İçinde bulunduğumuz bu hafta Van'ımızın düşman işgalinden kurtuluşunun heyecanla kutlandığı, Van için, Vanlılar için özel anlam ifade eden bir hafta.
95. yılında şehrimizin kurtuluşu ile ilgili yaşanan onca acı ve bağımsızlık mücadelesini anlatan bir çok belge ve fotoğraflar yerel medyamızda, sosyal paylaşım sitelerinde gün yüzüne çıkmaktadır.
Aslına bakarsak şehrimizin bu kadar zengin tarihi kültürel varlıkları, doğal güzellikleri, asırlarla dayanan örf ve ananeleri, zenginlikleri tanıtmak, anlatmak ve Van'a gelecek olan insanlara yerinde yaşatmak lazım!
İstanbul'dan Van'a baktığınız zaman şehrimiz ile ilgili yakın tarihte yaşanan depremler geniş bir yer tutmaktadır. Geçtiğimiz yıllarda Japonya'da yaşanan deprem felaketinden sonra ağır bir toplum travması yaşanmış ancak Japon halkı elbirliği ile kenetlenerek sorunlarının üstesinden gelmişdir.
Van'da meydana gelen depremler neticesinde de ağır travmalar yaşanmış, yaşanan acılar birlik ve beraberlikle sarılmıştır. Şehrimizin her yıl düşman işgalinden kurtuluşunu kutlarken gelecek için varoluşunu da planlamak; Bunun içinde bulunduğumuz hafta münasebeti ile paneller düzenlemek ve toplum bilincini geliştirmek de gerekir.
Yakın zamanda yazılı basınımızda çıkan haberlerde Van ve havzası için planlanan yeni projelerden söz edilmektedir. Projelerin gerçekleşmesi durumunda şehrimizin gelişmesine, kalkınmasına neler katacağı aşikar. Ancak bu projelere hem sahip çıkmalıyız, hem de yeni projeleri de üretebilmeliyiz. İşte bu yüzden en azından içinde bulunduğumuz haftayı düşman işgalinden kurtuluş yanında ve gelecek için varoluş bilinci ve ruhuyla kutlamalıyız.
Böylece geçmişte bu topraklar için canını feda eden ecdadımız bilmelidir ki onların bize bıraktıklarını sadece hatırlayarak değil. Aynı zamanda sahip çıkarak , bize bıraktıkları değerleri gelecek nesillere değer katarak bırakılacağız.
Van'ı yaşamak ve yaşanılabilir kılmak için taşın altına elimizi koymanın ZAMANI GELMEDİ Mİ ?