Bilinçli bir nesile ihtiyaç var
Yaşar Adıyaman
Hayat biraz da zorlu yolları bilerek önümüze çıkarıyor. Bunun nedeni hayata daha emin, daha güvenilir ve daha güçlü başlangıçlar yapabilmek içindir. Bugün ve yıllar önceye dayanan temeller hiç bilmediğimiz tahminleri bile olmayan başlangıçların son bulduğu yerler, sonlarında başlangıç olduğu yerler olabilir.
Bazen hayal bile edemezsiniz, yaşamak ve hayal etmek gördüğümüz kadarı ile orantılıdır. Dünyaya geldiğimiz gün ile yıllar sonra ortaya çıkan durum birbirine hiç benzemektedir.
Televizyonun bile olmadığı yıllarda yaşayan bir nesil olarak bugün anlık iletiler ile birbirimizden haberdar olabiliyoruz. Çok ilginç gelebilir. Elektriğin olmadığı bir dönemden elektrik olmazsa ölü gibi yaşayacak bir çağın başlangıcına geldik. Bundan sonrası uzay gemisi ve uzaya seyahat sistemi, yapay bir çok gıda ve dahası robotlar hayatımıza girdi veya girecek.
Bugün ev aletleri nerede ise yaşama en çok müdahil olan ve olmazsa olmazlarımız arasında yer almaktadır. Hatta son dönemlerde Amerika Birleşik Devletleri'nde yapay et üretimi başarı ile sonuçlandı. Piyasaya kısa sürede sürüleceği tahmin ediliyor.
Günlük yaşantımız artık popülizm üzerine şekillenmekte ve bir insanlar iyilik yapıyormuş gibi hareketlerle kendilerine düşen paydan pay çalmakta. Bunun doğruluğu veya yanlışlığı tartışma bir yere artık sosyal medya ile hayatımız bir karmaşa içinde olduğunu düşünebiliriz.
Konumuz insanların giderek yalnızlaşıtığı ve gelişen teknoloji karşısında bireysellik ve doyumsuzluk ortaya çıkmaktadır. Buna bağlı olarak hızlı gelişen teknoloji getirmiş olduğu etkiler gelecek nesillere büyük zarar vereceği aşikar bir şekilde ortadadır.
Teknoloji ve bireysellik ve buna bağlı nedenler çeşitli neticeler doğurmaktadır. Yani anlayacağınız giderek bağımlı hale geliyoruz.
Günümüz etkenler ve çevresel faktörlerin dayattığı çeşitli bağımlılıklar hayatımıza hızlıca girmektedir. Bilgiye ulaşmak zahmetsiz ve çok kolay şekilde ulaşıldığında bilgiyi değerli kılmaz tam aksine değersizlik duygusunu ortaya koymaktadır
Bilginin uygulandığı durum ve ortaya çıkacak sonuç bilinç olmalıdır. Bilginin bilince dönüşmediği sürece hayatımız yaşanamayacak bir hal alacaktı.
Dünya devletleri artık bilgiyi değil bilinci ön plana çıkaracak önleyici faaliyetler ile gençleri bağımlılık ve uyuşturucu ortamlarından uzak tutmayı hedeflemekteler. Bunun birçok örneği mevcut. Sanat, edebiyat kültürel ve sosyal faaliyetler, müzik ve spor odaklı aktiviteler ile gençlerimizin hayata yeniden kazandırılması gerekir.
Aile faktörünü çevrede bulunan kurumların desteği ile diri ve bilinçli hale getirmeliyiz. İmamlar, öğretmenler mahalle muhtarları, mahalle bekçileri, aile hekimleri, devriye polisleri, Aile Sosyal destekli devlet memurları ve dahası artırılabilir kişi ve kurumlar ile aileye bilinçli seminer ve sosyal faaliyetler desteği vermelidir.
Mesela emekli memur ordumuz neden bu sosyal faaliyetler çevresinde değerlendirmeye tabii tutulmuyor. Emekliler özellikle imam ve öğretmenler ne yapıyor hiç düşündünüz mü?
Çoğu emeklimiz kahve köşelerinde çeşitli oyunlarla onlarında birer bağımlı olduklarını söyleyebilirim. En azından benim gördüklerim böyle diyebilirim. Ama geçmişin izlerini geleceğe taşıyacak en büyük çınarlar onlardır.
Acil eylem planları ile bilinçli bir nesil yetiştirmek zorunluluğunda hepimizin mesuliyeti var.