Hüsnü Baydaş ve bir imtihan hikâyesi
Ümit Kayaçelebi
Gençlik zamanlarımızda çalışmayana askerlik yapmayana asla kimse kız vermezdi. Askerlik yapmamışsan işinde yoksa başka kapıya derlerdi. İşte o yüzdendir ki askerlik yapmak sadece işin bir parçasıydı. Diğer yarısı ise hemen iş bulmak ve çalışmaya başlamak idi.
Bende askerlik yaptıktan sonra hemen iş aramaya başladım nerede bir imtihan varsa hemen oraya müracaat ve sona imtihana girip neticeyi beklemek.
İşte bu mealde sağlık müdürlüğü, Muhasebe müdürlüğü imtihanlara girdim ama netice alamadım.
Ama vazgeçmiyordum zaten iş takibi de kolaydı hemen duyuluyordu. Yalnız da değildim arkamda hatırlı gönüllü dostlar kıymetli büyükler vardı. İşte onlardan biri de ta çocukluk yıllarından beri tanıdığım bir amca dayı kadar değer verdiğim rahmetli Hüsnü Baydaştı. Ben amca dayı görmedim hep benden evvel ahrete göçmüşlerdi. O yüzden Hüsnü amcanın hem bende hem de ailede yeri başkaydı.
Her sıkıntımıza koşan uğraşan hayır sever ali cenap bir insandı. Ailece gidiş gelişimiz vardı Edremit’te hep gittiğimizde onlarda kalırdık Van’da da Erek Mahallesinde en çok kapısını çaldığımız bir aile büyüğü idi. Ve benim düğünümde de toy büyüğü rahmetli idi.
Bir gün bize gelerek; burada Van Fidanlık Şefliğinde bir Fidanlık memuru münhalatı var bir de müstahdem alınacak. İki kadro var iki eleman alınacak velâkin imtihan Bitlis’te Orman İşletme Şefliğinde yapılacak. Senin mutlaka oraya gitmen lazım dedi.
Kendi kendime düşündüğümde bana biraz zor geldi git oraya imtihana gir kazana bilme şansım nedir! Bu ve bunun gibi sorular zihnimi işgal etti..
O esnada Hüsnü amca bana orada Sadettin Bey diye bir dostum var orada üst düzeyde yetkilidir. O sana yardımcı olur.
İmtihan gününden bir gün evvel Van’daki Fidanlık Şefliğine gittim. Rahmetli Galip Düzova orada şefti. O da git dedi inşallah kazanırsın gelirsin dedi ve ben imtihandan bir gün evvel Hüsnü amcanın Sadettin beye verilmek üzere yazdığı bir notu da yanıma alıp ver elini Bitlis. Petrol turizm ile vasıl olduk Bitlis’e. Vasıl olduk diyorum çünkü müstahdem kadrosu içinde Kuşçu Seyat ile gittik. Onu da tanırdım ve iki arkadaş Bitlis’e varınca sora sora Orman İşletmesine vardık. Çok da olmasa bir kalabalık vardı kimi memuriyete kimi de müstahdemlik için gelmişlerdi.
Ben oradakilere Sadettin beyi sordum odasını gösterdiler selam verip içeriye girdim ve Van’dan geldiğimi Hüsnü Baydaş’ında size selamı var diyerek notu da kendisine verdim. Aldı okudu ve bana dönüp evladım Van’dan gelmişsin ama burada hiç kimseye Van’dan geldiğini ve Vanlı olduğunu da sakın söyleme. Bak sonra zor durumda kalırsınız arkadaşına da söyle.
Ve ben Seyyat’la ayrıldık gittik o akşam vurduk büryanın gözüne uykuda tutmadı Seyyat’a dedim gel gardaş gidelim sinemaya. Ne filmi aklımda değil filimden sonra otelde vurduk kafayı yattık.
