
Ayşe tatile çıksın
Ümit Kayaçelebi
"Ayşe tatile çıksın" parolasıyla tarihe geçen Kıbrıs Barış Harekatı, Rum mezalimi altındaki adayı 49 yıl önce barışa kavuşturdu. Türk Silahlı Kuvvetleri 498 şehit verdi. Kıbrıs Türk tarafından ise 70'i mücahit, 270 kişi can verdi.
Kıbrıs, Barış Harekâtının 38‘inci yıldönümünü kutluyor. Adadaki Türkler‘in özgürlük ve kurtuluş günü olarak kabul ettikleri harekat için İngilizler "Harekatın asıl aktörü Erbakan‘dır" yorumu yapmışlardı.
Türkiye‘nin 20 Temmuz 1974‘te Kıbrıs‘ta yaşayan Türklerin kurtarılması için başlattığı askeri harekatın üzerinden 38 yıl geçti. Kıbrıslı Türkler ve Türkiye‘de bazı kuruluşlar bugünü kutluyor. Kıbrıs Barış Harekatı olarak bilinen çıkarmanın mimarının hep Bülent Ecevit olduğu konuşulur ancak o günlerde harekatın asıl mimarının Erbakan olduğu batılı devletler tarafından bile dillendiriliyordu. İngiltere harekat için "harekatın asıl mimarı Erbakan‘dır" yorumu yapmıştı.
HAREKATA GİDEN SÜREÇ
Osmanlı devletinin bir parçası iken İngilizler‘in elinden Rumların eline geçen Kıbrıs, Türkiye‘nin uluslararası meselelerinin başında geliyor. Osmanlı Devleti tarafından 1571‘de fethedilen Kıbrıs adası 1878 yılındaki Berlin antlaşmasına kadar doğrudan Osmanlı Devleti tarafından yönetildi. Berlin antlaşması ile İngiltere‘nin adada asker bulundurması ve adayı yönetmesi kabul edildi. Böylece ada Osmanlı toprağı olarak kalacak ancak yönetimi İngiltere tarafından yapılacaktı. Osmanlı Devletinin İngiltere ve müttefiklerine karşı 1914 yılında Almanya‘nın yanında savaşa girmesi üzerine İngiltere 5 Kasım 1914‘te adayı ilhak ettiğini açıkladı. I. Dünya savaşı sonunda yapılan Lozan antlaşması ile de Türkiye, Kıbrıs adasının İngiltere‘ye ait olduğunu kabul etti. Böylece Kıbrıs konusu 1950‘li yıllara kadar Türkiye‘nin iç ve dış siyasetinde yer almadı. Ta ki Kıbrıs adasında yaşayan Rumların Enosis‘i ( Yunanistan‘a katılma ) gerçekleştirmeye çalışmalarına kadar.
20 Temmuz 1974 yılına gelinceye kadar Kıbrıs‘ta yıllarca Müslüman kanı döküldü. Osmanlı‘nın dağılması sonrası sömürge devleti İngiltere‘nin işgal ettiği Kıbrıs topraklarını İngiltere yıllarca elinde tuttu. Rumların sürekli Enosis (Yunanistan‘a Katılma) planları çerçevesinde İngiliz askerleri egemenliği altında binlerce Müslüman Türk vatandaşı hunharca katledildi. 1960 yılında garanti devletlerinin garantörlüğünde kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti‘nin ömrü de kısa süreli oldu. Çünkü Enosis iddiasında bulunan Rumlar yaptıkları saldırılarla sürekli Müslüman kanı dökmeye devam etti.
