Yerel mahkemedeki hakim, bu sefer üst mahkemede karşılarına çıktı
Ankara'da yerel mahkemede görülen maddi tazminat davasına bakan hakimin istinafa tayini çıktı. Dosyanın istinaf başvurusu da aynı hakimin başkanı olduğu daireye düştü. Davaya bakan avukatın dosyayla ilgili reddi hakim talebi ise daire üyeleri tarafından reddedildi.
Ankara'da maddi tazminat davasında taraf olan Avukat Fırat Bilici, dosyanın karara bağlanmasının ardından karara itiraz etmek için üst mahkemeye başvurdu. Yerel mahkemede görev yapan hakimin, tayininin çıkmasının ardından istinafta daire başkanı olduğunu gören Avukat Bilici, dosyadan çekilmesi için dilekçe verdi. Başkanın "benim dosyadan çekilmem gerekir" diye mütalaa vermesine rağmen aynı dairedeki üyeler, ilk derece mahkemesi dosyasında hakim olarak görev aldığı, dosyanın başka bir hakim tarafından karara çıkartıldığı, dolayısıyla çekilmenin uygun olmadığına dair bir karar verdi. Avukat Bilici ise dairedeki üyeler hakkında Hakimler ve Savcılar Kurulu'na (HSK) şikayette bulundu.
“İlk derece mahkemesinin hakimi, aslında istinaf makinesinin başkanı olmuş”
Ardından konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulunan avukat Fırat Bilici, karara itiraz ettikten sonra istinafta aşamasında da aynı hakimi gördüklerini aktararak “İlk derece mahkemesinde tazminat konulu bir dava açmıştık. Bu davadaki hakimimiz ilk derece mahkemesi hakimi görevini yaparken tensip zaptını düzenledi. İlk duruşmamızı yaptık ön incelememizi yaptık. Daha sonra bu hakimin tayini istinaf makinesine çıktı. Biz de yeni gelen hakimle beraber yargılamayı tamamladık. Daha sonra bu davamız ret olduğu için bu davanın istinaf incelemesi için üst mahkemeye başvurduk. Üst mahkemeye başvurduğumuzda şöyle bir sürprizler karşılaştık. Bizim ilk derece mahkemesinin hakimi aslında istinaf makinesinin başkanı olmuş bizim gittiğimiz dairenin başkan olmuş” ifadelerine yer verdi.
“Başkan çekilmek istedi, üyeler izin vermedi”
Daire başkanının çekilmek için mütalaa vermesine rağmen aynı dairedeki üyelerin kabul etmediğini aktaran avukat Bilici, üyeler hakkında şikayetçi olduklarını söyleyerek, “Biz de bu yüzden kendisini çekilmesini istedik. Çekilmesi yönünde dilekçe verdik. Dilekçenin sonucunda başkan, ‘evet çekilmem uygundur' diye mütalaa verdi. Kurul geri kalan üyeler tarafından toplanıp bu konuda bir karar verilmesine karar verildi. Ondan sonra geri kalan üyeler toplandılar ve başkanın çekilmesin uygun olmadığına karar verdiler. Halbuki Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda net bir şekilde yasaklanmış bir hüküm 36. maddesinde geçer ve bu konu tamamen yasaklamış bir konu. Daha önceden hakim veya hakem sıfatıyla bir davada hareket etmiş olması üst mahkemede bu davaya bakmasına engel. Dolayısıyla bu engelin daha doğrusu bu şekilde engel olmasına rağmen davaya devam ediliyor. Şu anda ona ilişkin olarak da biz de ne yapacağımızı baktık. Kanun yolları bu konuda kapanmış vaziyette. Bu yüzden de biz de HSK‘ya bu dairedeki üyeler hakkında şikayetçi olduk ve şikayetimiz HSK tarafından işleme alındı” dedi.
“Dosyamızın başka bir daireye naklini istiyoruz”
Sonuç olarak başvurularının bağımsız yargılanma prensibi gereğince başka bir daireye naklini istediklerini aktaran avukat Bilici, “Sonuç olarak şunu bekliyoruz. Hakimlerin vermiş oldukları bu karardan dönmelerini dosyanın başka bir daireye nakledilmesini bekliyoruz. Yani istinaf makinesinde tazminata bakabilecek tazminat konusuna bakabilecek bir de çok daire bulunmaktadır. Bulunmasa bile hepsi sonuçta kanunen teşkil edilmiş daireler, dolayısıyla bizim başvurumuzun tarafsız yargılama prensini gereğince ve bağımsız yargılanma prensibi gereğince başka bir daireye naklini istiyoruz” ifadelerine yer verdi.