
Heybeler dün bellerdeydi bu gün dillerde
Ümit Kayaçelebi
Heybeler bellerde bellerde bellerde
Kengere gidende gidende gidende
Çatlanğuş evelik biçende biçende
Yeminlik toplamış kengirde kengirde
Güzel olan şeyleri yazmak, güzel işlere imza atanları da onurlandırmak gerekir bu da sanatçılığın şanındandır. Güzel insanlar güzel şeyler yaptığında onu yalnız bırakmayacaksınız ve yürüdüğü yolda yalnız olmadığını bildiği zaman heyecanı ve şevki daha da artacaktır.
Hayat elbette ki bizimle başlamadı ve bizimle de bitmeyecek. Ben ustayım ben üstadım deyip sadece ben varım demek gerçek ustaya ve üstada yakışmaz. Arkadan gelenleri de görmek onları da heveslendirmek onları da şevklendirmek gerekir. Gerçek sanatçılar şunu iyi bilirler ki arkadan gelenlere el uzattığın zaman dünyaya veda etsen de arkadan gelenler seni yaşatacaktır.
Hayatta iken İnanın Siz o zaman daha da büyürsünüz ve daha bir takdire şayan kişi olarak sanat hayatınızı devam ettirirsiniz.
Van’da her mecrada herkes siyaset yazar siyaset konuşur. Medya maalesef siyasetle haşır neşir olur. Gerek mahalli basında olsun ve gerekse birçok ulusal basında kültür yazarlığı sanki abesle iştigal eden kişiler olarak telakki edilir. Oysaki kültür de hayatımızın bir parçasıdır desekte gerçek hayatta kültür ne yazılır ne de konuşulur.
Şehrimiz de çıkan yerel gazetelere Allah aşkına bir göz attın kaç tane kültür sanat yazarı varıdır? Kültür ve sanatla haşır neşir olan kaç yazarımız vardır? Söyleyeyim yoktur!
Bir kardeşim bu gün çocukluğunda okuduğu bir eserle 41 yıl sonra tekrar gündem de acaba van basınından da ne kadar yazılıp konuşulacak? Belki bir haber olur ikincisi olmaz.
Arada bir saman alev gibi bazıları parlarlar ne dünya ne Türkiye ne de Van kültürü ile alakadar kültür sanat yazarımız yoktur. Yoksa var da ben mi bilmiyorum?
İşte bakın sadede gelecek olursak Arzu Zorer kardeşimiz çocukluğunda daha mini minnacık iken 1984 yılında koro da katıldığı ve okuduğu türkü bu gün hem Türkiye ve hem de Van gündeminde.
Van için Vanlı için gurur verici bir şey. Şimdi burada Mehmet Kürşat kardeşimizin de hakkını yemeyelim onunda bunda haklı olarak gurur duyarak yıllar evvel bestelediği bir türkünün böyle yıllar sonra seslendirilmesinden en az bizim kadar mutluluk duymuştur.
Ben Arzu Zorer’i yıllar evvel tanımadım tanışmamız 90 yıllara rastlar. BU yıllarda ben Van’daki Televizyonlar da Faslı-ı muhabbet programını yapmaktayım Daha 40 lı yaşlardayım heyecanlıyım daha zindeyim bir yanda gazeteler dergiler bir yan da televizyon programları yapmaktayım.
Daha uydunun Van’a gelmediği yıllar halkımız Van’da mahalli televizyonlara çok ilgili ve çok alakadar. Gerçekten o yıllarda halk özellikle Merkür TV de iç içeydi. Dolu dolu programlar vardı ve programcılar vardı. İnsanlar akşam oldu mu keyifle oturup evlerinde kendi insanlarını görüyorlardı.
İşte benim gibi sevgili Salih Denizde yine bir televizyon kanalında (Merkür TV) program yapmakta. Uydu olmasa da o yıllar televizyonculuğun kim ne derse desin Van’daki altın yıllarıydı. Şimdi uydu yayını olsa da o zamanki keyif yok insanlarda. İnsanlar şimdi görmek istediklerini değil görmek istemediklerini onlara hitap etmeyen onlarının gönlüne hitap etmeyen program ve programcıları izlemiyorlar.
Oysa o zaman insanlar adeta gece televizyonlara kitleniyorlardı. Herkesin programı kendine hastı.
