emeklilere, zaptiyelere onar yirmişer aylık maaşları verilememişti. Bu iki önemli meselenin halli için Ali Paşa bir dizi tedbir aldı. Ermeniler büyük yekun tutan borçlarını ödemeleri konusunda yapılan çağrılara uyarak ancak taksitle borçlarını verebileceklerini beyan ettiler. Böylece alacaklar tahsil edilirken memurun maaşı ödenmeye başlandı ve Ali Paşanın Van'da halk nezdinde itibarı arttı.
Adalet işlerinin aksayan yönlerini yoluna koyarak Ermenilerle ihtilaf teşkil edebilecek bütün meseleleri bir bir gözden geçirdi bozulan sosyal barışı tekrar tesis ederek şehre sükunun hakim olmasını sağladı. Müslüman - Hıristiyan geniş halk kitleleri tarafından büyük bir beğeniyle taktir edilen Ali Paşanın çalışmaları Rusya destekli Ermeni ihtilal çetelerinin hiç de hoşuna gitmiyordu. Teorilerini Ermeni - Türk çatışması üzerine kuran bu çeteler, Ali Paşaya karşı büyük bir nefret duyuyorlardı. Çeteler Ermeni ileri gelenlerinden Ali Paşaya destek vererek halkın üzerindeki kendi hakimiyetlerini yok edenlere karşı suikastlar düzenlemeye başladılar. Ali Paşa çetecilerin etkisini kırmak için Vali yardımcılığına Ohannes Efendiyi getirmiş, kardeşi Armarak Efendiyi ise Gevaş'a kaymakam olarak tayin etmişti. Armarak Efendi Ermeni çetecilerinin Akdamar adasını üss olarak kullanmalarını şiddetle engelleyerek çetelerin işlerini zorlaştırdığı gibi, çetelerin halkın üzerindeki tesirini de ortadan kaldırmak üzereydi. Bunun üzerine Çeteler Armarak Efendiyi öldürerek önlerindeki büyük bir engeli kaldırmış oldular. Kardeşinin öldürülmesi üzerine Ohannes Ferid Efendi artık Van'da kalamayacağını ifade ederek Ali Paşadan izin isteyerek Elazığ vali yardımcılığına tayin ister.
Ali Paşa durumun nazikliği karşısında ahali-i mutinin hükümete bağlılığını artırmak için Erzurum vilayeti eski tercümanı Mikail Efendinin Van vali yardımcılığına atanması için Bâbı aliye gerekli ikazları yaptı. Bunun üzerine Mikail Efendi Van vali yardımcılığına tayin edildi. Fakat Mikail Efendinin Van'a gelemeyeceği anlaşıldığından eski kaymakamlardan Leon Efendi tayin edilerek Van'daki Ermenilerin gönlü razı edilmeye çalışıldı. Bütün bu iyi niyet çalışmalarına rağmen Ermeni komiteleri faaliyetlerine son vereceklerine Rusya Ermenileriyle irtibatlarını kuvvetlendirerek faaliyetlerini yer altına çekerek daha gizli bir biçimde sürdürmeye devam ettiler.
Ermeni Komitacıları Tarafından David'in Öldürülmesi
İhtilalci Ermeniler Van'da 1870-80 yıllarında cemiyetler adı altında örgütlenmeye başlamışlardı. Rus konsolosluğunun yardım ve destekleriyle Ermeni gençlerine Milliyetçilik ve bağımsızlık duygularını aşılamaya çalışıyorlardı. Bu cemiyetlerden ""Karahaç" cemiyetinin amacı Ermenileri silahlandırarak onları Osmanlı Devletine karşı ayaklandırmaktı. I.Van isyanından sonra Ermeniler daha organizeli hale gelerek gizli faaliyetlerini sistematik bir hale getirdiler. Tiflis-Hoy-Van üçgeninde faaliyet gösteren Taşnak İhtilal Cemiyeti kanlı örgütler arasında en başta gelir.
Ali Paşanın Van valiliğine tayin edildiği sıralarda komitenin başında Aram Manukyan isminde Rusya Ermenilerine mensup bir ihtilalci vardır. Van'daki Ermeni gençlerini örgütleyerek Rus konsolosluğunun yanındaki binada silahlı eğitime tabi tutuyordu. Bu sıralarda komiteye mensup Davit ile Aram Manukyan'ın arası Hanikoğlu mahallesinde ikamet eden Vatan isminde bir Ermeni kızı yüzünden açıldı. Aram, David'in bu kız ile evlenmesini yasakladı. David ise Aram'ı dinlemeyerek Komitenin daha üst düzey yönetiminden izin alabilmek için Tiflis'e gitti.