MEGALİ İDEA
Megali İdea, kelime anlamı ile "Büyük İdeal, büyük fikir" demektir. Bu fikre ve ilkeye göre, 1453‘de Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilen İstanbul tekrar ele geçirilecek, Yunanistan, Girit, Rodos, Kıbrıs, Anadolu ve ta Büyük İskender‘in uzandığı İskenderiye‘ye kadar olan Topraklar işgal edilerek, bir Helen İmparatorluğu olarak kabul edilen büyük Bizans İmparatorluğu kurulacaktır.Bu imparatorluğun başkenti ise eski Bizans‘da olduğu gibi hala "KonstantinoPolis" diye andıkları İstanbul olacaktır. Megali İdea fikri ilk kez Rigas Ferreros adlı bir Rum tarafından gündeme getirilmiştir. Rigas Ferreros, bu amaçla ilk Megali İdea haritasını 1791-1796 yılları arasında Bükreş‘te hazırladı ve 1796 yılında Viyana‘da yayınladı. Megali İdea‘nın yaşatılması ve nesilden nesile aktarılması görevini Rum Ortodoks kilisesi ve Ortodoks mezhebinin merkezi olan İstanbul‘daki Patrikhane üstlenmiştir.
ENOSİS
Enosis, Megali İdea hedefi çerçevesinde Kıbrıs‘ın Yunanistan‘a bağlanmasını, ilhak edilmesini ifade etmektedir. Kelime anlamı ile "ilhak " demek olan Enosis (yani adanın Yunanistan‘a bağlanması)
ilk Megali İdea haritasının çizildiği 1791 yılından beri gündemde olan bir konudur. Bir anlamda Kıbrıs sorununun da bu tarihten itibaren varolduğu söylenebilir. Yunanistan‘ın Kıbrıs‘ı talep etmesi ise 30 Aralık 1918 yılında gerçekleşti. 18 Ekim 1828 tarihinde İngiltere, Rusya ve Fransa‘ya bir nota veren Yunanistan, resmen ilk kez Enosis fikrini ortaya atmış ve adanın kendisine bağlanmasını istemiştir.
EOKA ÖRGÜTÜNÜN FAALİYETLERİ
EOKA, Kıbrıs‘ta Makarios öncülüğünde Türk halkını yok edip, adayı Yunanistan‘a bağlamak için çalışmalarına hız vermişti. EOKA için ilk gizli görüşmeler 2 Temmuz 1952‘de Atina‘da Makarios‘un başkanlığında yapılmıştı. EOKA‘nın amacı önce İngilizleri adadan atmak, ardından da topyekün bir imha hareketi ile Türk halkını yok ederek adayı Yunanistan‘a bağlamaktı. Nitekim kısa süre sonra İngilizlerin adadan ayrılmasını dahi beklemeden, 1955‘ten 1974 yılına kadar sürekli saldırılar yapmaya başladı.
Kıbrıs‘ın Yunanistan‘a ilhakı için çalışan EOKA Terör Örgütü yıllarca bölgede katliamlar yaptı. Mathiatı, Ayvasıl, Kumsal katliamları başta olmak üzere örgüt yıllarca Müslüman vatandaşa kan ve gözyaşı döktürdü. Kıbrıs‘ta tarihe Kanlı Noel olarak geçen 24 Aralık‘ta Lefkoşa‘da yapılan Kumsal katliamında dönemin Tabip Binbaşı Nihat İlhan‘ın eşi ve küçük çocukları evinin banyosunun küvetinde hunharca katledilmişti. Vahşetin sembolü olan bu canilik sonrası Türkiye‘yi sürekli ellerindeki siyasi ve askeri kozlarla kesen İngiltere, ABD ve BM artık bıçağın kemiğe dayandığını göremedi.
