Elveda değil, merhaba
Yalçın Ünver
Bugün yılın son yazısını yazmakla birlikte, yeni yıla da yeni heyecanla ve bitmeyen anı ve yazılarımla merhaba demeyi umuyorum.
Yani bugün geçen yıla elveda derken, gelecek yılın ilk merhabasını vermek istiyorum.
Sanmayın bu Yalçın'ın son sözüdür.
Hele bakın yeni yılda
Van yine de onun iki sözü, iki gözüdür.
Uzaklar bize göre yakındır
Gözümüz yaşarsa da Van'ı yaşarız
Van’ı Eskişehir'den, Balıkesir'den, İzmir’den anarız.
Sizler Van’ı Van da bir kere yaşarken,
Bizler Van'ı Van dışında iki kere yaşarız.
Yani Van bambaşkadır.
Yazı bir başkadır,
Kışı bir başka.
Sönmeyen bir közü vardır
Ateşi bir başka, sözü bir başkadır.
Vanlı hüznün doğasında gülebilendir.
Vanlı uzağın yakınlaştığı bir yürektir.
Vanlı bir ılık dalgadır.
O Van ki denizinde ruhları okşayandır.
Vanlı feribot yüreklidir.
Sormaz nerelisin?
Ne der bilirmisimiz?
Gel der, gel otur yanı başıma,
Sen de gereklisin.
Vanlı semaverdir ateşinde sağlam.
Demi tavında çay gibidir.
Doyamazsın.
İçtikçe içesin gelir.
Vanlı sabahın sıcacık lavaşıdır.
Vanlı iki yüreğin on gram otlu peynirde buluştuğu tek yürekte bir dürümdür.
Vanlı topyekun sabahın ilk çayında, ateşiyle sabada yanan bir kömürdür.
Vanlı bazen köftesinde Kürt,
Bazen Nuran hanımın sayfasında Vanlılar gurubu olur,
Bazen de İncivan olur,
Bazen de kefalide inci olur.
Vanlı merttir kırılmaz,
Varsa bir sözün söyle yüzüne alınmaz,
Vanlı Toprakkale de bir taş kapı, sırdır yüreği aşınmaz,
Vanlı bir yürektir ki, sevdalısından başkasını taşımaz...