Van Ermeni ayinine hazırlanıyor

Akdamar Adası'nda 10 Eylül Pazar günü yapılacak Ermeni ayini için hazırlıklar devam ediyor.

Van Ermeni ayinine hazırlanıyor
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Vaspurakan Kralı 1'inci Gagik tarafından 915-921 yıllarında yaptırılan ve Ermeniler için kutsal sayılan kilise ziyaretiyle Hac ibadeti yaptıkları dini ritüellerini yerine getirmede büyük önem taşıyan Akdamar Kilisesinde 10 Eylül Pazar günü 11’inci kez Ayin düzenlenecek.

İnanç turizminin önemli merkezlerinden olan Akdamar Kilisesi, pazar günü 11’inci ayine ev sahipliği yapacak. Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle 2010 yılından bu yana eylül ayının ikinci haftasında gerçekleştirilen ayin için hazırlıklar devam ediyor.

“HAZIRLIKLAR SON AŞAMADA”

10 Eylül'de Akdamar Kilisesi'nde yapılacak ayine, üst düzey Ermeni din adamlarının yanı sıra Türkiye'nin çeşitli illerinde yaşayan ve yurt dışından birçok Ermeni vatandaşın katılmasının beklendiğini ifade eden Van Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü yetkilileri "2010 yılından itibaren her yıl Kültür ve Turizm Bakanlığımızın onayıyla Ermeni Patriği tarafından eylül ayının ilk haftasında Ermeni ayini gerçekleştiriliyor. 10 Eylül Pazar günü 11’incisi yapılacak ayin için Ermeni Patriği tarafından din görevlileri ile birlikte adada gerekli düzenlemeler yapılarak Pazar günkü ayin için alan hazırlanacak” dediler.

“TÜM GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINDI”

Van'da 11’inci Ermeni ayini için valilik koordinasyonunda tüm güvenlik önlemlerinin alındığını belirten yetkililer, “Hiçbir aksaklığa mahal vermeyecek şekilde valimizin talimatları doğrultusunda bizlerde gerekli tedbirlerimizi aldık. Aksaklık oluşmaması için üzerimize düşen görevi yerine getiriyoruz. İnşallah büyük bir katılımla tekrardan birliğin, beraberliğin, kardeşliğin olduğu güzel bir Ermeni ayinini herkes görmüş olacak. Pazar günü sabah saatlerinde insanlar araçlarla Akdamar Adası'na taşınmaya başlanarak öğlene doğru ayin gerçekleştirilecektir" diye konuştular.

Kültür ve Turizm Bakanlığı 2005 yılında Akdamar Adası’nın ayine açılması için gerekli restorasyon çalışmaları yapmıştı. Bu çalışmaların tamamlanmasının ardından 2007 yılında uluslararası törenle 'Anıt Müze' olarak açılışı yapıldı. Tarihi Akdamar Kilisesi'nde ilk ayin 95 yıl aradan sonra 19 Eylül 2010'da yapıldı.

AKDAMAR ADASI VE KİLİSESİ

Akdamar Adası Van’a 40 kilometre mesafede Gevaş İlçesi sınırları dahilinde yer almaktadır. Akdamar İskelesinden kalkan deniz motorlarıyla on beş dakikalık seyahatle adaya geçiliyor. Adanın güneydoğusuna kurulmuş olan kilise, Kutsal Haç adına Vaspurakan Kralı I. Gagik tarafından 915-921 yılları arasında Keşiş Manuel'e yaptırılmıştır. Kilisenin kuzeydoğusundaki şapel 1296-1336 tarihlerinde; batısındaki jamaton 1763 tarihinde; güneyindeki çan kulesi 18. yüzyıl sonlarında ilave edilmiştir. Kuzeyindeki şapelin ise, tarihi bilinmemektedir. İlk yapıldığında saray kilisesi olan yapı, sonradan manastır kilisesine dönüştürülmüştür.