İşte Salih Deniz de bir karlı kış günü televizyonda program yaparken reklam arasında beni arayarak Ümit abi İki nisan İlköğretim okulunda öğretmenlik yapan Arzu Zorer bizim Fikret ve Hikmetin kardeşleridir Ümit abiye söyle bizim İki nisan İlkokulu için bir Okul marşı yazar mı?
Salih dedim ben şimdiye kadar çok şiir yazdım şiir yazmakla marş yazmak aynı şey değil. Bilemiyorum hiç düşünmedim. Salih çok ısrar etti ben de ailenin hepsini tanıdığım için onunda hatırını kıramadım. Salihciğim dedim bu gece bi deneyeyim inşallah olur. Ben de şimdiye kadar neye yönelsem geri kaçmadım inşallah yapacağım.
Gece kendi kendime durdum düşündüm ne yapmam lazım ne yazmam gerek derken birden kendimi hayal deryasının içinde buldum. inanın o gece öyle bir ilham geldi ki bir değil iki marş yazdım. Birincisini favori olarak ikincisini de yedek olarak yazdım.
Ertesi gün telefon açarak Salih marş değil marşlar hazırdır götür ver Arzu hanıma gerisi ona kalmış benden bu kadar. Ve azmettim İki nisan ilkokulu okul marşını yazmıştım o gün
Salih daha sonra beni tekrar aradı abi dedi Arzu hanım bir de Çanakkale orotaryosu istiyor deyince Salihciğim ben ancak bu marşı yazdım orotaryoyu beceremem. Üzüldüm ama bilmediğim bir konuydu ve olmadı.
Neyse hayatımda şiirden sonra bir de okul marşı yazmak beni mutlu etmişti.
Daha sonra haberini aldım ki Arzu hanım almış bestelemiş ve okul da okunuyormuş. Marş yazarı olarak bende de kendimle haklı olarak gururlandım.
Ben yazdım o besteledi ve o gün bu vesileyle tanışmış olduk.
Şimdi o iki nisan okulu yok yerinde başka bir okul var okul nerede marş gündem de mi bilemiyorum.
Hâsılı kelam Arzu hanımla ben birimiz yazarak birimiz besteyelerek bir marş ortaya çıkarmıştık.
Derken yıllar geçti bir de baktım ki heybeler Van gündeminde Türkiye gündeminde bu türkünün yıllar sonra birden bire hit olması her yerde dillendirilmesi inanın bir Vanlı olarak bir sanat kültür adamı olarak beni ziyadesiyle mutlu etti.
Ben sadece kendi yaptıklarımı değil başkalarının da yaptıklarını anlatmaktan yazmaktan her zaman bahtiyarlık duymuşumdur.
İşte Arzu Hanım şimdi gündemdedir çeşitli televizyonlara çıkacak bu 1984 yılındaki çocukken seslendirilen türkü olarak haliyle Van’ın adının duyulmasına vesile olacaktır.
Herkes yapacağını yapmalı ve kendi şahsında Van’ın adının duyulması için bir şeyler yapmalıdır.
Arzu Uzan Zorer kardeşimin de yıllar sonra böyle güzel bir çıkış yapması heybeleri gündeme taşıması ve gündem de olması her yerle çalınması konuşulması bizim için iftihar vesilesidir.
İşte Yazan Mehmet Kürşat okuyan Arzu Zorer Uzan
Heybeler Bellerde sözleri
Heybeler bellerde bellerde bellerde
Kengere gidende gidende gidende
Çatlanğuş evelik biçende biçende
Yeminlik toplamış kengirde kengirde
****
Balık tendirde tendirde tendirde
Lâle gibi gızarmış gızarmış gızarmış
Bulgur pilav lengerde lengerde lengerde
Ne hoş olur yiyende yiyende yiyende
***
Eşkili pişmiş çömlekte çömlekte çömlekte
Yapılmış uşkun ile uşkun uşkun ile
Lavaş ekmek ile lavaş lavaş ile
Ne hoş olur yiyende yiyende yiyende
Ne kadar güzel yıllar evvel omuzlardaki heybeler bu gün senin sayende dillerde Arzu Hanım.
Tebrik ve takdirlerimi sunuyorum.