Yusuf Kazak

Meksika-ABD İlişkileri

Yusuf Kazak

Yakın zaman önce göreve başlamış olan Meksika devlet başkanı Claudia Sheinbaum’un, eski devlet başkanlarından farklı olarak Amerika Birleşik Devletleri-Meksika sınır hattındaki göçmen sorununa dair Birleşik Devletler ve onun yeni başkanı Trump’ın politikalarına paralel bakış açısı, Meksika’da, gelecek günlerin hareketli ve siyasal yapının zorlandığı bir yöne evrileceğine işaret etmektedir.

Uzun yıllardır; devlet-karteller-ulus üstü yapılar ekseninde süren ve küresel narkotik ağın faaliyetleriyle alevlenen Meksika’daki çatışma hali ve statüko, yeni yönetimin radikal ve sert adımlarına karşın değişeceğe benzememektedir. Köklü bir ekonomik ve sosyolojik geçmişe uzanan sınır faaliyetleri, yeni yönetimin kurmaya çalıştığı politik düzlemin önünde ciddi bir imtihan alanını oluşturmaktadır denilebilir.

Avrupa’dan Meksika’ya göçen bir Yahudi aileden gelen, Meksika’nın ilk kadın devlet başkanı olan Sheinbaum, teknokrat kişiliği ile ön plana çıkmaktadır. Eski devlet başkanlarından olan Lopez Obrador’un da desteğini arkasına alarak yönetime gelen Sheinbaum’un masasında; enerji, kalkınma, ticaret, teknoloji ve bilim içerikli kartlar durmaktadır. Meksika açısından, ciddi bir kalkınma programını hayata geçirmek isteyen Sheinbaum için ABD ile ilişkiler, hassas ve yönetilmesi zor bir saha görünümündedir.

ABD’nin yeni başkanı Trump’ın, Meksika’ya göç ve uyuşturucu trafiği üzerinden eleştirileri ve Meksika’dan beklentiler bağlamında sınır kontrollerini sağlamaya dair sürekli olarak elindeki ekonomik sopaları göstermesi, iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği bakımından emareler ortaya koymaktadır. Geçtiğimiz günlerde Trump’ın, Meksika’nın sınır kontrolleri ve göçün engellenmesi konusundaki aksi tavrına karşılık gümrük vergilerinin arttırılması tehdidini ifade etmesi, zikrettiğimiz emareler açısından önemli bir çıktıdır. 

Bir diğer taraftan, Meksika’nın; sınır kontrolleri, uyuşturucu ile mücadele ve göçün engellenmesi hususlarında önleyici ve ABD ile uyumlu adımlar atması halinde bunun karşığının majör ve pozitif ekonomik etkiler olarak Meksika’ya yansıyacağı, Trump özelinde Birleşik Devletler tarafından bugünlerde sıkça dillendirilmektedir. Uzun zamandır ekonomik sorunlar yaşayan Meksika’da, ‘kalkınma’ ve ‘ekonomik gelişme’ hedefleriyle yönetime gelmiş olan ve bunu her fırsatta deklare eden Sheinbaum yönetimi için Trump’ın bu vaatleri, ‘vazgeçilemez’ ve ‘reddedilemez’ bir çerçevede değerlendirilmektedir denilebilir. 

Belirtilen faktörler çerçevesinde, Meksika açısından sorunlu olan alanların başında ise uyuşturucu kartelleri gelmektedir. Bu kartellerin faaliyetleri nedeniyle ortaya çıkan iç çatışmalar, istikrarsızlık, ekonomik sorunlar ve bu hususların oluşturduğu göç realitesi, yeni Meksika hükümeti açısından girift ve çetrefilli bir noktayı teşkil etmektedir. Uzun yıllardır kangren halini almış bu sorunun çözümü için bu kez de ‘teknokratik’ reçeteler sahaya sürülmektedir. 

Netice olarak, Trump’ın ve Sheinbaum’un gelmesiyle yeni bir aşamaya gelen Meksika-ABD ilişkileri; geçmişin sonuç vermeyen yaklaşımları, bugünün şartları ve geleceğe dair öngörüler bağlamında bir dengeye oturtulmayı zaruri kılan görünümüyle küresel sahadaki önemliliğini korumaktadır. Meksika özelinde, uzun yıllara varan aşılması güç sorunların ve yapıların durumu ortadayken, buna karşılık yeni hükümetin klasik ve eski çerçeveden bağımsız bazı yaklaşımları, önümüzdeki günlere dair pozitif beklentileri beslemektedir.

Yazarın Diğer Yazıları