Yunus Türkoğlu

Van'da eski kışlar

Yunus Türkoğlu

-O günleri yaşayanlara…-

 

Kış gelir, kar yağar sırlı mevsim başlardı,

Geçmiş zaman içinde Van’da eski kışlar.

Ne gökyüzü lacivert, ne yaprak yeşildi;

Ömürden bir fasıldı Van’da eski kışlar…

 

Geceler kar yağar, gündüz güneş görünür,

Erek Dağı beyazdan kefene bürünür,

İskele Caddesi’nde keyifle yürünür;

Yüreklerde sevdadır Van’da eski kışlar…

 

Kerpiç evler karlar altında içli beste,

Mutluluğu yaşardık aheste aheste.

Gönülde hatıran saklıdır deste deste;

Eşsiz bir güzellikti Van’da eski kışlar…

 

Gaz doldurulup yakılırdı eski lamba,

Üstünde çay, köşedeydi kuzine soba,

Toplanırdı başına eş-dost ve akraba;

Sohbet ile geçerdi Van’da eski kışlar…

 

Kış geceleri hedik, kavurga-çedene,

Kuru kayısı, ceviz şifaydı bedene,

İkram edilirdi eşe-dosta, gelene;

Bir ömüre bedeldi Van’da eski kışlar…

 

Ay ışığında dam süpürmek şiir gibi,

Tavana vuran soba ışığı düş gibi,

Bekçilerin düdük sesleri şarkı gibi;        

Yazılmamış romandır Van’da eski kışlar…

 

Ah! Eski Banka Sokağı karlar altında,

Rüzgârla yarışırdık tahta kızak sırtında,

Atlı kızaklar şimdi Kaf Dağı ardında!

Siyah-beyaz resimdir Van’da eski kışlar…

 

Baharı yaşardık zemheri kışlarında!

Mecrefe elimizde toprak damlarında,

Gönlünce kayardık buz tutan yollarında;

Bir sevgi masalıydı Van’da eski kışlar…

 

Adam boyu kar var, Vaviran’a gidilmez,

Tipi var, Memedik Boğazı’ndan geçilmez,

Sular, buzların altından yürür görülmez;

Kar-boran ile geçti Van’da eski kışlar…

 

Gönül hüzünlü, hatıralar silinmiyor,

O günler serap olup yaktı içimizi,

Faydası yok artık geriye dönülmüyor,

Hayallerin yanağında durur gül izi;

Yıpranmış bir sayfadır Van’da eski kışlar…

 

Mevsimler sararıp dökülen birer yaprak,

Aşk kokar hep hatıralar, kirpikler ıslak,

Hayali kaldı, bilmem ki nasıl anlatsak?..

Bitmeyen bir rüyadır Van’da eski kışlar…

Yazarın Diğer Yazıları