Ümran Öztürk

Ömür Dediğin, İkindi Gölgesinde Kısa Bir Dinlenmedir

Ümran Öztürk

Ömür, bir başlangıç ve bir bitiş arasında sürekli akan bir zamandır. İnsan, ne zamanın hızına yetişebilmiştir ne de ardında bıraktığı izlerin anlamını tam olarak çözebilmiştir. Belki de ömür, bir ikindi vakti, günün son ışıkları arasında kısa bir dinlenme molasından ibarettir.

İkindi, günün en yoğun dönemi ile sona eren kısmı arasındaki geçiş zamanıdır. Güneş yavaşça alçalır, ışık yumuşar ve dünya bir müddetliğine sakinleşir. İnsan çoğu zaman bu anı fark etmez, çünkü ikindi vakti, her şeyin ortasında olmaktır: Gündüzün devam ettiğini hissedersiniz, fakat aynı zamanda geceye doğru kaymaya başlayan bir dünya ile karşılaşırsınız.

İkindi, başlangıç ve bitişin birbirine yakınlaştığı ama henüz birbirine dönüşmediği bir andır. Ömür de buna benzer. Geçmişi düşünmek, bir ikindi gölgesinde kısa bir an duraklamak gibi bir şeydir.

İkindi gölgesi, bir mola, bir anlam arayışıdır. O gölgenin altında dinlenmek, sadece bedeni değil, ruhu da dinlendiren bir süreçtir. Bu dinlenme, geçmişi ve geleceği sorgulamak, olanla olmayan arasındaki çizgiyi anlamaya çalışmaktır.

İkindi, geçici bir huzurun simgesidir. Güneşin son ışıkları yavaşça batarken, bir an için duraklarız. O an, hem geçmişi hem de geleceği bir arada taşır. Ne geçmişin yüklerinden kaçabiliriz ne de geleceğin kaygılarından kurtulabiliriz. Ancak bu iki zaman arasında bir denge kurmak, hayatın özüdür.

İkindi gölgesinde dinlenmek, yalnızca bir nefes almak değildir. O an, zamanın içinde kaybolmadan bilinçli bir farkındalık yaratmaktır. İkindi, geçmişin acılarını anlamak, hataları kabul etmek ve geleceğin belirsizliğine huzurla yaklaşmaktır. Ömür de, tıpkı ikindi vakti gibi, bir süreliğine durmak, geçmişi ve geleceği hatırlamak ama onlardan kurtulmadan bir arada yaşamaktır. O gölgenin altına sığınmak, insanın kendisiyle yüzleşmeye başladığı bir süreçtir.

Belki de hayatın anlamı, her anın bir ikindi vakti gibi yaşanmasını sağlamaktır. Sadece koşturmak, elde etmek, ilerlemek değil yaşamın anlamı. Bazen durmak, bir adım geri gitmek ve o anın derinliklerine inmek gerekir. Ömür dediğin, günün son ışıklarıyla uzayan bir gölge gibidir. O gölgenin ne kadar uzadığına, hangi yönlere savrulduğuna ve o gölgede hangi izlerin kaldığına bakarak hayatı anlamak, her anı değerli kılmak belki de ömrün asıl anlamıdır.

İkindi gölgesi, geçmişin ve geleceğin bir arada bulunduğu ama her ikisinden de özgürleşebildiğimiz bir anı temsil eder. Ömür, belki de işte tam o anın farkında olmaktır. Zaman geçtikçe birikiriz, büyürüz, ama gerçek büyüme, yalnızca o gölgenin altında, bir nefes alırken ve varoluşun anlamını sorguladığımızda gerçekleşir.

Yazarın Diğer Yazıları