Yazık

Yazık
Malumunuz yapımı tamamlanan TOKİ konutlarının, peyderpey ve bölge, bölge kura çekimleri yapılarak hak sahiplerine teslimatı yapıldı. Ey vallah, kısa bir sürede merkezde 10 bin küsur konutun yapılması alkışlanacak bir başarı.  Bana göre devletin, ortak bir başarısı, yani herkesin mutlaka bir katkısı olmuştur.
Deprem süresi boyunca daha öncede belirttiğim gibi biz muhtarlar en fazla etkilenen kurumların başında geldik. Canı sıkılanın uğrak yeri olduk. Bugün hala aynısı devam etmektedir. Muhtarlar üzerinde inanılmaz bir baskı uygulandı ve daha sonra, 8 arkadaşımız uygulanan baskılara daha fazla dayanamayıp bireysel olarak istifa etmek zorunda kaldı. Buna rağmen yılmadık, halkla beraberiz dedik. Bizi dövse de, sövse de biz elimizde geldiğince hizmet etmeye devam edeceğiz diye söz verdik. Tabi bu süreçte farklı kurumlarla ters düştük biz yine erdemli davranarak herkese sağduyulu olmaları yönünde telkinde bulunduk. İlgili tüm kurumlarla sürekli diyalog içerisinde olmaya çalıştık. Ama maalesef bizi hep paspas olarak kullanıp, tüm kapıları yüzümüze kapattılar.
Evet, 4 Eylülde başlanarak 6 Ekim tarihinde Anadolu öğretmen lisesinde kura çekimleri yapıldı. Van valiliğinin düzenlediği törene kürsüye konuşmacı olarak, kim çıktıysa kendi kendilerine söz vermişçesine bir birlerine övgü dolu sözlerle teşekkür ediyorlardı. Tabi bu arada 5-6 kişilik,  genç bir gurup arkadaş, kim kürsüye çıktıysa (Van halkı seninle gurur duyuyor) sloganları atarak şov yapma uğraşındaydılar.  Ama bu slogan onlardan başka kimsenin ağzından çıkmadı ve susup kaldılar.
O salona muhtarlarda davetliydi. Oradaki halkı temsilen oradaydı. Açıkçası diğer kuralarda olduğu gibi, yine kukla olarak kullanıldık. Buna hiç kimsenin hakkı yoktur. Haddi de değildir. Çağırdıysan ya,  adam yerine koyacaksın ya da, çağırmayacaksın bu kadar basit. Madem birbirinize teşekkür edecektiniz, neden bizleri çağırdınız. Siz koltuk derdine düşerken, nede olsa birileri listeleri alıp halk ile yüz güz olacak ve yeri geldi mi hakarete uğrayacaktır. Depremin tüm çilesini sadece siz mi çektiniz.
Şimdi soruyorum sizlere
1-Bu memlekette, deprem süresince sadece sizler mi çalıştınız?
1-Çadır dağıtımından, konteynır kentlere yerleştirmede siz tek başınıza mı başardınız?
3-Hasar tespit memurlarını, mahallelerde sokak, sokak, ev, ev siz mi dolaştırdınız?
4-İlgili tüm listeleri siz mi halka teşhir ettiniz?
5-Süreç boyunca günde ortalama 2-3 bin insanla siz mi muhatap oldunuz?
6-7gün 24 saat halkın telefonuna hanginiz çıktınız?
7-Tüm bu süreçte siz tüm zorluklara rağmen hiç yalnız bırakıldınız mı?
Biz muhtarlar her zaman halkımızın hizmetkarı olduk ve olmaya devam edeceğiz. Sizler o kürsüye çıktığınızda, Allah aşkına; sn bakanım, herkesi saydınız ve teşekkür ettiniz. Sn valim siz aynen, işçisine kadar herkesi andınız, muhtarların ne kadar eziyet çektiğini en çok sizin bilmeniz lazımdı. Amma, en çokta vekillerimize soruyorum. Hadi vali beyi ve bakanı beyi karıştırmayalım. Size niye zor geldi herkesi ve her kurumu anarken muhtar demek bu kadar mı zor?  Biriniz neden bunlarda insan, bunlarda yoruldu cümlesini telaffuz etmek size bu kadar zor geldi? Yazık hem de çok yazık. 
Biz her fırsatta elimizi uzattık, her fırsatta elimizden ne geldiyse yaptık. Ama görünen o ki kurtlar sofrasında çekişme büyük.
Sağlıcakla kalın.