Ethem Kayaçelebi amcamız ve başından geçen bir olay
Ümit Kayaçelebi
Kayaçelebi ailesin içinde en çok sevilip sayılarından biri kimdi derseniz hemen Ethem Kayaçelebi amcamızdı derim. Zira Ethem amca hem yaş itibariyle rahmetli babamdan sonra yaşayan Kayaçelebiler içerisinde tevellüt itibariyle 2. Sırada idi.
Kendi halinde çok ağırbaşlı vakarlı ve gerçekten beyefendi duruşu ile değil bizim Kayaçelebi ailesi içinde tüm Van’da değil esnaf ve tüccarların tüm Van halkının gönülden sevip saydığı bir insandı. Kayaçelebi ailesi seferberlikten sonra geldikleri zaman rahmetli büyük Babam gelip Bahçivan Mahallesinde Eski Ziraat Bankasının bulunduğu yerde yerleşmiş iken, Vehbi bey ve oğulları da damatları Mehmet Kantarcıoğlu ile Çavuşbaşına yerleşirler.
Zaten Çavuşbaşı Mahallesinin sona erdiği yerde ilk Başta Mehmet Kantarcıoğlu, Kaya Kayaçelebi, Ayhan Kayaçelebi ve en sonda da Ethem amcanın eviydi. Karşı tarafta da rahmetli Abdullah amca ile Nesibe ablanın eviydi ondan sonrada ev falan yoktu.
İşte Ethem amca babamdan sonra en yaşlı aile büyüğü olduğu için biz her bayram birinci gün Ethem amcayı ve ailemi burada yazımı yaşanmış bir hadiseyi sizlere arz ederek noktalamak istiyorum.
Zin kıymetli nenesi Cemile neneyi mutlaka ziyaret eder ellerini öper ve hayır dualarını alırdık.
Çünkü Cemile nene Ethem amcanın hanesinde yaşadığı için bizim için önemli yer her zaman orası olmuştur.
Nedime ablamız da bizim yaşadığı zaman zarfında hep bizi hoş karşılamış ve gönlümüzü hoş tutmuştur. Allah mekanını cennet eylesin. Kendi evimiz gibi rahat sere serpe oturduğumuz bir evdi o ev.
Cemile nenemizi ve Ethem amcamız ile Nedime ablamızı bu gün rahmetle anıyorum onlar dünde bu günde bizim kıymetlilerimizdir ve öyle de kalacaktır.
Burada yazımı yaşanmış bir hadiseyi sizlere arz ederek noktalamak istiyorum. Gerçekten yaşanmış ve şaka dolu bir soygun ve yaşanmış olduğu yıllarda d basında da uzun süre yer almış bir hadise.
Van Muş Nakliyat Ambarının Van Şubesinde işin başında Kaya Kayaçelebi olmasına rağmen işlerinin çok olması dolayısıyla ambarda asıl takip ve icraat işlerini abisi Ethem Kayaçelebiye ihale etmişti.
Ethem Amcanın yaşadıklarını yıllar sonra Bürosunda babama anlatırken bende kulak misafiri olmuştum. İşte o gün duyduklarımı size nakletmek istiyorum.
Yıl 1962 Ethem amca Bir iş vasıtasıyla İstanbul’a gitmiş ve dönerken de otobüs veya trenle değil de o günkü ambarın kamyonlarıyla dönmek istemiş. Zorlu ve zahmetli bir yolculuktan sonra dura kalka ta ki Bitlis’e vasıl oluyorlar. Zaten yorgunlar ve bunalmışlar kafaları karışık bir haldeyken gecenin karanlığında iki kişi birden yola çıkarak ellerindeki silaha benzer odunlarla eller yukarı çabuk arabadan inin yoksa fena olur diye tehdit edince. Canlarının korkusundan Ethem amca cebindeki 650 lirayı ve kol saatini alan Şakiler şoförde bir şey bulamayınca ona karışmıyorlar ve varın gidin deyip hemen karanlıkta gözden kaybolup gidiyorlar.
650 lira o zamanların büyük parası. Kol saati de gitmiş. Ama yine de bizi öldürmediler deyip şükrediyorlar.
Yola revan olduktan sonra yoldaki bir karakola giderek başlarından gelip geçeni anlatıyorlar karakoldaki karakol kumandanına anlattıklarında. Kumandan soyuldukları yeri öğrenince hemen karakoldan müfreze ile sıkı bir takipten sonra her iki Şakiyi de derdest edip karakola getirip Ethem amca ve şoförle yüzleştiriyorlar ve sizi bunlar mı soydu dediklerinde Ethem amca ve şoför evet bunlardı diyorlar kumandanım.
