
Dertli Elazığ
Ümit Kayaçelebi
Kadim dost Erkan Düz üstadıma
Bilmem ki nasıl söze başlasam
Kederle doludur sözümüz gardaş
Bir ok ki saplandı şu bağrımıza
Gülmüyor ne yazık yüzümüz gardaş
**
Toprağa gark oldu onlarca can
İnsan ol da sen bu acıya dayan
Nice haneler olmuştur viran
Kanlı yaşlar döktü gözümüz gardaş.
**
Çok katlı binalar birden yıkıldı
Genç ve yaşlılar altında kaldı
Azize de çok şükür kurtarıldı
Murat üzereydi nice kızımız gardaş.
**
Yığıldı üst üste demir ve beton
Hazırlandı herkes hazin bir son
Tanrım çok acı çok elim bir gün
Acılarla doldu özümüz gardaş.
**
Türk milleti birden büründü yasa
Ölen çoğaldıkça artıyor tasa
Hayat çok uzun ama hayat çok kısa
Nidek böyle yazılmış yazımız gardaş
*
23 EKİM DEPREMİ
Yirmi üç Ekim günü deprem olunca
Paldır küldür evden kaçtık ne çare
Toz duman bulutu ortadan kalkınca
Yerle bir olan binaları gördük ne çare.
…
Buz gibi havada kaldık orta yerde
Ekmek, yemek isteriz de getiren nerde
Rabbim kimseyi düşürmesin böyle bir derde
Ah edip inleyenlerin sesini duyduk ne çare.
…
Nezir Baş’ın binası olmuştu yerle bir
Enkazın altında insanlar kaderine esir
Günlerce aradık bulamadık bir çadır
Mimar Sinan Çadır Kente göçtük ne çare.
..
Ne bir cami kalmış ne bir minare
Çadırlar kurulmuş şehirde her yere
Yardımlar yağsa da her yandan kente
Biz yardım yerine hava aldık ne çare.
..
Ailece çadır kentte üç ay kaldık
Bulgur pilavı, makarnaya kaşık salladık
Zemheride soğuktan buz kesip donduk
Kömür diye taşları yaktık ne çare.
…
Başımızı alıp bir yere gidemeyince
Van’dan ayrılmaya yüreğimiz elvermeyince
Kar da kışta bir mesken bulamayınca
Seksen altı gün çadırda kaldık ne çare.
*
23 EKİM DEPREMİ
10.11.2011-van
Bilmem ki nasıl söze başlasam
Kederle doludur sözümüz gardaş
Bir ok saplandı şu bağrımıza
Gülmüyor ne yazık yüzümüm gardaş.
..
Toprağa gark oldu yüzlerce can
İnsan ol da sen bu acıya dayan
Yerle yeksan oldu nice ev ile han
Hala mal peşindedir bazımız gardaş.
..
Çok katlı binalar birden yıkıldı
Binlerce insan da altında kaldı
Mucize kabili bazısı kurtarıldı
Murat üzereydi oğlumuz, kızımız gardaş.
..
Yığıldı üst üste demir ve beton
Hazırlandı herkese hazin bir son
Tanrım çok acı, elim bir gün
Zehir oldu hepimize günümüz gardaş.
,,,
Her bir yerden geliyor ölüm haberi
Görmedik böyle bir afet yıllardan beri
Allah’ım kimseye yazma böyle kaderi
Yıkılmış evlerimize bakarız gardaş.
..
Türk Milleti birden boğuldu yasa
Ölen çoğaldıkça da artıyor tasa
Çileler bitmiyor hayat çok kısa
Nidek böyle yazılmış yazımız gardaş
*
EDREMİT’E GÖÇ
Hanemiz viran olunca
Göç eyledik Edremit’e
Yeni evler yapılınca
Göç eyledik Edremit’e
..
Birden ortada kaldık biz
Bozuluverdi düzenimiz
Kalmayınca bir çaremiz
Göç eyledik Edremit’e
…
Kiracılığın yok sonu
Düşündük biz enikonu
Aldık TOKİ konutunu
Göç eyledik Edremit’e
…
Bir elimiz kaldı duada
Evler bitti o sırada
Üçüncü kat çıktı kurada
Göç eyledik Edremit’e
..
Şehrivan geride kalsa da
Birçok hatıramız olsa da
İçimiz kan ağlasa da
Göç eyledik Edremit’e.
..
Bir yan dağ, öbür yan deniz
Yamacın yanında evimiz
Eşim, kızım ve bendeniz
Göç eyledik Edremit’e