Bu sırada Aram, Ermeni kızı Vatan'ı kandırarak iğfal etti ve kendisinin metresi olması konusunda ikna etti. Tiflis'e giden David'in izin alıp alamadığı bilinmemektedir. Fakat Aram'ın bu davranışı karşısında büyük bir infiale kapılarak Komiteden ayrılıp vali Ali Paşaya sığınarak komite hakkında bütün bildiklerini anlatarak Aram'dan intikam almayı hedefledi. Bir anda her şeyin biteceği endişesiyle Aram bu olay karşısında çok hiddetlenerek David'in ismi üzerine Karahaç bastı ve Dacat isimli bir Ermeni komitacıyı Davit'i öldürmek üzere görevlendirir.
Vali Ali Paşa, ihbar doğrultusunda derhal harekete geçip büyük tedbirler alarak David'in gösterdiği yerlere seri baskınlar yapılmaya başlandı.( Şubat 1908) Yedi kilise, Dere mahallesindeki Kevork Hızarcıyan'ın evi ve Kobanis Kilisesi Ermenilerin silah ve mühimmat deposu olarak ortaya çıkarıldı. Bu depolarda 2000 silah, 5000 bomba, 50000 mermi ve bir çok askeri malzeme yakalanarak el kondu. Silahların son model olması Devlet erkanını oldukça şaşırtmıştır. Van ihtilalci Ermenilerinin başı Aram Manukyan, Rus yanlısı olarak başlattığı çalışmaların arasında Osmanlı memurlarını kendine ısındırabilmek, faaliyetlerine göz yumdurmak için onlara çeşitli şekillerde imkanlar da sağlıyordu. Böylece çalışmalarını daha rahat yaparken devletin aldığı tedbirleri de istediği gibi öğrenebiliyordu.
David'in ihbarı neticesi silah ve cephane ele geçmesine rağmen Komita üyelerinden hiç kimse yakalanamamıştı. Komitacılar evlerin altlarına mahzen ve dehlizler açarak yer altından evleri birbirine bağladıklarından yapılan baskınlardan rahatlıkla kaçabiliyorlar, hatta istedikleri Müslüman evlerini bu şekilde altına lağım yerleştirerek patlatabiliyorlardı.
Muhbir David, Hamamönü mevkiinde Jandarma binbaşısı Ahmet Beyin evinde misafir olarak ikamet etmeye başladı. David bu şekilde Ermenilerin tehditlerinden uzak kalabilecekti. Komitacı arkadaşlarının çirkin hareketleri karşısında Osmanlıların kendisine son derece iyi davranması David'in din değiştirmesine sebep oldu ve ismini Mehmed olarak değiştirerek Müslüman oldu. Bunun üzerine muhbir Mehmed'in orduya alınabilmesi için teşebbüste bulunulmuştur.
David hakkında ölüm fermanı veren Aram son gelişmeler karşısında çılgına döndü. Dacat'a iki silah vererek üstüne aldığı görevi bitirmesi için Hamamönü mevkiine gönderdi. David ise kendi hakkında verilen ölüm kararından habersiz yaklaşık bir aydır hiç dışarı çıkmadan yaşadığı evde sıkıldığından yanında iki jandarma muhafızıyla evin yanındaki Haçboğan çarşısına gezmeye çıkarlar.
Dacat bunu iyi bir fırsat bilerek sessizce arkadan David'in yanına sokularak iki silahını birden ateşler. David aldığı yaralarla ağır şekilde yaralanırken çarşıda bulunana ahaliden 7-8 kişi ölür. Dacat karışıklıktan istifade eder ve kaçmayı başarır. Bir aydır gergin olan Van halkı David'in ağır bir şekilde yaralanması ve ardından da ölmesi karşısında galeyana gelerek yakaladıkları Ermenileri dövmeye ve bir sürü taşkınlık yapmaya başlarlar. Vali Ali Paşa derhal bölgeye asker sevk ederek çıkabilecek muhtelif olayların önünü almaya çalışıyordu. Bu arada 20-30 Ermeni çıkan arbedede öldürülmüştür. Ali Paşa galeyana gelen Müslüman ahaliyi soğukkanlılıkla yatıştırmaya çalışıyordu. Büyük gayretlerle meydana getirdiği sosyal barışın tekrar bozulmaması için olaylara karışmayan Ermeni ahaliyi ziyaret ederek devlete bağlılıklarından dolayı onları tebrik ederek Çetelerin ihtilal provalarına alet olmalarını önler.
Ali Paşa alınan bütün tedbir ve gayretlere rağmen durumun nazikliğini göz önünde bulundurarak 26. Alayın 4. Taburunun derhal Van'a gelmesini temin etti. David'in öldürülmesi esnasında meydana gelen karışıklıklarda ölen Ermenilerin cesetleri akşam karanlığında gömülmüş, bazı cesetler ise ortalıkta kalmıştı. Van'da bulunan Rus, İngiliz ve Fransız konsolosları olay yerinde yaptıkları incelemeler neticesinde alınana tedbirler karşısında takdirlerini ifade etmişlerdir. Fakat daha sonra Rus konsolosu bazı cesetlerin halini göz önünde bulundurarak Valiliği ve Hükümeti zor duruma düşürebilmek için harekete geçerek kamuoyu oluşturmaya başlar.
