Yitik şehrin hüzünlü dirilişi

Van şehri 1548'de Osmanlı Devleti tarafından fethedilerek Osmanlı yurdu oldu. Van Kalesinin  güneyinde bulunan yaklaşık beş yüz dönümlük arazide hayat bulan eski Van şehrinin etrafı surlarla çevrilmiş,  inşa ve imar edilmiştir. XIX. Yüzyılın sonlarına doğru Ermeni Taşnak, Hınçak gibi milliyetçi gruplarının ayrılıkçı faaliyetleri sonrası 1896 ve 1915 tarihlerinde meydana gelen Ermeni isyanları ve 1915'te Rusların Van'ı işgaliyle birlikte şehrin dokusu, eserleri, yapıları yakılıp yıkılarak tahrip edilmiştir. Geride yitirilen şehrin hüzünlü görüntüsü kalmıştır.  Öyle ki 1915'te  45.119  olan Van merkezinin Müslüman nüfusu  1935 yılı resmi nüfus sayımına göre 9.326'ya düşmüştür.
Van Kalesi zirvesinden Eski Van Şehrine baktığınızda şehrin kalıntıları sizi içine çeker, dalar gidersiniz. Kısa zaman diliminde tarih ötesine savrulduğunuzu hissedersiniz. Yitik şehrin dününü hafızanızda canlandırırsınız. Hele birde ailenizin Eski Van Şehri ile ilgili hüzün dolu hatırası, acı dolu muhacirlik-ayrılık hikâyesi varsa omzunuza çöker, nemli gözlerle kurgularsınız göçüp giden Van'ı ve Van içinde yaşananları.
Eski Van Şehrini hayatımda ilk defa 7-8 yaşlarında dedemle gezip görmüştüm. Dedemiz anlatır biz dinlerdik sadece. O günden bugüne hafızamda yanmış yıkılmış şehrin harabeye dönen görüntüsünden kalan izleri ile anlatılan acı hatıraları var şimdi. Eski Van'ı taş toprak, turizm getirisi olarak görende var; baktıkça tarihi yad ederek yüreği burkulan da var.
Her Vanlı için Eski Van Şehri farklı şeyler ifade eder.
Zira Eski Van Şehri bir devrin battığı, bir ceddin yattığı yerdir. Eski Van hafızasını kaybeden şehrin yaşayan belgesidir. Eski Van, Şehr-i mühürdür. Eski Van Şehri dayanaktır, sığınaktır, kaynaktır. Eski Van Şehri Urartulardan, Osmanlılara uzanan kadim medeniyetlerin kucaklaştığı, kaynaştığı insanlığın ortak adresidir. Eski Van Şehri dünden kalan hatıra fotoğraftır. Eski Van Şehri yakın tarihin tanığı ve özetidir. Eski Van Şehri toprağa kazınan imzadır.
Urartuların Tuşpa,
Vanlı Ermenilerin Şahestan,
Müslüman Vanlıların ise Nefs-i Van dedikleri Beld-i Şuheda'dır eski Van.
1899 tarihli Salnameye göre Van'da; 62 mahalle, hükümet konağı, kütüphane, eczane ve deponun yanında; 10 medrese, 32 cami, 5 minare (Ulu cami, Topçuoğlu, Hüsrev Paşa, Kaya Çelebi, Süleyman Han Camilerinin minareleridir.), 10 tekke ve zaviye, 15 kilise, 5 gazino, 5 dabbağhane, 4 han, 4 bezirhane, 3 kışla, 3 hamam, 3 lokanta, 3 boyahane, 27 değirmen, 30 fırın, 55 kahvehane, 2 matbaa, 1632 dükkân ve 5417 ev bulunmaktaydı ta ki 1915'te muntazam yollar, güzel binalar, abideler, resmi daireler Ermeniler ve Ruslar tarafından yakılıp yok edilinceye kadar.
Savaşlardan, depremlerden çektiği yetmez gibi definecilerden, sahipsizlikten de çok çekti eski Van. Şimdi küllerinden yeniden doğmaya, dirilmeye çalışıyor. Geçmişe saygı duymak, geleceğe yön vermek adına; Camiler, külliyeler, kiliseler, hanlar, hamamlar, sarnıç, bin merdiven, yollar restore ediliyor. Eski Van Şehrinin dirilişi için çaba gösteren Vali Münir Karaloğlu ve Yrd. Doç Dr. Mimar Şahabettin Öztürk saygıyla anılarak bu emekleri, unutulmayacaktır. Eski Van Şehrinde yapılan en son kazılarda bir sokak ortaya çıkarıldı. Sokaktan öteye incelik, güzellik, özen. Dünle bugünü birbirine bağlayan yol bulundu. Kazılar yapılırken en büyük sorun kazı yapılan eserlerin aslına uygun restorasyon ve koruma konusudur. Bugün arkeologlar, sanat tarihçileri arasında tartışılan sorun budur. Kazıları yapan hocalar makalelerini yayınlayarak akademik payelerini alırlar. Kazı ile ortaya çıkarılan höyükler, yapılar ise ortada kalır, bir süre sonra definecilerin kaderine terk edilirler. O nedenle kazılar kadar eserlerin geleceği de iyi düşünülmelidir. Talancılar, yağmacılar, rantçılar kol geziyor çünkü.
Ailesinin kökenleri "Evlad-ı Fatihandan… Balkan, Çanakkale ve İstiklal Savaşı gazisi, "Kahramanlık Madalyası" sahibi Mustafa Şami Bey'in oğlu, Van'da bilimsel kazılar gerçekleştiren, emeği bulunan, 1980'lerde İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Van Bölgesi Tarih ve Arkeoloji Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Sayın Taner Tarhan'ın Eski Van Şehri ile ilgili 1985 yılında hazırladığı "Van Kalesi ve Eski Van Şehri Tarihi Milli Park Projesi" vardı. En ince ayrıntısına kadar bütün detaylarıyla yazdığı, çizdiği proje Eski Van Şehrinde yer alan Urartu, Selçuklu, Osmanlı dönemine ait bütün anıt eserlerin onarılması, korunması, restorasyonu sonrası açık hava müzesi görünümde sergilenmesi hedefleniyordu. "Eski Van Şehri Tarihi Milli Park Projesi" Eski Van Şehrini ayağa kaldırmayı öngörmekteydi. UNESCO'ya  sunulmak üzere  Kültür ve Turizm Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne  teslim edilen bu proje Tarhan'ın bu çabalarına karşın Van'dan da beklediği desteği alamayınca maalesef hayata geçirilemedi. Proje gerçekleşmiş olsaydı Van ilimiz örneği bulunmayan, paha biçilmez açık hava müzesi ile hafızasına ve değerlerine kavuşacaktı.
Mübarek Ramazan ayınızı en kalbi duygularla tebrik eder, hayırlara vesile olmasını dilerim.

Bakmadan Geçme