Ümit Kayaçelebi

Keledoş veya Kel Edoş

Ümit Kayaçelebi

25 Mayıs 2023 tarihinde Van kalesinde hanımlar arasında 37 yarışmacının katıldığı bir Keledoş yarışması yapıldı.

Takriben 20 yıla yakındır Van’da yapılan yemek yarışmalarında hep yemek jürisi olarak katkıda bulundum.

Geçmiş yıllarda Van’ın çok değerli büyüklerinden Fevzi Levendoğlu, Sevim Kaptanar, Ayhan Önem, Şefik Tüfenkçi, Münevver Ünsal, Oktay Türkoğlu, ve şu anda hatırlayamadığım bir çok değerli hanımefendi ve beyefendilerle jüri üyesi olarak bir arada olduk.

Bu yılda kalede yapılan yemek yarışması jürisinde eski yıllardan beri birlikte olduğumuz sayın Münevver Ünsal hanım efendi var.

Diğer arkadaşlar hepsi muhtelif otellerimizde aşçı olarak hizmet veren genç arkadaşlar.

Bu gün hava biraz kapalı ve yağmur bekleniyor derken biz daha birkaç yemeği değerlendirmeden hava bozdu yağan yağmurla beraber kapalı alanda jüri olarak değerlendirmelerimize devam ettik.

Yarışmaya tam tamamına 37 yarışmacı katılmış ve bunların 36 sı hanımefendi 1 kişi de beyefendi bu yarışmaya iştirak etmiş.

Her sene olduğu gibi yine yemekler numara üzerinden gelmekte kimin olduğunu bilmediğimiz için yarışmada adaletli bir yarışma oluyor haliyle.

Her yıl bir sulu yemek bir çorba ve bir de tatlı üzerinden yarışma yapılırken bu yıl sadece tek yemek “keledoş” olarak yarışma yapıldı . Bu da bir ilk oldu.

Burada calibi dikkattir ki 37 yarışmacının olması hiç de kolay değil. Katılanlar için önemli sayılması ada jüri için öyle kolay değil.

37 yemeği tek tek takip edip inceleyip tadıp adaletli olarak değerlendirmek çok kolay değil ve olmadı da.

Bundan sonraki yarışmalarda bu sayının biraz asgari sayıda olması jüri açısından daha etkin ve verimli olacaktır diyorum.

Damak zevkimiz bazen o kadar azaldi ki ne karar vereceğimizi şaşırdık diyebilirim. Ayrıca yemeklerin küçücük bir kapta sunulması da yemeğin görselliğinin incelenmesi ve değerlendirilmesi yönünden görüntü ve estetik olarak hiç de hoş olmadı. Geniş tabaklarda sunuma arz edilmesi belki de daha çok puan verilmesine bir etken olabilirdi.

Keledoş yarışmasında hanım efendilerin yaptıkları ve ortaya getirdikleri keledoşların bana ve arkadaşlarıma göre de ortak nokta olarak şunu gördük ki gereken ihtimam gösterilmemiş.

Çok özene bezene emek sarf edilerek sunulan keledoş yemeği bana göre bir elin parmaklarını maalesef geçmedi.

Maalesef o nenelerimizin annelerimizin yaptıkları keledoştan ortada eser yoktu.

Genç kuşak ben yaptım oldu zihniyetiyle belki de yarışmaya katılıp bir şansımı deneyeyim düşüncesiyle her halde katılmış bir çok hamımefemdi.

37 keledoş yemeği içerisinde kayda değer çok keledoş maalesef göremedim ve göremedik bu çok üzücü bir durum. Keşke daha çok özenle yapılsaydı daha güzel olurdu. Biz jüri olarak çok zorlanmadık çünkü bir çok yemekte maalesef her yönüyle kaliteden eser yoktu.

Bir yarışma da böyle geldi geçti. Allah ömür verirse yine sağ kalır hayatta olursak bir başka yemek yarışmasında inşallah birlikte oluruz.

Burada keledoş yemeğimizle alakalı önemli bir notu da yazmadan geçemeyeceğim.

