Mezhepçilik hastalığı
İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Korgeneral Kasım Süleymani'nin, ABD tarafından şehit edilmesini, AKP taraftarı kimi yazar ve şahısların basın yayın organlarında sevinç naralarıyla karşılamaları ibret vericidir.
İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Korgeneral Kasım Süleymani'nin, ABD tarafından şehit edilmesini, AKP taraftarı kimi yazar ve şahısların basın yayın organlarında sevinç naralarıyla karşılamaları ibret vericidir.
Bazı örnekleri hatırlayalım:
4 Ocak günü Habertürk tv'de Hülya Hökenek'in sunduğu "Enine Boyuna" programında Medipol Üniversitesi öğretim üyesi Selman Öğüt; Atatürk'e ve Kasım Süleymaniye'ye adeta kinini kusarcasına saldırdı.
Aynı gün İbrahim Karagül yeni Şafak gazetesinde şunları yazdı:
"Kasım Süleymani bir savaş suçlusudur… Süleymani ve cinayet timleri, Suriye üzerinden açıkça Türkiye ile savaşıyor, Fars emperyalizmi bütün bölgeyi yakıp yıkıyordu."
"İran, ABD ve İsrail'le savaşıyor gibi görünüp, onların bölgemizdeki işgallerinin arkasına saklanıp sahaya hakim olan bir devlettir."
8 Ocak günü ise CNN Türk'de Star gazetesi yazarı Ersoy Dede ve Beyaz tv program yapımcısı Latif Şimşek, Süleymani'nin ABD tarafından öldürülmüş olmasından duydukları sevinci gizlemediler. "Süleymani bizim de şehidimizdir" diyen Doğu Perinçek'e saldırdılar.
Söz konusu kişiler olaya mezhep gözlükleri ile bakıyorlar. Mezhepçiliğin günümüzde, gerçekte emperyalizmin kullandığı bir siyaset olduğu gerçeğini unutuyorlar.