
Vaktinden önce gider mi insan
Ümran Öztürk
"Vaktinden önce gider mi insan?.
Gidiyorlar işte!.
Duvarda hırkaları,
cebinde fotoğrafları,
radyoda şarkıları..
Herşeyi dağıtıp gidiyorlar hemde..
‘Gidiyorum’ bile diyemeden!..”
Yusuf Hayaloğlu
6 Şubat 2023 sabahı, ülkemiz büyük bir felakete uyandı. Gök, yıkıntıların üzerine çökmeden önce, toprak derin bir sarsıntıyla can verdi. O anlarda insanlar, en yakınlarını kaybetmekle kalmadılar; kendi seslerini, kendi çığlıklarını enkaz altındaki sessizlikle birleştirerek dinlediler.
Bir anlık depremin, on binlerce insanın ölümü, yılların emeğini silip süpürmesi, insan ruhunun dayanabileceği en derin acıydı.
Gözler, asla bulamayacağı sevdiklerinin hayalini arayarak enkazın arasında dolaşırken, bedenler kefensiz, bazıları battaniyelere sarılmış bir şekilde toprağa verildi.
O battaniyeler, bir insanın hayatının sonlanmış izleri gibiydi.
Eşyalar, kitaplar, notlar, sadece bir anı değil, bir yaşamın da enkazıydı.
Hatay başta olmak üzere, bu felakette yitirilen sadece canlar değildi; geçmişin sessiz şahitleri, tarihin derin izleri de göçtü gitti.
Bir yıkımın en acı yönü, onbinlerce canın yitip gitmesi, bir halkın geçmişini, kültürünü kaybetmesi değil midir?
Bugün kaybettiklerimizi unutmadık; onları anarken, bu yıkımın içindeki hikayeleri hep hatırlayacağız. Depremde hayatını kaybedenlere tanrıdan rahmet kalanlara sabır ve metanet dilerim. Tüm ölmüşlerimizin ruhları şad olsun.