2007 yılında geçirmiş olduğu restorasyon sonucunda Anıt Müze olarak hizmete girmiştir. Kilise, mimarisi yanında dış cephelerindeki figürlü taş plastiği ile dikkat çekmektedir. Plan bakımından merkezi kubbeli, dört yapraklı yonca biçimli haç plana sahiptir. Orta mekan yüksek kasnaklı, içten kubbe, dıştan piramidal külahla örtülüdür. Kubbenin yüksek tutulması kilisedeki dikey etkiyi açıkça ortaya koymaktadır. Kiliseye batı ve güneyden birer kapı vasıtasıyla girilmektedir. Kilisenin çevresi daha sonraki dönemlerde ilave edilen yapılarla kuşatılmıştır. Kilisenin figürlü repertuarı oldukça zengindir. Bunun yanında İncil ve Tevrat'tan alınmış çeşitli sahneler bulunmaktadır. Yunus Peygamber’in denize atılması, Hz. Meryem ve kucağında İsa, Adem ile Havva'nın Cennet'ten kovulması, Hz. Davut ile Kral Goliat'ın mücadelesi, Samson Filistinli ikilisi, ateşte üç ibrani genci, Aslan ininde Daniel sahneleri bunların başlıcalarıdır. Batı cephede Kral Gagik'i kilise maketini sunarken gösteren bir sahne yer almaktadır. Dört yöndeki alınlıklarda İncil yazarları boydan tasvir edilmiştir. Bunlardan başka cephenin alt ve üst kesimlerinde, asma sarmaşığından oluşan kuşaklar dolanmaktadır. Bu kuşakların içlerinde çeşitli dünyevi sahneler işlenmiştir. Av sahneleri, çesitli hayvanlar, güreşçiler ve sarayla ilgili bir çok sahneye yer verilmiştir. Ayrıca doğu cephenin tam ortasında asma sarmaşığı bordürünün içerisinde Abbasi Halifesi Muktedir başı haleli, bağdaş kurmuş vaziyette bir elinde kadeh, diğer elinde üzüm tutar vaziyette, tasvir edilmiştir. Dini ve dünyevi sahnelerden başka, hayvan figürleri yönünden de bir çesitlilik göze çarpmaktadır. Aralarda serbest biçimde, asma sarmaşıkları içerisinde ve çatıların alt kesimlerinde bu zengin hayvan figürlerini görmek mümkündür. Manastır topluluğunun tarihi IX. yüzyıla kadar inmektedir. Daha sonra 1462'de yenilenen kilise, 1703'teki depremde zarar gördüğünden 1712-1720 tarihleri arasında tekrar onarım geçirmiştir. Kilise, doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen bir alana oturmaktadır. Ortadaki merkezi kubbe, batıdan iki serbest ayak ve doğudan apsis duvarına dayanan dört yöndeki kemerlerle taşınmaktadır. Doğudaki apsis beş köşeli olup, iki yanında hücreler bulunmaktadır.

Batı taraftaki haç kolunu örten kubbe ise, kaburgalı olarak düzenlenmiştir. Merkezi kubbe dışa yüksek kasnaklı piramidal bir külah şeklinde yansımıştır. Batı ve kuzey cepheye açılmış iki kapı vasıtasıyla giriş sağlanmaktadır. Bunlardan batıdaki portal şeklinde bir düzenleme göstermektedir. Kesme taş malzeme kilisenin tamamında kullanılmıştır. Batı tarafına eklenen jamaton ise, kare planlı ve dokuz bölümlü olarak düzenlenmiştir. Bölümlerin üzeri aynalı çapraz tonozlarla örtülmüştür.

Batı cephesindeki dışa taşıntılı girişin üzeri çan kulesi olarak tertip edilmiştir. Alttaki kapı mukarnas kavsaralarıdır. Bu kısımda da yer yer iki renkli düzgün kesme taş malzeme görülmektedir. Kilisenin içerisini de günümüzde büyük ölçüde bozulmuş olan freskler süslemektedir. Bu fresklerde genel olarak Hz. İsa ile ilgili konular işlenmiştir. Düzgün kesme taş malzemeyle inşa edilen yapıda, dış cepheleri süsleyen mimari plastik, kiliseye etkin bir görünüm kazandırmaktadır. Abbasi yoluyla Orta Asya Türk sanatı etkilerini de üzerinde barındırması önemini arttırmaktadır. HABER: BURHAN ERGİN

Bakmadan Geçme