Keledoş sadece Van'da yapılan bir yemek değil. Komşu iller Hakkari, Bitlis, Muş, Ağrı da da yapılıyor. Onlar kendilerine göre yapıyorlar biz de kendimizi göre. Keledoşla alakalı şehirler arasında bu yüzden çok gerginliklerde yaşanmadı değil.

Ancak ne var ki biz elimizi çabuk tutarak Keledoş yemeğinin tescilini Van Ticaret  ve Sanayi Odası vasıtası ile 8.11.2017 tarihinde bu tarihi Van yemeğini sahiplenmek ve uhdemize almak bizim için kaçınılmazdı ve öyle de oldu. Tescili yaptırınca artık keledoş yemeği Van'a mal olmuştur.

Çevre illerin itirazları artık geçersiz. Netice itibariyle Dünyada Türkiye’de biliyor ki Keledoş Van yemeğidir.

Bir örnek vereyim; “Yayla suyu yan akar” türkümüzü senelerce dinleyip TRT de tescil ettirmedik ve kendimize mal edemedik.

Ne oldu? Mehmet Özbek aldı yayla suyunu ayağında kundura yaptı ve TRT de tescil olunca türkü Urfanın namda İbrahim Tatlıses’in oldu gitti.

İşte bizde bu sefer Keledoş yemeğinde elimizi çabuk tuttuk ve Van'a kazandırdık. Emeği geçenler sağ olsun.

Binlerce yıl boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, kadim bir şehrin muhteşem bir lezzetinden yani “Keledoş” tan bahsedeceğiz. Bilindiği üzere yemek konusunda önde olan toplumlar yaşadığı bölgenin bitki ve hayvan çeşitliliğinden azami derecede yararlanmakta ve ortaya muhteşem lezzetler çıkmaktadır. Keledoş’ta bu çeşitlilikten ortaya çıkmış lezzetlerden biri

Van’da un teknesinden tutun teneke, teneke cevizler bulgur, pirinç kuru fasulye, meyve vs.nin bulunduğu yerlere kiler derdik.

Burada ne var ne yok olduğunu elbette ki en iyi bilenlerde o evin hanımları idi. Keledoşla alakalı Van’da halkın dilinde söylenilen bir hikayesi de var. Dilerseniz ben de onu kendi dilimle ifade etmeye çalışayım;

İşte o yıllarda anlatılır ki Edoş adlı biri var amma velakin biraz eline sıkı ve sinirli bir adam. Efendinin ismi Adnan ama o yıllarda hep kısadan keseden gidilir Ahmet Ehmo, Mehmet Memo, Ayşe Eşo gibi anılırdı. Adnan efendi de bundan nasibini Edoş olarak almış.

O gün de hanımı Edoş Efendiye yemek yapmak ister lakin ortada doğru düzgün bir malzeme yok. Kiler de doğru düzgün yemek yapmak için lazım olan malzeme yok.Eli ayağı birbirine karışır. Ne yapayım derken elinin altındaki çeşitli otlardan nohut, gurut, kavurmayı birbirine katar ve birinin tadı var birinin rengi var derken bulduğu attığı malzemeden ortaya koyduğunu tencerede pişirdikten sonra getirir Edoşun önüne bırakır.

Edoş efendi o güne kadar karşısında hiç böyle çeşit bir yemeği görmediğinden ki karısına sorar

-karı bu ne yemeğidir deyince

biçare karı korka ürke;

-Herif evde çoğ şey eksikti men de ele ne buldumsa karıştırdım bu yemeği yaptım.

Edoş sorar?

-nedir bu yemeğin ismi?

Hanımda ezile büzle;

-Herif yemeğin adı Kel Edoştur der.

Denilir ki o tarihten sonra işte o günden bu güne gelip çıkan yemek keledoştur.

Ne kadar doğru ne kadar değil onu bilemem ama halk arasında böyle bir hikaye hala anlatılır durur.

Vesselam keledoşla ilgili hem bi öykümüz var bir de türkümüz var. Zaten tescilin ide yaptırmışız o zaman hep beraber buyrun sofraya hazırlayın kaşıkları kemali afiyetle yeyin keledoşu ve anın kel Edoşu.

Yazarın Diğer Yazıları