Yazarlar Tüm Yazıları

Bahri Yıldızbaş'ı da ebediyete uğurladık

Ümit Kayaçelebi

Tüm Yazıları

05.11.2024 10:39
Güncelleme: 05.11.2024 10:39

“Ah, ruhun ölümü başlıyor dümdüz

Ah, ölen ölene içimizde ve dışımızda.”

“En güçlü sofralar devrilir bir rüzgarla

En ömürlü çiçek göçer sonbaharla

Ve ölüm hep asılı keskin kılıç başuçlarında.”

“Her şey bitecek gibi olur. Fakat son sözü hep alın yazısı söyler.”

SEZAİ, KARAKOÇ

Fani insanlar olarak Ölüm’ün öldürülemediği bir imtihan dünyasında yaşıyoruz.

Ölüm karşısındaki insan acizliğini Şair Cahit Sıtkı Tarancı 35 yaş şiirinde güzel özetlemiş. Şair diyor ki:

‘Neylersin ölüm herkesin başında.

Uyudun uyanamadın olacak.

Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?

Bir namazlık saltanatın olacak,

Taht misali o musalla taşında.’

Kim bilir nerede, kaç yaşında?

Bir namazlık saltanatın olacak, taht misali o musalla taşında” diyor 35 yaş şiirinin şairi Cahit Sıtkı…

Evet, nerede, ne zaman, kaç yaşında, Azrailin merhaba diyeceği, kapımızı çalacağı belli değil.

Ölümün ne büyük bir insanî mesele olduğu anlaşılıyor.

Gerçekten ölüm dehşetli bir hakikattir. Bir hayat sona eriyor, yepyeni ve sonsuza doğru giden bir hayat başlıyor.

Dünyaya gelişten, son nefese kadar, yaşanılan bütün hayat safhaları, ölümün gerçekleşmesiyle bir anda yok olup gidiyor.

Bütün yaşanılan dakikalar, yer, mekân ve taallukatıyla yokluğa gömülüyor

Dostluk semamızdan yıldızlar cennete doğru kayıp gidiyor Bahri Yıldızbaş Hocamız.. Evet, takvimler 1 Kasım 2024 ü gösterdiğinde Kadim Dost, değerli öğretmen ve idareci kardeşimiz Bahri Yıldızbaş kardeşimiz aramızdan ayrılıp, ebedî hayata intikal etti.

Fâni hayattan, bâki hayata geçti. Mekân değiştirdi. Her zaman her yerde çok farklı ve hoş sohbetlerin renkli bir insanı idi. Güleç yüzlüydü. Ümit ve şevk doluydu.

Kolay kolay ne okulda ne başka bir yerde hiç kimseyi kırmazdı. Çok hoş geçinen ve geçinilen bir arkadaştı. Daha bilmediğim birçok güzel vasıflara sahipti..

Ne çare her kula ölüm var bu dünyada. Taht misali o musalla taşında bir dostumuzu, bir hemşerimizi bir dostumuzu bir hocamızı daha ebedi hayata uğurladık.

Hepimizin çok sevdiği Bahri Yıldızbaş bu dünya ömrünü tamamlayıp, Yüce Rabbimizin vaat ettiği ahret yolculuğuna çıktı. Allah (c.c) rahmeti ile muamele etsin, makamını, mekânını cennet etsin.

Bahri hoca ile çocukluk yıllarından bu güne gelen ve en sonunda Van sesi Gazetemizde de kesişen bir yol arkadaşlığımız oldu. Her Ankara’ya gidişimde beni ağırlayan onurlandıran gönlü bol ali cenap bir hemşerimizdi. .

Bahri Hoca, iyi bir dost, vefalı bir dost, mert bir dost idi. Merhamet abidesiydi, onur abidesiydi.

Son yıllarda çok rahatsız olmasına rağmen hiçbir gün halinden şikâyetçi olmadı. Her zaman hayata kadere teslimiyetle bakan Bahri hocamız İnşallah bu teslimiyet ve tevekkül imtihanını kazanmış olarak Rabbinin huzuruna çıktı.

Ölüm gerçeği Allah’ın takdiriyle bir sebebe bağlı olarak tecelli ediyor. Kimi hastalıktan, kimi trafikten, kimi afetlerden, kimi salgınlardan ölüyor.

Âlemlerin Rabbi, ölüm imtihanını böyle halk etmiş. Sebepler vasıtasıyla ölümü tecelli ettirmiş. Diğer geçmişlerimiz gibi, Bahri Yıldızbaş Hocamız da bu dünya imtihanını tamamladı.

Kaçınılmaz olan ölüm gerçeği karşısında biz, Rabbimizin bize vaat ettiği ölüm sonrası ebedi hayatta sevdiklerimizle beraber oluşun müjdesini düşünmeliyiz.

Rahmetli Necip Fazıl’ın dediği gibi;

Ölüm güzel şey budur perde ardından haber

Hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber.

. Bahri Yıldızbaş hocamızı kardeşimizi hemşerimizi tekrardan anarken kendisine Allah’tan rahmet, Yıldızbaş ailesine başsağlığı diliyorum.

Güzel bir söz vardır biz de her zaman söylenir;

‘ Kim ki ardı sıra bırakmazsa bir eser

Onun ardı sırada yeller eser’

Bahri Hocamız ardı sıra güzel eserler bırakıp ebedi aleme göçüp gitti hep hatıralarımız da yaşayacaktır.

KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTİ BAK HELE (31)

Bahri Yıldızbaşın aziz anısına itahefen

Uygur İlvan çok renkli bir simaydı

Servet Aydınoğlu halayda hep baştaydı

İbrahim Davutoğlu semaverde ustaydı