Van Gölü Canavarı
Ümit Kayaçelebi
Derinlerinde gölün
bir gizemli canavar
Sizden aldığı
solukla yaşar
Bu dizeler, Bülent Ecevit'in 'Van Gölü Canavarı' adlı şiirine ait. Bir dönem Türkiye'nin gündemini uzun süre meşgul eden 'Van Gölü Canavarı' hikâyesi ya da efsanesi artık pek hatırlanmasa da, Vanlılar için unutulmaz bir konu.
3.775 km2 yüzölçümü ile Türkiye'nin en büyük gölü olan Van Gölü, içinde yaşadığına inanılan canavarla özdeşleşmiş durumda. Sodalı suya sahip olan ve ortalama derinliği 171 metre olan gölde, cismi farklı şekillerde tarif edilen bir varlığın uzun yıllardır yaşadığı iddia ediliyor.
Geçmişi, Evliya Çelebi’nin 17. Yüzyılda kaleme aldığı seyahatnamesine uzanan, 1800’lü yılların sonunda gazete manşetleriyle devam eden ve son olarak 1990’lı yıllarda birden fazla kez görüldüğü ve görüntülediği iddia edilen söz konusu canlının varlığı ispatlanmış değil. Yapılan araştırmalar sonucunda gölde olağan dışı herhangi bir varlığın olduğuna ilişkin hiçbir iz bulunamadı.
EVLİYA ÇELEBİ: SESİNİ DUYDUM, GÖRMEK KISMET OLMADI
Evliya Çelebi’nin 17. Yüzyılda kaleme aldığı Seyahatnamesi’nde “Canavarın sesini ben de duydum ama kendisini görmek kısmet olmadı” dediği ve Van Gevaş’a bağlı İnköy sınırları içindeki “canavar” mağarasından bahsettiği biliniyor.
Yine 29 Nisan 1889’da Saadet gazetesinin 1323. sayısında yayımlanan haberde de, canavarın Van Gölü’nde abdest almak isteyen bir kişiyi kapıp göle sürüklediği öne sürülüyordu.
1990'LI YILLARDA CANAVAR HORTLADI
Bu söylentilerin 1990’lı yıllarda ‘Canavarı gördüm’ veya ‘ Van Gölü’nde canavar görüntülendi’ şeklindeki haberlerin dolaşıma sokulmasıyla 'canavar' yeniden hortladı. Video kameraların yaygınlaşmaya başlaması ile konu tüm Türkiye'yi sardı. Özel televizyonlar için 'canavara' ait herhangi bir görüntü, büyük bir reyting sebebiydi. O yıllarda medyanın odağında artık 'canavar' vardı. Hatta 'canavar', şairliğiyle de bilinen eski Başbakan Bülent Ecevit'in bir şiirine konu oldu. "Göremez beni gece gündüz/gölde kamaşan gözler-Bir göl saklıdır sizin de içinizde/gölde yaşamdan yansımalar" diyecekti Ecevit.Ülke içinde de kitaplar yazıldı, hatta türküler yakıldı. Canavar, o yıllarda Vanspor’un simgesi oldu.
BAYINDIRLIK BAKANI ERGEZEN 'GÖRDÜM' DEMİŞ
Gazeteci İbrahim İlhan, ünlü İskoç Loch Ness Canavarı ile benzeştirilen Van Gölü Canavarı efsanesini, ilk çekimi yaptığı sıradaki deneyimleri ve sonrasında yaşananları Artı Gerçek’e anlattı.
O sıralar kentte gazetecilik yapan İbrahim İlhan, dönemin Bayındırlık ve İskân Bakanı Zeki Ergezen’in Bitlis’in Tatvan ilçesinde canavarı gördüğünü söylemesinden sonra konuya merak sardığını dile getiriyor. İlhan, aylar boyunca canavarı görüntülemek için çabaladığını söylüyor:
'İKİ AYA YAKIN ORADA NÖBET TUTTUM'
"Bir gün sahilde bir balina gibi duran bir cisimden hortum gibi yükselen bir su dördüm. O zamanki gazetecilik merakı. Kumsalı takip ettim ama iz yok. Bir şantiyeye giderek oradaki bir arkadaşa sordum. Arkadaş, bilmediğini ama her uçak inişinde bir cismin gölden fırladığını ve 10-15 metrelik bir su kitlesinin oluştuğunu söyledi. 2 aya yakın orada nöbet tuttum. Birçok dostum bana kafayı yedi falan demişti o zaman."
'BALİNAYA BENZEYEN BİR ŞEY SULARA GÖMÜLDÜ GİTTİ'
İlhan, uzun süre emek verdiğini ifade ediyor ve çektiği o anları şu şekilde anlatıyor:
“Küçük bir düğün videosu vardı bende. Van'da bir iki kişide vardı. Lalapaşa Mahallesi’nde gölü gören bir evin damına gidip geliyordum. O ara damda çalışan ev sahibi 'canavar çıktı' dedi, ben de koştum. Koca bir şeyin çıktığını gördüm. Balinaya benzeyen bir şey sulara gömüldü gitti. Kamera açık ama heyecandan bayağı titremişti. İlk çekim anım o zamandı. O görüntülerden sonra canavar Türkiye’nin bir numaralı fenomeni oldu. Bu olayı kabullenmeyenler vardı. Kendi arkadaşlarım da öyle. Van Vali yardımcısı ‘Ben de gördüm’ dedikten sonra herkes inanmaya başladı. Ve Van’a büyük katkıları oldu. Bir süre sonra Türk basını da inanmaya başladı. Baya reytingler oldu. “
'BİR DEĞİL ÜÇ CANAVAR VAR'
Çektiği görüntülerden sonra dünyanın her köşesinden meraklıların kente gelmeye başladığını söyleyen İlhan, şöyle devam ediyor:
“Canavarın bir tane değil üç tane olduğuna inanıyorum. Bir defasında üçünü bir arada çekmiştim. Biri 7 metre ile 15 metre aralığındaydı, diğerleri küçüktü. Su samuru cinsi bir şey de olabilir. Solungaçlı olduğu kesin, çünkü çok surat yapıyordu."
'GÖLÜ, KEDİSİ, KALESİ VAR, CANAVARI NEDEN OLMASIN'
İlhan, 'canavarın' kente katkısı olduğunu söylüyor: “Van adına güzel oldu. Gönül isterdi ki yetkililer bu işe el tasalardı. Kent turizmle anılır hale gelirdi. Gevaş Belediyesi bir maket yapmıştı baya ilgi görmüştü. Çok çabaladım bir şeylerin yapılması için ama olmadı. Bir canavar parkı açılabilir mesela. Van’ın gölü, kedisi, kalesi var canavarı neden olmasın. Düzmece değil çünkü. Büyük bir değerdi ama istifade edilemedi maalesef.”
VANLILAR NE DİYOR?
Canavarın olup olmadığını sorduğumuz Van sokaklarından ise farklı yanıtlar aldık. Olduğuna inananlar kadar efsane olduğunu söyleyenler de oldu. Hatta kimileri, canavarın varlığını gölün derinliklerinde yapılan uranyum araması ile ilişkilendirdi. Bazıları ise turistleri kente çekmek için o dönem yapılan bir kurgu olduğunu dile getirdi.
Kaynak: Artı Gerçek