Toplumsal bilinç ile yeni yaşam mantaliteleri
Yaşar Adıyaman
Toplumsal birliktelikler bugünlerde en çok ihtiyaç duyduğumuz duygu ve düşüncenin ürünü olarak karşımıza çıkmaktadır. Fikirler, ideolojiler siyasi hareketler, ekonomik döngüler, sanatsal etkinlikler, farklı düşüncenin ortaya koyduğu kutuplaşmayan mahiyetler, sportif faaliyetler, psikolojik mantaliteler, yenilikçi düşüncenin ürünü ve buna bağlı olarak her duygu ve düşünceyi savunan insanlar doğrular üzerine izana ölçü bir araya gelip bu söylemler ve fikirlerin ortak akıl ile çözebilecek olguları geliştirmelidir.
Toplumda zihin ve kalbin geliştirdiği fikir kalıpları duygunun ürünü olarak iyilik üzerine yoğunlaşan insanlar bunu başarabilir. Kitleleri harekete geçiren en önemli adım iyiliği düşünmek ve iyiliğe doğru vicdanı adımlar atarak düşünce ufkunun açılmasına öncülük etmekten geçer. Etken ve edilgen yapısal reformlar ancak insani duyguların iyilik eksenli düşüncelerin iyilik kalıplarından yoğrularak önem kazanabilir.
İnsan kendini tanımadıkça kötülüğe bulaşır. Kötülük yapmak kolay, yıkmak gibi, kötülük yapmanın zihniyeti kendisinden başlayarak topluma zarar verir. Bireysel uhuvetlerin çarpışması sonucu bencillik ile başlayan çatışmalar insanı felakete götürür. Günümüz toplumlarında bireysel düşüncenin ürünü olarak aşırı tüketim, sosyal gösteriş ve davranış bozuklukları ve ruhsal bunalımı da beraberinde getirmiştir. Buna ek olarak samimiyetsiz ortamın dayattığı konjonktürel telkin ve tekliflerin zikzaklarında insanın yüreğinden ve vicdanından gelen insanlığın ölmesine vesile olan neden, niçin sonuç ilişkisini doğurmaktadır.
Ekonomik döngülerin bozulması, köyden kente göç, gençlerin televizyon programlarında ve sosyal mecra özentisi, hayallere kısa yoldan ulaşma isteği gençler başta olmak üzere insanları felakete götüren yolu açmaktadır. Bundandır ki; fakir ve zengin arasında ekonomik farklılık açıldıkça bu sorun daha da büyümektedir.
Peki, ne yapmalıyız. Nasıl bir yol haritası belirlememiz gerekiyor? Küresel bir köy olarak önümüzde duran yeni dünya düzeni Multi milliyetçiliğin önümüze getirdiği en önemli olgu olduğunu söyleyebilirim.
Bu minvalde vefaya değer, birliktelikler, iyilik eksenli çalışmalar, komşuluk ve komşuluk hakkı, arkadaş çevresi Multi milliyetçiliğin içinde bulunan önemli değerlerdir. Multi milliyetçilik aynı mahallede veya yakın çevrede yaşayan çoklu ihtiyaç duyulan bağlarla birbirine bağlı kalan insan topluluğunu ifade edecek yeni bir akım olduğunu söyleyebilirim.
Günümüzde buna en iyi örnek geçici platformları gösterebiliriz . Farklı iş kolları farklı düşünce ve fikirler bir araya gelerek platformlar oluşturmaktadır.
Bu fikir akımı aynı mahallede yaşayan insanların birbirlerine en yakın olan kişilerdir. Birbirlerine çoklu kavramlar ile yakınlık duyan çevresel faktörün etkisi ile milletler insanlar ve düşünceleri farklı olan kişilerin bir araya gelmesinden teşekkül, yardımlaşma ve dayanışma içerisinde bulunan dayanışma toplulukları ile komşu olan topluluğu ifade eder. Mesela evimizde tuz olmadığı zaman en yakın komşumuzdan isteriz. Onun fikir düşünce ve ideolojisinin bizim için bir önemi yoktur. O komşu olarak bize en yakın kişidir. Onun için iyilik eksenli düşünmek bizim için bir vazifedir. Aynı şekilde bu bizim mahalle için de geçerlidir.
Son zamanlarda mahallelerde uyuşturucu kullanımı bu birlikteliğin az olduğu yerlerde daha çok görülmektedir. Eğer mahalleli bu bilinç ile hareket etse bu tür olumsuz ve toplumu bozan insan hayatını karartan mantaliteler gelişmezdi.
Kavramlar üzerinde tartışılabilir, İnsani olarak hareket etmek zorunluluğu esas alan insanlar vicdani olarak rahat olabilirler. Siz bunun adına çevresel birliktelik, mahalle kardeşliği, dostluk dayanışması veya Multi milliyetçilik deyin ama bu toplum için gereklidir.
Her mahallede bir kütüphane, bir ortak köy odası gibi kültür evi, taziye evi vs olsa toplum bilinci yüksek gençler yetişir.