Van'a Kar Yağıyor...
Van'a kar yağıyor. Çocukluk günlerimizde yağdığı gibi yağıyor.
Van'a kar yağıyor. Çocukluk günlerimizde yağdığı gibi yağıyor.
Her biri beş yüz ya da bin metrekarelik arsalar üzerine kurulmuş, iki bütün bir yarım kerpiçle yapılmış toprak damlı evlerimizin olduğu zamanlar gibi yağıyor.
Evlerimizin önünde antrelerin, arka taraflarında duvara dayanmış, sağlam ağaçlardan yapılmış merdivenlerinin olduğu zamanlar gibi yağıyor.
Tuvaletlerin evin dışında olduğu, dolayısıyla öncelikle kürekle tuvalete giden yolun açıldığı zamanlar gibi yağıyor.
Çarşıdaki marangoz dükkânlarında mejrefe, tahta kızak satışlarının tavan yaptığı zamanlar gibi yağıyor.
Eski Vali Konağı'nın yanındaki tepeden kayan olur muydu tam hatırlamıyorum ama daha aşağıda, Hacıbekir Caddesi'nden Hüsrevpaşa İlkokulu'na doğru olan sokakta kızak kayılırdı.
Her mahallenin kendine göre kızak yerleri vardı.
Şimdiki Hayat Hastanesi'nin bulunduğu sokak bu iş için bulunmaz bir yerdi. Orada Ğume Abla olarak bildiğimiz bir kadının evi vardı. Bu yüzden tepeye biz o sokağın çocukları Ğume'nin Tepesi derdik.