Ümran Öztürk

Yeryüzünün Yarası Derinleşiyor

Ümran Öztürk

Dünya, yorgun bir anne gibi üzerindeki yükten nefes alamıyor

. Okyanusların yükselen çığlığı, ormanların yanarak gökyüzüne yazdığı ağıtlar ve kurak toprakların çatlaklarında saklanan haykırışlar... Arktik buzullar her yıl gözle görülür şekilde eriyor, kutup ayıları yuvasız kalıyor. Amazon’un nefesi kesiliyor, bir zamanlar cıvıltılarla dolu olan dallar sessiz.

Kuraklık, bir ölüm haberi gibi sessizce yayılarak ekinleri öldürüyor. Seller şehirleri yutuyor, göç eden insan kalabalıkları ardında yalnızca harabeler bırakıyor. Ve biz, tüm bu kaosun ortasında, sanki bu gezegenin bize sonsuz kaynak sunduğuna inanarak yaşamaya devam ediyoruz.

Bütün bu yıkımın ortasında bir ışık yanıyor: Umut. Ancak bu umut, pasif bir bekleyiş değil. Gelecek için verilen bir mücadele. Ülkeler karbon salınımını azaltmayı taahhüt ederken, genç iklim aktivistleri sokaklara dökülüyor. Girişimciler, plastik yerine biyolojik materyallerle üretim yapıyor; bilim insanları yenilenebilir enerji için devrim niteliğinde keşifler yapıyor.

Düşünün: Bir ağaç bir ormanı başlatabilir. Bir kişi bir hareketin kıvılcımını çakabilir. Küçük adımlar bir araya geldiğinde bir gezegen kurtulabilir.

Biz harekete geçersek dünyanın geleceğini yeniden yazabiliriz!

Ama unutmayalım ki bu savaş sadece hükümetlerin, şirketlerin ya da bilim insanlarının savaşı değil. Bu, bizim savaşımız. Elektrik düğmesini kapatmayı seçen bir el, çöpünü ayrıştıran bir birey, bilinçli tüketim alışkanlıkları edinen bir toplum... Her birimizin yaptığı küçük seçimler, dünyanın geleceğini yeniden yazabilir.

Bir ayçiçeği düşünün. Güneşe dönük, güçlü ve dirençli. Biz de onun gibi, tüm karamsarlığa rağmen yüzümüzü umuda dönmek zorundayız. Gelecek nesillerin karanlıkta değil, ışıkta büyüyebileceği bir dünya yaratmak zorundayız. Çünkü bizim eylemsizliğimiz onların hayatını karartacak.

İklim krizinin yarattığı yıkımı durdurmak için zamanımız daralıyor. Ancak hâlâ elimizde bir fırsat var. Doğanın dili basittir: Ona saygı duy, koru ve onu tüketmeden yaşa. Eğer bugün harekete geçersek, yarın çocuklarımız yemyeşil bir dünyada, kuş sesleriyle uyanabilir.

Yazarın Diğer Yazıları