Sabah bir heyecanla kalktık işletmenin yolunu tuttuk. İşletmenin önü kalabalıktı. İmtihana girenlerle beraber onlarla da gelenler vardı. Kim bize ne sorduysa Vanlı olduğumuzu söylemedik. Ve Yaklaşık 20 ye yakın imtihana katılan vardı her iki iş için. Herkesin neye müracaat ettiği biliniyordu zaten. Sorular ayrı ayrı da değildi iki iş içinde imtihana gidenler aynı soruları cevaplayacaktı.
Aranılan tek şart sadece ilkokul mezunu olmanız deniliyordu. Sorularda hep ilkokul seviyesindeydi.
İmtihan yeri nere diye sorsanız! Orman işletmesinin yatakhanesi! Hepimiz sırt sırta verip yataklara kurulduk ve yazıp çıktık. Benim için çok kolaydı ve kendimden çok emindim.
Çıktık herkes birbirine soruyordu nasıldı diye sorsalar da değmelerden geçtik gitti.
Dediler öğleden sonrada mülakat var. Neyse öğleden sonra mülakata girmeden evvel Sadettin Bey beni gördü gel odama dedi. Kimseye çaktırmadan odasına girdim. Otur dedi oturdum. Oğlum dedi bütün kâğıtları okuduk sen maşallah hepsini yazmışsın 100 puanla fidanlık memuru kadrosunu kazanmışsın. Senin için mülakat önemli değil. Mülakattan sonra sen ve arkadaşın hiç kimseye görünmeden hemen sabahı beklemeden akşamdan çekin gidin iki imtihanı da Vanlılar kazanmış olduğunu öğrenince işiniz zor olur başınızı belaya sokmadan gidin. Bunu buradaki hemşeriler kabullenmezler nahoş şeyler olabilir. Onun için bir an evvel Van’a gitmeniz de fayda var.
Mülakata girdim güncel kültürel sorular sordular hepsini cevapladım. Neticede ben de kitap kurdu biriydim ve hiç zorlanmadım. Hatta oradaki kurul bana sen nasıl ilk mektep mezunusun böyle her şeyi rahat yazdın ve cevaplıyorsun dediklerinde. Efendim siz bizden ilkokul diploması yeter dediniz bizse liseli olarak girdik sorular ilkokul seviyesinde olunca ben de haliyle rahat cevapladım dedim.
Mülakat bitti Sadettin beye uğradım elini öptüm ve oradan hüsnü amcaya selamımı ilet mesajını alarak oradan ayrılırken Seyyat’a fısıldadım; Bak dedim sen de ben de imtihanı kazandık bize Kazandığımızı Van da adresimize bildirecekler.
Sadettin beyin dediklerini ona da söyledim ve tabana kuvvet ilk otobüsle gece geldik Van’a.
Sabah olunca ilk iş Van da Hüsnü amcaya giderek Sadettin beyin selamını ilettim ve kazandığımı söyleyince o da mutlu oldu.
Birkaç gün sonra bana resmi yazı geldi ve gittim Galip Düzovanın şefi olduğu Van Orman Şefliğinde işe başladım Seyyat ta benimle beraber başladı tabi.
Çok sevinmiştim ve bu sevincim 4 ay maaş aldıktan sonra hevesim kursağımda kaldı.
Şefliğe gelen resmi yazıda Elazığ Orman Başmühendisliği Van Orman Fidanlık Memuru kadrosunun tenkis edildiğini yani kadronun geri alındığını bildirince bizim buradaki maceramız sona erdi. İtiraz falan kâr etmedi. Seyyat devam etti ama Bitlisliler bu işi hazmedemedikleri için kadro alındı ve yorgan gitti kavga bitti meselesi gibi oldu bizim memuriyetimiz.
Hüsnü amcada üzüldü Galip Bey de ama yapacak bir şeyde yoktu.
İşte bizim hikâyemizde maalesef tatlı değil acı bir sonla nihayetlendi. Fakat ben bu güne kadar bu hikayenin kahramanlarını hiç unutmadım Hüsnü Baydaş, Galip Düzova ve Sadettin beyi bu günde bu vesileyle rahmetle ve hürmetle yad ediyorum. Ruhları şad mekânları cennet olsun inşallah.
KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTİ (27)
HÜSNÜ BAYDAŞIN AZİZ ANISINA İTHAF EDİYORUM
Salla ğelil Efendi unutuldu gitti
Herkül Mustafa nice pehlivanı yendi
Fuat Bekiroğlu da milli formayı giydi
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Emin Toker Van basınında tanınan kişi
Kayhan beyin sönmez siyaset ateşi
Ümit Şen arasın da zor bulunur eşi
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
İskender, Kamber ve Ömür Karael
Mehmet, Burhan ve Bahattin Özel
Vehbi Güray’ı da erken götürdü ecel
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Veysel Ekinciyi rahmet ile analım
Gözlükçü Emin Koçu da unutmayalım
Faruk Gülsoy’a da bir selam salalım
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Yusuf Konağa her gelen uğrar
Şemsettin Özdemir bitkiden ilaçlar yapar
Fırfır baba hala durmadan fıkra anlatır
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Necmi Gökdere Van Gençlik de oynardı
Tırtıra Baki Erek Sporda oynardı
Nizam, Nazmi, Cezmi İki nisanda oynardı
Kimler geldi kimler geçti bak hele
.**
Selahattin Sofuoğluyla SSK da çalıştık
Celaliyle saz da değil söz de atıştık
Yıllar yılı âşıklar kahvesinde uğraştık
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Çok değerli halamız Aynur Kantarcıoğlu
Atatürk İlkokulu arkadaşım İsmail Kaplanoğlu
İki nisan İlkokulu Müdürü Muzaffer Hacıdervişoğlu
Kimler geldi kimler geçti bak hele
Hemşerilerimiz Burhan ve Cemal Öğrenci
Denizli’ye nakli mekân etti Ali Laleci
Ahrete göç etti yakında son leblebici
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Saygıdeğer bir bacımızdır Mine Yörükoğlu
Hep rahmetle anılır Mustafa Dervişoğlu
Hem şair hem yazardı Mustafa Müftüoğlu
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Bir eski banka sokaklı sadettin Özgüner
Yorgansız Salo lakaplı Selahattin Özgüner
Mehlenin Bekri Mustafa’sıydı Fikri Özgüner
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Zeynel Deligözü de rahmet ile andık biz
Abdurrahman Ceberudu da unutmadık biz
Cevdet Büyükbayı da hatırladık biz
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Süleyman Kuba Van için bir değer
Kemal Gündüzden de yoktur bir haber
Aydın Kılıçlı da hep bizi metheder
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Rahmetli Baki Hayta başı ve Cahit Haytabaşı
Ne çok meşhurdur aşçı Ömer’in çorbayla, aşı
Gelin rahmet ile analım Selahattin Gardaşı
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
İsmail ve Mustafa Yavuz da buralı
Kadri Türkmenoğlu da Van’a sevdalı
Balcı Behçetten gidip alın siz balı
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Faruk ve Abidin Kasapoğlu
Orhan Keremoğlu ve İzzettin Kösereisoğlu
Mehmet Menzilci oğlu ve Mehmet Kantarcıoğlu
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Van’ın İlköğretim Müdürüydü Ferit Taş
Rahmetli büyüklerimiz Hüsnü ve Saliha Baydaş
Belediye Başkanı ve Vekil Fetullah Erbaş
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Neşet, Cevdet ve Yılmaz Yeğinaltay
Fatma Meram ne çok içerdi çay
Van kalesinde metfundur Cemal Talay
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Özdemir Kalender çok kalender insandı
Ahmet Kuralkan Van sesinde yazardı
Davulcu Tosun davul değil zurna çalardı
Kimler geldi kimler geçti bak hele
**
Cennetten bir köşe derler bu diyara
Yolun düşer ise Bak Hele Bak’a uğra
Bu şiirde Rahmetli Hüsnü Baydaş’a
Kimler geldi kimler geçti bak helle