İLK MÜDAHALE GİRİŞİMİ VE ABD‘NİN TEPKİSİ
Türkiye, Londra ve Zürih antlaşmaları ile adaya müdahale edebilirdi. Bu çerçevede 1964 yılında İsmet İnönü hükümeti TBMM‘den Kıbrıs‘a müdahale yetkisi aldı. Hükümetin aldığı müdahale yetkisi ve 7 Haziran‘da adaya müdahale edeceğini açıklaması Türkiye ile Amerika Birleşik Devletlerini karşı karşıya getirdi. ABD devlet başkanı Johnson 5 Haziran‘da Başbakan İsmet İnönü‘ye içeriği kaba ve sert olan bir mektup gönderdi. Tarihe Johnson Mektubu olarak geçen ünlü mektupta Türkiye‘nin adaya yapacağı müdahalenin iki Nato ülkesini (Türkiye ve Yunanistan) savaş durumuna sokacağı, bunun kabul edilemez olduğu, Sovyetler Birliği‘nin Türkiye‘ye karşı yapacağı olası bir müdahalede Nato‘nun Türkiye‘nin yanında olmaya bileceği ve ABD‘nin 1947 antlaşması çerçevesinde Türkiye‘ye verdiği askeri malzemelerin bu müdahalede kullanılamayacağı sert cümlelerle ifade edildi. Türkiye‘nin en çok güvendiği müttefiki Amerika‘dan aldığı diplomatik teamüllerin dışında yazılmış bu mektup Türkiye‘de hayal kırıklığına sebep oldu. Bu mektup Türkiye‘nin uluslar arası arenada ne kadar yalnız olduğunu da açıkça göstermişti. Amerika açık bir şekilde Türkiye‘yi tehdit ediyordu. İsmet İnönü‘nün mektuba ilk tepkisi " Dünya yeniden kurulur Türkiye yerini alır" şeklinde bir rest olsa da Başbakan İsmet İnönü Kıbrıs‘a müdahale fikrinden vazgeçmek zorunda kaldı.
BARIŞ HAREKÂTI BAŞLIYOR
Türkiye yıllar sonra bu kez kararlı bir şekilde ada politikasını yeniden gözden geçirdi. Adada tüm bu gelişmeler yaşanırken Türkiye artık müdaleden başka çözüm yolunun kalmadığını geç de olsa anlamıştı. 26 Ocak 1974 günü CHP ve MSP arasında koalisyon hükümeti olarak kurulan Türkiye Cumhuriyeti‘nin 37‘inci Hükümeti yapılan bütün baskılara rağmen Kıbrıs‘ta akan kanı durdurmayı bildi. KKTC‘de kutlanan Kıbrıs Harekâtı, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs‘ta Kıbrıs Barış Harekâtı, Kıbrıs Türk Barış Harekâtı ya da Kıbrıs Savaşı olarak da bilinir. 20 Temmuz 1974‘te Türk Silahlı Kuvvetleri‘nin Kıbrıs‘ta başlattığı askerî harekât. Dönemin CHP-MSP koalisyon hükümeti adada yaşanan acı olayların artık dayanılmaz noktaya gelmesi üzerine buraya asker çıkarma kararı alır. CHP‘nin başında Bülent Ecevit, MSP‘nin başında ise Necmettin Erbakan bulunuyordu.
AYŞE TATİLE ÇIKSIN
Yapılan ilk harekat sonrası EOKA mahkumları serbest bırakmadığı için ve verdiği sözleri yerine getirmediği için 8 Ağustos 1974 günü ikinci harekatın parolası verildi. Dönemin Dışişleri Bakanı Turan Güneş Cenevre‘de verilen sözlerin yerine getirilmediğini görünce Merhum Ecevit‘e ‘Kendi kızı olan Ayşe‘nin adını anarak, Barış Harekatı‘na ‘Ayşe Tatile Çıksın‘ şifresiyle bilgi verdi.
TÜRKİYE‘NİN KARA GÜN DOSTLARI BELLİ OLDU
Operasyon devam ettiği sürede ABD ve İngiltere başta olmak üzere iki yüzlülükleri her seferde gün yüzüne çıkan ülkeler Türkiye‘ye askeri ambargo kararları alırken, başta İran olmak üzere Pakistan, Afganistan ve Suudi Arabistan‘dan da Türkiye‘ye yardım sözleri geldi. Bu günlerde zor şartlar altında olan Libya Devlet Başkanı Muhammer Kaddafi ise ambargo sonrası jet yakıtlarımızın tükenmesi ile Türkiye‘ye jet yakıtı yardımı yaptı.