Bir şeyi hareket ettirmek, şiddetle sarsmak, vurmak anlamlarına gelmektedir. Fiziksel olarak zelzele-deprem yer içindeki kırık fayların üzerinde biriken enerjinin aniden boşalması sonucu meydana gelen yer değiştirme hareketinin yol açtığı karmaşık elastiki dalga hareketleri şeklinde tanımlanır. Türkçede zelzelenin yerine daha çok deprem kelimesi kullanılır. Kur’an’da bir ayette zelzele, beş ayette aynı kökten kelimeler bulunur. (TDV İslam Ansiklopedisi)
Kainatı ve hayatı yoktan yaratan Allahü Teala’dır. Gökyüzünde ve yeryüzünde zaman zaman meydana gelen hareketlilikler AllahüTeala’nın bilgisi ve emriyle meydana gelmektedir. Güneş tutulması, ay tutulması gibi yeryüzünde de zelzele diye ifade ettiğimiz olaylarda meydana gelmektedir. Bu olayların fiziksel bazı sebeplere bağlı olduğu muhakkaktır. Ancak bu sebepleri de yaratan yüce Allah’tır. Fiziksel olayları araştırdıkça bilim insanlarını, hayrete düşüren buluşlarla karşılaştıkları bilinmektedir. Biz bu bilimsel çalışma ve incelemeleri jeologlara ve bu olayları araştıran bilim insanlarına havale ediyoruz.
Bu gibi Kevni olayları Kur’an ve sünnet perspektifinden izah eden alimlerin de tespitlerini, sebeplerini, sonuçlarını göz ardı etmemek gerekir. Bu olayların meydana gelmesinde ders alınacak çok ibretler ve hikmetler vardır. İnsanlığın uyarılması, kendilerine çeki düzen vermeleri, gafil olmamaları için birer uyarıdır. Yüce Allah mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmuştur:
‘’Oysa Biz mucizeleri yalnız korkutmak için göndeririz.’’ (İsra 59)
Kur’an-ı Kerim geçmiş ümmetlerinkötü tavır ve davranışları ve açıktan açığa işledikleri günahlarından ötürü geçmiş bazı kavimleri helak ettiğini bildirmektedir.
Başta şirk, AllahüTeala’nın verdiği nimetleri inkar, insanlara zulüm, ahlak dışı bazı hareketler, ölçü ve tartıda hile yapmak gibi günahlar onların helak olmalarına sebep olmuştur. Çok özet bir şekilde birkaç helak türlerinden bahsedelim. Bu gerçeği yüce Allah:
‘’Andolsun, senden önce biz nice peygamberleri kendi kavimlerine gönderdik. Peygamberler onlara apaçık mucizeler getirdiler. Biz de suç işleyenlerden intikam aldık. Mü’minlere yardım etmek ise üzerimizde bir haktır.’’ (Rum 47)
bildirmektedir.
1.Tufan Ve Suda Boğulma Yoluyla Helak Etme
Bu azap ilk defa Hazreti Nuh kavmine uygulanmıştır.
‘’Andolsun, biz, Nûh’u kendi kavmine peygamber olarak gönderdik. O da dokuz yüz elli yıl onların arasında kaldı. Neticede onlar zulümlerini sürdürürlerken tûfan kendilerini yakalayıverdi.’’ (Ankebut 14)
2.Şiddetli Rüzgar ve Kasırga İle Helak
Ad kavmi küfür ve isyanda çok ileri gitmişti.
‘’Âd kavmine gelince, onlar da uğultulu ve dondurucu şiddetli bir rüzgârla helâk edildi.’’ (Hakka 6)
3.Korkutucu Çığlık İle Helak
Salih peygamber kavmi bu azapla cezalandırılmıştır.
‘’Zulmedenleri o korkunç uğultulu ses yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar.’’ (Hud 67)
4.Taşla Karışık Fırtına İle Helak
Bu azap şekli küfür ve ahlaksızlıkta ileri giden Lut kavmi için olmuştur.
‘’(Azap) emrimiz gelince oranın altını üstüne getirdik. Üzerine de Rabbinin katında işaretlenmiş pişirilmiş balçıktan taşlar yağdırdık. Bunlar zalimlerden uzak değildir.’’ (Hud 82-83)
5.Yerin Dibine Batmakla İle Helak
Bu azap ifsat ve taşkınlıkta ileriye giden Karun için olmuştur.
‘’Sonunda onu da, sarayını da yerin dibine batırdık. Allah’a karşı ona yardım edebilecek adamları da yoktu. Kendisini savunup kurtarabileceklerden de değildi!’’ (Kasas 81)
6.Açlık, Susuzluk, Yiyecek Sıkıntısı İle Helak
Bu azap şekli Sebe kavmi için olmuştur.
‘’Allah, şöyle bir kenti misal verdi: Orası güven ve huzur içinde idi. Oraya her taraftan bolca rızık gelirdi. Fakat Allah’ın nimetlerine nankörlük ettiler; bu yüzden yaptıklarına karşılık, Allah onlara şiddetli açlık ve korku ızdırabını tattırdı.’’ (Nahl 112)
7.Korku, tefrika, düşmanın tasallutu, öldürme, harpler, hayvani davranışlara bürünme, çeşitli belalar, bulaşıcı hastalıklar gibi türlerde azap şekilleri de Kur’an-ı Kerim’de bahsedilmektedir.
Hazreti Aişe, Efendimize bu gibi toplu ölümlerde içinde günahsızlarında olduğundan bahsetmesi üzerine Peygamberimiz: ‘’Kimse bundan kurtulamayacak ama herkes niyetlerine göre dirilecektir.’’ buyurmuştur.
Sonuç olarak tarihte Japonya’da Çin’de Hindistan’da İran’da ve daha değişik bölgelerde büyük depremler olmuş. On binlerce insan hayatını kaybetmiştir. Yaşadığımız çağın zaman dilimleri açısından çok çeşitli dalgalanmalar, ifsat hareketleri, şirk ve küfür türleri çeşitli vasıtalarla her gün yayılmaktadır. Bu gibi durumlarda emr-i bil maruf(iyiliği söyleme) nehy-i anilmünker (kötülükten sakındırma) vazifesini ihmal etmemeli. İyiliğe anahtar, kötülüğe kilit olma çabasından vazgeçmemeliyiz.
Cumanız mübarek olsun.
Kıymetli hocam yazılarınızı everek okuyoruz inşallah ibret alırız.