Rus konsolosu aynı zamanda Van'da Ermeniler arasında hızla yayılan bir dedikodu da çıkararak Redif ordusuyla İslam ahalisi birleşerek Hıristiyan mahallelerine hücum ile katliama kalkışacakları yalanını Avrupa makamlarına bildirmiştir. Oysa jandarmanın aldığı istihbarat ise Rus konsolosunun kışkırttığı Ermenilerin 4-5 koldan Müslüman mahallelerine hücum ile katliama kalkışacakları doğrultusundadır. Bu gelişmeler Van'da içten içe bir isyanın başlayacağının habercisi olarak değerlendirilerek çevre illerden hızla asker sevkiyatı gerçekleştirilerek her iki ahali zaptı rap altına alındı. David'in öldürülmesiyle başlayan olaylar büyük bir soğukkanlılıkla yatıştırıldıktan sonra şehirde sıkı bir arama tarama faaliyeti başlatılarak Taşnak komitesinin bütün üyeleri Aram Manukyan ve Dacat ile beraber yakalanarak adliyeye sevk edildiler. Ağır aksak devam eden mahkemeler sonuçlanmadan ilan edilen II. Meşrutiyet neticesinde Van'ı kana bulayacak olan komite üyeleri siyasi mahkûm addedilerek serbest bırakıldılar.
Ali Paşanın bu fevkalade başarısı Ermenileri destekleyen Avrupa devletleri tarafından iyi karşılanmadığı için İstanbul'a Paşanın görevden alınması hususunda büyük baskılar yapılır. Osmanlı Devleti artık eski gücünde değildir. En ufak bir meselede devlet üzerinde hesabı olan ve bu hesabı gerçekleştirmek için her fırsatı bahane bilerek müdahale eden Avrupalıların baskısına dayanamayan Babıali, Ali Paşanın Van valiliğine son verir.(20 ekim 1908) Van halkı Ali Paşanın görevine tekrara iadesi için İstanbul'a telgraflar çekerek baskı yapmaya çalışırlar. Fakat II. Abdulhamid Van'a daha iyi bir vali göndereceğini söyleyerek halkın galeyanını yatıştırır.
Ali Paşanın Öldürülmesi
Ali Paşa, İstanbul'a dönerken Ermeni komitacıları tarafından mutlaka öldürüleceğini biliyordu. Onun için İstanbul'a gideceği güzergahını gizli tuttu. Yaklaşık bir buçuk yıl canla başla çalışarak hizmet verdiği Van halkıyla vedalaştı. Bu manzarayı hatırlayan yaşlılar bütün Van halkının gözyaşlarını tutamadığını söylerler. Ali Paşa gözü dönmüş Ermeni çetecilerinden kurtulmak için hedef saptırarak önce Erzurum'a oradan bin bir güçlükle Revan'a gider. Her gittiği yerde Ermeni nümayişleri ile karşılanan Ali Paşa Tiflis'e geçer ve Tiflis üzerinden de Batu’ma geçip oradan da vapurla İstanbul'a gitmek ister. Fakat Ermeni komitacılarından Alev Başyan tarafından 1908 yılının son günlerinde Ali Paşa Batum iskelesinde vapura binerken öldürüldü.
Harekete hazır olan gemi Ali Paşanın cenazesini İstanbul'a götürmek için demir alır. Fakat aksilikler birbirini kovalar ve gemi ancak on beş günde Sinop açıklarına gelebilir. Ali Paşanın cesedinde çürüme emareleri baş gösterince kaptan Sinop limanına yaklaştı. Cenaze Seyit Bilal cami bahçesine dış kapıdan girip camiye doğru ilerlerken sol tarafta caminin giriş kapısının karşısında defnedildi. Camiye girip çıkanların ilk gözüne çarpan bu mezardır. Mezarın başucundaki taşta şu ibare vardır. (Van İlbayı (valisi) Ali 1907'de Batu’mda Ermeni komitaları öldürdü.) Metin Latin harfleriyle yazıldığından tarih yanlış yazılmıştır.
Kötü haber kısa zamanda Van'a ulaşmıştır. Ali Paşayı Van'dan gözyaşlarıyla uğurlayan Vanlılar bu haber karşısında şaşkına dönerler Ali Paşa Van için canını vermiştir. Ağlayarak yolcu ettikleri Paşanın ölüm haberi karşısında Vanlılar içli bir türkü yakarak onu ölümsüzleştirirler. Bugün Van'ın en güzel mahallelerinden birisinin ismi olan Ali Paşa mahallesi Paşanın ismini yaşatmaktadır.(1)
Kaynak: Doç. Dr. Hasan Oktay Dünyada Van Dergisi ve Bölge Gazetesi