Kumandan Şakilere dönerek bunları nasıl soydunuz diye sorunca. Yol eşkıyaları; kumandanım ikimizin elinde de silaha benze odunlar vardı ve havada çok karanlık olduğu için onlarda elimizdeki odunları silah zannedip durdular ve bizde onları böylece soyduk.
Orada çaldıklarını da geri aldıktan sonra Van’a döndüklerinde olup bitenleri anlattıklarında dinleyenler haliyle gülüyorlar bu olup bitenlere.
Ve bu olay 1962 yılında radyolarda haber gazetelerde haber olarak ilginçliği itibariyle günün manşet haberi olup çıkıyor.
Şakileri yakalayanın Müfreze kumandanı olan Yarbay Cihat Baykal ve yakalananlarında Avzut Köyünden Zübeyir ve Adil Demirel soyulanların da Ethem Kayaçelebi ve Fahri Akkul olduğunu da o günkü haberlerden öğrenmiş oluyor herkes.
İşte önce Van-Muş Nakliyat ambarından bahsettik sonrada trajik komik yaşanmış bir hadisatla yazımızı noktalıyım inşallah ve nakliyat işin de yıllarca uğraşıp çile çeken o çilekeş ve fedakar insanları da rahmetle analım.
KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTİ BAK HELE /23/
ETHEM KAYAÇELEBİ AMCAMIN AZİZ HATIRASINA İTHAFTIR
Doğunun incisi denen şu Van’da
Kimler geldi kimler geçti bak hele
Dağılmışız her birimiz bir yana
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Hani Volvo Ehmet ve Fargo Memet
Jipiyle gezerdi Tumansız Ehmet
Seyirciyi coştururdu Amigo Nimet
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Golot Osman öldü ve namı kaldı
Nağırcı Elonun hala dillerde adı
Dımsonun yazık olmadı muradı
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Selahattin Gardaş hala dillerde
Mehmet Bülbül kalmış yaban ellerde
Ruhi Su yaşıyor gönüllerde
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Gero, Arif, Aloş çekip gittiler
Süpi abeyede niye zırtçi dediler
Van düş içine yan deyip kaçtılar
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Kimi İstanbul’da, Kimi Ankara’da
Bazıları da gitmek için sırada
Bir garip yolcu gibi kaldık burada
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Seyfi Amca dükkanını bıraktı,
Mustafa Özcan ahrete sefere çıktı
Kaya kayaçelebi de bizi bıraktı
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Yaşlı zatlar hepsi seyrü seferde
Dertli Kazım da Yaşıyor Kevenlide
Cevdet Aytok da mukimdir İzmir’de
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Mehmet Kürşat yaşıyor Bursa’da
Hüseyin Ekinci de Antalya’da
Vedat Kasapoğluda kebap yer Adana’da
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Servet Mehterbaşıoğlu’nu çok arıyoruz
Saffet Demiroğlunu rahmetle anıyoruz
Ferit Meleni de hiç mi hiç unutmuyoruz
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Kınyas Kartal pek muhterem bir zattı
Tayyar Dabbağoğlu çok hizmet yaptı
Çolo da geride hoş bir sada bıraktı
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Cihan Apaydın bu şehrin ablasıydı
Şadiye teyzede pişiklerin anasıydı
Saniye hanımında namı kervan saraydı
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Hani Bilal Türkmen, Enver Perihan
Timurlenk Bozkurtu varmıdır soran
Komşu Lütfi babayı varmadır anan
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Gehveci Salmanın çayı hala damakta
Helil öldü tad kalmadı kebapta
Sofi varken lezzet vardı cacığta
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Çay içen Fatoyu sorsan kim tanır
Aktar Kirli Hemdoyu sorsan kim tanır
Dondurmacı Sıdığı sorsan kim tanır
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Şığ Reşit Efendi gibi zata hasretiz
Molla Eliyi de hep hayırla yad ederiz
Hamit Hocanın hep kabrine gideriz
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Başka şehirlerde yaşar çok hemşerimiz
Gidenlere kalkıp da ne diyebiliriz
Kimi öldü kimi göçtü derken böyle biz
Kimler geldi kimler geçti bak hele